Ana SayfaKadınŞiddete maruz kalıp, özsavunma uygulayan kadınların mektuplaşması engelleniyor

Şiddete maruz kalıp, özsavunma uygulayan kadınların mektuplaşması engelleniyor

HABER MERKEZİ – Erkek şiddetine karşı özsavunma hakkını kullanan Çilem Doğan, Nevin Yıldırım ve Yasemin Çakal’ın birbirleriyle mektuplaşması cezaevi yönetimi tarafından engelleniyor. Umudun her şeye rağmen sürdüğünü söyleyen Doğan, “Her sabah gözlerimi açtığımda aklıma hiçbir kadının kirpiği yere düşmesin diye mücadele eden kadınlar geliyor” dedi.

Kendilerini fiziksel ve cinsel şiddete maruz bırakan erkekleri özsavunma uygulayarak öldüren Çilem Doğan, Yasemin Çakal ve Nevin Yıldırım’ın mektuplaşması engelleniyor.

Cumhuriyet’ten Seyhan Avşar’ın haberine göre; Adana’da bulunan Çilem Doğan tahliye olduktan sonra, Isparta Cezaevi’nde tutuklu Yıldırım’a ve Bakırköy Cezaevi’nde tutuklu olan Çakal’a defalarca mektup yazdı.

Ancak mektuplardan hiçbiri Yıldırım ve Çakal’a verilmedi.

Çakal ve Yıldırım tarafından yazılan mektuplar da aynı şekilde Doğan’a ulaştırılmadı.

“Cezaevi yönetimi kadın dayanışmanın önüne geçmek istiyor”

Cezaevi yönetimlerinin kadın dayanışmasının önüne geçmek için mektupları vermediğini belirten Doğan, şunları söyledi:

Nevin ve Yasemin’e sırtımdaki büyük yükü, tutsak kadınları ve dışardaki kadınların mücadelesini anlattım. Mektuplarım verilmeyince avukatlar aracılığıyla mesajlarımı ilettim. Onlar da bana mektup yazmış. O mektuplar da ne yazık ki elime geçmedi.

“Dünyadaki en zor şey kadın olmak”

Çilem Doğan, Yıldırım ve Çakal’a gönderdiği mesajda “Kız kardeşlerim Nevin ve Yasemin, bir kadın bir yerde eziliyorsa ben de hâlâ özgür değilim” ifadelerini kullandı.

“Sizleri, içerdeki kadın arkadaşlarımı unuttuğumu sanmayın” diyen Doğan sözlerini şöyle sürdürdü:

Dışarıda güzel şeyler olmuyor. Yine de umudumuzu yitirmiyoruz. Her sabah gözlerimi açtığımda aklıma hiçbir kadının kirpiği yere düşmesin diye mücadele eden kadınlar geliyor. Yine büyüyor içimdeki umut, yine hayata sarılıyorum. Dünyadaki en zor şey kadın olmak.

“Sırtımdaki kamburun içindeki en büyük yara sizsiniz”

Ama içerde ve dışarda mücadelenin bitmediğini bilmenizi isterim. Sırtımdaki kamburun içindeki en büyük yara sizsiniz. Zılgıtlarla, halaylarla sizleri cezaevlerinin kapısından alacağımız güzel günleri de göreceğiz. Bu zulüm, bu baskı, bu şiddet, bu eril zihniyet yok olana kadar durmak yok. Sımsıkı sarılın hayata… Yaşamaktan yana umudunuzu yitirmeyin. Bitti dediğimiz yerde başlıyor mücadele. Kız kardeşlerim, sizleri sımsıkı kucaklıyorum. İnançla, umutla, direniş ve dayanışmayla barış ve özgürlük dolu nice günlere.