Ana SayfaGüncelVeli Saçılık: Yandaş medya direnişi kriminalize ederek toplumdan soyutlamaya çalışıyor

Veli Saçılık: Yandaş medya direnişi kriminalize ederek toplumdan soyutlamaya çalışıyor

ANKARA – OHAL kapsamında yayınlanan KHK ile işinden ihraç edilen ve 190 gündür Yüksel Caddesi’nde ‘İşimi geri istiyorum’ sloganı ile direnişini sürdüren Veli Saçılık, iktidara yakın medyada hedef gösterilmesine ilişkin Gazete Karınca’ya değerlendirmelerde bulundu.


Haber: ALTAN SANCAR


Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işinden ihraç edilen ve 190 gündür Ankara Yüksel Caddesi’nde ‘İşimi geri istiyorum’ sloganı ile direnişini sürdüren Veli Saçılık, değerlendirmelerde bulundu.

Açlık grevi eylemi devam eden akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça ile birlikte 190 gündür eylemini sürdüren Saçılık, Gazete Karınca’ya yaptığı açıklamada iktidara yakın medyada eşi ile birlikte hedef gösterilmesini “direnişin kriminalize edilme çabası” olarak değerlendirdi.

Eylemlerine destek verenlerin ‘kendilerinin ideolojilerine değil, haklı taleplerine’ destek verdiğini belirten Saçılık, şöyle konuştu:

Biz 190 gündür burada direniyoruz, ancak yandaş medya ve çevresi bizi hiç görmedi, görmek istemedi. Direnişimizin Türkiye ve dünya gündemine açlık grevi eksenli olarak girmeye başlaması ile karşı propagandaya başladılar. Hepimizin fotoğraflarını oklar ile göstererek bizleri terörist ilan ettiler. Ben, eşim, annem ve arkadaşlarımız ile birlikte gazete önüne gittik ve orada polisler de varken ‘Bir terörist var ve gazetenizin önüne geldi, bizleri gözaltına almıyorsanız suç işliyorsunuz’ dedik. Yandaş medyanın hedef gösterdiği fotoğrafta ben, eşim, tekerlekli sandalyede iki engelli arkadaşımız ve yaşlı iki kişi yer alıyor. ‘Arkalarında terör örgütü çıktı’ manşeti ile çıkanların karşısına çıktık ve ‘hadi bizleri tutuklayın’ dedik. Ancak onlar bizlerle konuşmak yerine polislerin arkasına sığınmayı seçtiler.

Yandaş medya bu haberler ile ‘İşimi geri istiyorum’ direnişini kriminalize ederek toplumdan soyutlamaya çalışıyor. Burada bize desteğe gelen insanlar bizim özel hayatlarımız ile ilgilenmiyor. Desteğe gelenler, bizim Marksist ya da sosyalist olmamız ile ilgilenmiyor. Buraya desteğe gelenler, bizim sloganımıza ve talebimize sahip çıkıyorlar, iki hocamızın göz göre göre ölmesini istemiyorlar. Bu nedenle bizi hedef gösterenlere diyoruz ki velev ki teröristiz; bizi gözaltına alıp da terör örgütü üyeliğinden işlem yapıp tutuklamayan Ankara Emniyeti ve Ankara  Adliyesi de bu suça ortaktır.

‘Hükümet toplumu daha fazla germemeli’

Dersim’de oğlunun kemiklerinin kendisine verilmesi talebi ile açlık grevi yapan ve talepleri Valilik tarafından bugün kabul edilen Kemal Gün’ün de durumuna değinen Saçılık, şunları kaydetti:

Kemal Amca, oğlunun kemiklerinin kendisine verilene kadar direnişini sürdüreceğini belirtti. Aslında en doğal hakkı olan gömülme hakkı için yaptı bu eylemi. Ne yazık ki zaferlerimiz çocuklarımızın kemiklerini almak üzerine kurulu durumda. Kemal Amca’nın haberinden dolayı mutlu olduk ve direnişi karşısında saygı ile eğiliyoruz. Sıra burada devam eden direnişin zaferle sonuçlandırılmasındadır.

Temmuz’a kadar kurulmayacağı belirtilen, ancak dün kurulan OHAL İnceleme Komisyonu buradaki direniş sonucunda kuruldu aslında. Hükümet, komisyon ile ‘değerlendirdik kabul ettik veya kabul etmedik’ gibi bir yola girişecek. Hükümeti uyarıyoruz, biz çok yasalız ve haklıyız. Eğer daha büyük bir saldırı içine girme hazırlıkları varsa, bilsinler ki iradi olarak kendilerini yenmeye hazırız.

Hükümet toplumu daha fazla germemeli ve hukuksuzluğu ortadan kaldırmalıdır. Bilinmelidir ki mesele sadece açlık grevi meselesi değildir, çünkü 190 gündür burada direniyoruz. Bu mesele 6 kişinin değil, ihraç edilen veya haksız yere tutuklanan herkesin meselesidir. Nuriye ve Semih, hayatlarından dolayı önceliğimizdir, ancak meselemiz KHK’lerin iptal edilmesidir.