Silopi’de panzerle öldürülen çocukların babası: Olayda suçlu değil suçlular var

HABER MERKEZİ – Silopi’de bir polis panzerinin evlerine girmesi sonucu hayatını kaybeden çocukların babası Mesut Yıldırım, olaya ilişkin hazırlanan bilirkişi raporlarına dikkat çekerek, “Olayda suçlu değil suçlular var” dedi. Yıldırım, kamuoyuna “Bu insanlığa mal olan bir durum. Bu konunun unutturulmaması gerekir” çağrısında da bulundu.

Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Karşıyaka mahallesinde 3 Nisan’ı 4 Nisan’a bağlayan gece saatlerinde devriye gezen polislerin kullandığı zırhlı aracın bir evin duvarını yıkarak içeri girmesi sonucu 7 yaşındaki Muhammet ile 6 yaşındaki kardeşi Furkan Yıldırım yaşamını yitirmişti.

Muhammet ile Furkan Yıldırım kardeşlerin ölümüne ilişkin Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın ayrıntılarına ulaşılmıştı. Bilirkişi raporlarında yer alan detaylara göre araçta teknik bir soruna rastlanmamış, polis Ömer Y.’nin ‘yetkisiz, tecrübesiz ve kusurlu olduğu’ kaydedilmişti.

Çocukların babası Mesut Yıldırım, olaya ilişkin Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan soruşturma dosyasını değerlendirdi.

dihaber’e konuşan baba Yıldırım, yaklaşık 400 sayfa olan dosyadaki ayrıntılı bilirkişi raporlarının olumlu fakat yetersiz olduğuna dikkat çekti.

Çocuklarının en güvende oldukları yerde öldürüldüklerini söyleyen baba Yıldırım, araç sürücüsünün kusurlu olduğunun başından beri belli olduğunu vurguladı.

Tutuklanan polis Ömer Y.’nin ifadesinde yer alan “Enkaz altında kalan çocukları birlikte çıkardık” şeklindeki ifadesinin gerçeği yansıtmadığını da dile getiren baba Yıldırım, çocuklarını kendi imkanlarıyla sivil araçlarla hastaneye kaldırdıklarını söyledi.

‘Olayda suçlu değil suçlular var’

Dosyada yer alan jandarma bilirkişinin, “İdare ve araç sürücüsü eşit derecede kusurlu” tespitine de değinen baba Yıldırım, olayda suçlu değil suçluların olduğuna işaret etti.

“Hukuk ve adalet devletinde yaşıyorsak zaten gereken neyse yapılır” diyen baba Yıldırım, kendilerini yaralayan noktalardan birisinin ise savcı gelmeden olay yerinden çekilen panzer olduğunu vurguladı. Bu durumun herkesin çocuğunun başına gelebileceğine dikkat çeken Mesut Yıldırım, kamuoyuna şu çağrıda bulundu:

İnsan hakları aktivistleri, yazar ve hukukçular bu konu üzerinde durmalıdır. Bu insanlığa mal olan bir durum. Bu konunun unutturulmaması gerekir.

Ne olmuştu?

Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Karşıyaka mahallesinde 3 Nisan tarihinde devriye gezen polislerin kullandığı akrep tipi zırhlı araç bir evin duvarını yıkarak içeri girmişti.

Polisler, 7 yaşındaki Muhammet ile 6 yaşındaki kardeşi Furkan Yıldırım’ın ölümüne neden olmuştu.

2 yeğenini kaybeden amca Suat Yıldırım, tanık olduğu olayı şöyle anlatmıştı:

Emniyette bir polisin bu olaya karıştığını fakat açıklayamayacaklarını söylemişler kardeşime. Savcı gelmedi olay yerine. Polisler gelir gelmez kobra aracı çekip götürdüler. Delil falan bırakmadılar. Kader diyorlar. Ama biz bunun peşini bırakmayacağız.

Çocukların öldürülmesinin ardından panzerin şoförünün alkollü olup olmadığı tartışması dönerken, Valilik bununla ilgili bir açıklama yapmıştı.

Valilik açıklamasında olayın kendilerini ‘son derece üzdüğü ve derinden sarstığı’ savunulurken, şunlar ifade edilmişti:

Bazı basın yayın organlarında ve sosyal medyada şoför polis memurunun alkollü olduğu iddiaları gerçeği yansıtmamakta olup; şoför polis memurunun nefes kontrolü ve kan tahlilinde alkol bulunmadığı tespit edilmiştir. Konu adli ve idari olarak her yönüyle incelenmektedir.

HDP Şırnak Milletvekilli Leyla Birlik de polislerin kullandığı Akrep tipi zırhlı aracın bir evin duvarını yıkarak içeri girip 7 yaşındaki Muhammet ile kardeşi 6 yaşındaki Furkan Yıldırım’ın ölümüne sebep olmasını Meclis gündemine taşımıştı.

Leyla Birlik verdiği önergede, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması talebiyle “Söz konusu olayda zırhlı aracın içinde kaç polis vardı? Zırhlı araç içerisindeki kamera kayıtları incelenip bu polislerin kimlikleri tespit edilmiş midir?” diye sormuştu.

Son olarak 2 çocuğun ölümüne neden olan panzerin fotoğrafları ortaya çıkmıştı. Fotoğraflarda panzerin odanın yarısına kadar girdiği görülüyordu.

Olayın ardından ailenin anlatımlarına göre polisler kaçarak uzaklaşmış, panzer de hemen bulunduğu yerden kaldırılmıştı.