Ana SayfaGüncel147 gündür tutuklu: Gazeteci Ömer Çelik için AİHM’e ‘acil’ talepli başvuru

147 gündür tutuklu: Gazeteci Ömer Çelik için AİHM’e ‘acil’ talepli başvuru

HABER MERKEZİ – 147 gündür tutuklu bulunmasına rağmen iddianamesi henüz hazırlanmayan gazeteci Ömer Çelik için AİHM’e “acil talepli” başvuru yapıldı.

Redhack’in yayınladığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın maillerine ilişkin haberler nedeniyle 25 Aralık 2016’da beş gazeteciyle birlikte gözaltına alınıp ardından tutuklanan KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) Haber Müdürü Ömer Çelik için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) ‘acil talepli’ başvuru yapıldı.

Avukatlar Özcan Kılıç ve Sercan Korkmaz tarafından yapılan başvuruda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 3., 5., 10. ve 13. maddelerinin ihlal edildiği belirtildi.

Başvuruda, gözaltına alındığı sırada Çelik’e şiddet uygulandığı, aşağılayıcı ve onur kırıcı davranış ile hakaretlere maruz kaldığı ifade edildi.

Çelik’in 24 gün gözaltında tutulmasına yer verilen başvuruda, tutukluluğuna ise yaptığı haberler ile sosyal medya paylaşımlarının gerekçe gösterildiği belirtildi.

Başvuruda, Çelik’in tutuklandığı güne kadar yaptığı haberler hakkında herhangi bir soruşturmanın başlatılmamasına da dikkat çekildi.

‘Yargının tüm birimleri ile siyasi iktidarın etkisi altına girdiği’ ifadesine yer verilen başvuruda, “Uygulamaların hukuka uygunluğunun denetiminin objektif ve şeffaf olarak gerçekleşmesinin mümkün olmadığı, kararların ‘keyfi’ ve ‘siyasi’ nitelik taşıdığı açıktır” denildi.

Çelik’in yaklaşık 6 aydır tutuklu olduğu hatırlatılan başvuruda Çelik hakkındaki suçlamaların henüz bir iddianameye konu edilmediği, dava açılmadığı, yargılama sürecinin başlamadığı için iddia ve suçlamalara ilişkin Çelik’in savunma yapabilmesinin mümkün olmadığı vurgulandı.

Çelik’in avukatı aracılığı ile tutuklama kararının hukuka ve Sözleşme’ye aykırı olduğunu savunarak, kararı veren İstanbul 8. Sulh Ceza Yargıçlığı’na itiraz başvurusu yaptığının da hatırlatıldığı başvuruda, İstanbul 8. Sulh Ceza Yargıçlığı’nın bu talepleri reddettiği belirtildi.

Yine itirazı incelemek üzere dosyanın İstanbul 9. Sulh Ceza Yargıçlığı’na gönderdiği ve bu merciinin de ‘tutukluluk halinin devamına’ karar verdiği ifade edildi.

Başvuruda “Bu merciler tarafından verilen kararlar, başvurucu ve avukatının dahil olabildiği bir duruşma yapılmadan, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu verilmiştir. Tutuklama kararını veren ve yine tutukluluğa yapılan itirazı inceleyen her iki mercii de ‘mahkeme’ niteliği taşımamaktadır” denildi.

Bu makamlarca yapılan işlemlerin ‘yargılama işlemi’ olarak değerlendirilemeyeceğinin kaydedildiği başvuruda, şu ifadeler yer aldı:

Bu bağlamda; başvurucunun -avukatının dosya içeriğini görebilmesi, suçlamaların dayandırıldığı delilleri tartışabilmesi, lehine olan delilleri ortaya koyması, hukuki konumu ve tutukluluğuna ilişkin argümanlarını ortaya koyması, savunmasını yapabilmesi ve serbest bırakılması için bu aşamada bir mahkemeye başvuru yapma olanağına sahip değildir.

Ayrıca başvuruda, mesleki faaliyet kapsamında yapılan haberlerin, çekilen fotoğrafların “açık kaynak” olarak tabir edilen haber ajansına ait sitede yayınlanması, kişisel hesaplar üzerinden toplum ve kamuoyu ile paylaşılmış olmasının “Yasadışı örgüt üyeliği” ve/veya “Propaganda” suçlamasına gerekçe yapılarak tutuklama kararı verilmiş olmasının da kabul edilemez olduğu vurgulandı.

Üç gazeteci için başvurulmuştu

Daha önce Deniz Yücel, Tunca Öğreten ve Mahir Kanaat için AİHM’e başvuru yapılmıştı.

AİHM’in iç tüzük değişikliği

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, son yıllarda birçok Avrupa ülkesindeki gazeteciler tarafından gündemine taşınan basın özgürlüğü şikayetleri nedeniyle iç tüzüğünün ele alınacak davaların sırasıyla ilgili maddesinde geçtiğimiz günlerde değişikliğe gitmişti.

Bu değişiklik ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde öngörülmüş bir hakkın kullanımıyla doğrudan bağlantılı olarak gözaltında ya da tutuklu olan bireyler tarafından yapılan başvuruların “acil” koduyla işleme koyulmasının önü açılmıştı.

Bu tür başvurular AİHM’de “1’inci Kategori” başvurular olarak işlem görecek.

AİHM İç Tüzüğü’nün 41’inci maddesi şöyle:

Ele alınacak davaların sırası tespit edilirken, mahkeme kendisi tarafından belirlenen ölçütler temelinde ortaya çıkan konunun önemi ve ivediliğini dikkate alır. Ancak daire veya daire başkanı, belirli bir başvuruya öncelik tanımak için bu ölçütlerden ayrılabilir.

AİHM’in iç tüzükte yapılan bu son değişikliğin altında büyük ölçüde Rusya, Azerbaycan ve Türkiye gibi ülkelerde gözaltında veya tutuklu olan gazetecilerden gelen dava başvuruları yatıyor.

İç tüzükte yapılan bu değişiklik sonrası AİHM’nin özellikle son aylarda Türkiye’den gazeteciler tarafından yapılan başvuruları öncelikli olarak işleme koyması ve Türk hükümetine bildirip, savunma istemesi bekleniyordu.

Ne olmuştu?

Redhack’in yayınladığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın maillerine ilişkin haberler nedeniyle İstanbul merkezli 25 Aralık 2016 tarihli yapılan baskınla KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) Haber Müdürü Ömer Çelik ve muhabiri Metin Yoksu, Diken eski haber editörü Tunca Öğreten, Etkin Haber Ajansı (ETHA) Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Derya Okatan, BirGün Gazetesi Muhasebe Sorumlusu Mahir Kanaat ve Yolculuk Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Eray Sargın gözaltına alınmıştı.

24 günlük gözaltı süresinin ardından Ömer Çelik, Tunca Öğreten ve Mahir Kanaat “Örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanırken, Derya Okatan, Metin Yoksu ve Eray Sargın da serbest bırakılmıştı.

147 gündür tutuklu bulunan gazetecilerin iddianamesi ise henüz hazırlanmadı.

Aynı soruşturma kapsamında Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel de 116 gündür tutuklu bulunuyor.