Ana SayfaManşetTürkiye’de bir ilkti: Balçova Ekolojik Komşu Bahçesi rantın hedefinde

Türkiye’de bir ilkti: Balçova Ekolojik Komşu Bahçesi rantın hedefinde

HABER MERKEZİ – İzmir’de 2003 yılında semt sakinleri tarafından doğal tarım ve sosyal paylaşımı bir araya getirmek için kurulan ve Türkiye’de bir ilk niteliği taşıyan Balçova Ekolojik Komşu Bahçesi, rantın hedefinde. Bahçenin kurucularından Sema Altan, bahçenin kullanım hakkının bahçe sakinlerinde olmasına rağmen Balçova Belediye’si tarafından Ekonomi Üniversitesi’ne kiralandığını söyledi. Altan, “Bahçe ranta kurban ediliyor. Çiçeklerin, ağaçların ve sebzelerin olduğu bir bahçe kimi niye rahatsız eder ki?” dedi.


HABER: PELİN ÖZKAPTAN


Günümüz insanının en büyük sorunlarından biri kuşkusuz ki betonlaşan şehirlerin doğa ile insan arasına duvar örmesi.

İzmir’in Balçova ilçesinde bulunan ‘Ekolojik Komşu Bahçesi’ bu sorundan yola çıkarak 2003 yılında kuruldu. 2 kişinin girişimi ile kurulan bahçede 13 yıldır gönüllüler tarafından sürdürülebilir ekolojik tarım yapılıyor. Bahçede gönüllülerinin sayısı şu an 40’a yükselmiş durumda.

Fakat apartmandaki insanları toprakla buluşturan bu bahçe bugün yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya.Bahçenin yanında bulunan Ekonomi Üniversitesi bir süre önce etraftaki araziyi okula katmak için Balçova Belediyesi’nden kiraladı.

Bahçe’nin kurucularından Sema Altan, kuruluş sürecinden bugüne bahçeyi ve bahçenin şimdi karşı karşıya kaldığı tehlikeyi Gazete Karınca’ya anlattı.

Altan, ABD’de katıldığı bir program vasıtasıyla böylesi bir projenin varlığından haberdar olduğunu söylüyor.

“Farkımız komşuluk ilişkilerini esas almak”

Altan kuruluş hikayesini şöyle anlatıyor:

Dönemin Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Balçova Belediye Başkanı Ali İhsan Ülker’e ulaşarak bu projeden bahsettik. Kendisi de bunu cazip bularak bize yer gösterdi.

Altan, bu konuda çalışma yürüten Avustralyalı bilim insanları Evan Raymond ve Morag Gamble’nin katılımı ile yapılan 9 günlük süren bir seminer sonucunda tam manasıyla ortaya çıktığını belirtiyor ve şunları söylüyor:

Her yerde bahçeler, ekolojik bahçeler var. Ama buranın özelliği komşuluk ilişkilerini de önemsemesi ve geliştirmek istemesi. Bizim bahçemizi diğerlerinden ayıran fark bu. Biz ticari amaçla kurulmuş, rant elde edilen bir yer değiliz. İnsanlar kendi sebzelerini ekolojik yetiştiriyorlar. Burada ilaçsız tarıma dair eğitimler veriyoruz.

“Apartmanda yaşayan insan toprakla buluşuyor”

Bu bahçeyi yoktan var ettiklerini anlatan Altan, şunları aktarıyor:

Sosyal açıdan paylaşımı, apartmanlarda yaşayan insanların toprakla buluşmasını, hormonsuz beslenmeyi öne çıkaran dünya çapında bir uygulama bu.

Bu Bahçe aynı zamanda bir terapi şekli. Gönüllüler, bilim insanlarının toprağın ruh sağlığına iyi geldiği tezini de doğruluyor.

“Bahçe kanunsuz olarak yok edilmek isteniyor”

Fakat apartmandaki insanları toprakla buluşturan bu bahçe bugün yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya.

Sema Altan ‘kanunsuz’ olarak nitelendirdiği o süreci anlatıyor:

Bahçeyi kurduğumuzda bize verilen alan yargıya taşınmış bir alandı. Devlet istimlak etmek istiyordu ancak yer sahiplerinin anlaşmazlığı nedeniyle net bir durum yoktu. Bizde arsayı davalar sona erene kadar kullanma izni aldık.

Ülker’in ardından göreve gelen ve 2 dönemdir belediye başkanı olan CHP’li Mehmet Ali Çalkaya, yıllardır bir şekilde Bahçe’yi elimizden almak için uğraşıyor. Önceki başkan Ali İhsan ile bir husumeti varmış. Ve onun döneminde uygulandığı için uğraşıyor sanırım.

Bir de basına verdiği bir demeçte Bahçe’nin kendi döneminde ve öncülüğünde yapıldığını söyledi. Bahçe’den rahatsız ama üzerinden reklam yapabiliyor.

‘Bahçe’yi dozerle yıkarız’ tehdidi

Bahçenin yanında bulunan Ekonomi Üniversitesi bir süre önce etraftaki araziyi okula katmak için almaya başladığını belirten Altan, “Hatta ormanın bir bölümünü dahi aldılar” dedi.

Şimdi de belediyesinin Fen İşleri Müdürlüğü 3 gün önce bahçe gönüllülerinden Ercüment Düşünceli’yi çağırarak Bahçe’nin Ekonomi Üniversitesi tarafından 20 yıllığına kiralandığını söylemiş.

Ben şu an yurt dışında olduğum için görüşemedim ancak Balçova’da bulunan arkadaşlarımız yetkililerle görüştü ve sadece, “15 gün içerisinde çıkmazsanız dozerle gelip bahçeyi yıkarız” demişler. Onlar da yasal evrakları görmek istemiş belediye çalışanları hiç bir evrak gösterememiş. Bu tamamen kanunsuz, işgale yönelik bir tutum.

“Bir insan neden böyle bir bahçeyi yıkmak ister?”

Altan, Bahçe gönüllülerinin bugün toplantı yapacağını ve Bahçe’yi korumak için üniversite rektörüyle de görüşmek dahil her kapıyı çalacaklarını ifade ediyor.

Burası bomboş bir araziydi şimdi ise ağaçlar, çiçekler, sebzeler var her yanda. Dozerle gelmek nedir böyle bir alana?

Eğer gerçekten dava sonuçlandıysa ve resmi olarak üniversiteye kira verildiyse, üniversite yönetimi ile Bahçe’nin kalması için görüşebiliriz.

Bahçe’nin kendileri için çok kıymetli olduğunu söyleyen Altan son olarak soruyor: “Bir insan neden böyle bir bahçeyi yıkmak ister ki?”