Ana SayfaGüncelAdana’da 3 çocuğun öldüğü koğuş yangını: ‘Olayın sorumluluğu bir çocuğa yükleniyor’

Adana’da 3 çocuğun öldüğü koğuş yangını: ‘Olayın sorumluluğu bir çocuğa yükleniyor’

HABER MERKEZİ – Adana E Tipi Kapalı Cezaevi’nde 3 çocuğun yaşamını yitirdiği koğuş yangınını Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a soran HDP Milletvekili Mahmut Toğrul, “3 çocuğun yaşamını yitirmesi ile sonuçlanan olayla ilgili incelemenin, yangını kimin çıkardığı ile sınırlanması ve olayın sorumluluğunun bir çocuğa yüklenmesi devletin bu sorumluluklarının göz ardı edildiği izlenimini doğurmakta ve endişe vermektedir” dedi.

Adana E Tipi Kapalı Cezaevi’nin çocuk koğuşunda kalan çocukların 18 Ocak’ta yatakları ateşe vermesiyle çıkan yangında Muhammed Erdoğan, Mehmet Altunhan ve Ferhat Kaya adlı tutuklu çocuklar yaşamını yitirmiş, 3 tutuklu çocuk ile 5 infaz koruma memuru da yaralanmıştı.

Hakkında yangını çıkardığı iddiasıyla 62 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan 14 yaşındaki R.K. adlı tutuklu çocuk, dün hakim karşısına çıkmıştı.

14 yaşındaki tutuklu çocuk, gardiyanların ‘rehabilitasyon koğuşu’nda sürekli kendilerini darp ettiğini belirterek, “Bu koğuştan çıkıp normal koğuşa girmek için yangın çıkarttık. Dayak yüzünden koğuştakilerle yangın çıkardık” demişti.

HDP Milletvekili Mahmut Toğrul

3 çocuğun yaşamını yitirmesi ile sonuçlanan olayla ilgili incelemenin sadece yangını kimin çıkardığı ile sınırlandırılması ve olayın sorumluluğunun 14 yaşındaki bir çocuğa yüklenmesi Meclis’in gündemine taşındı.

Konuyu Meclis’e getiren Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Antep milletvekili Mahmut Toğrul, sorumluluğun bir çocuğa yüklenmesini Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a sordu.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) daha önceki Çoselav/Türkiye kararını hatırlatarak, çocukların yetişkin hapishanesinde tutulmasına yönelik getirdiği eleştiriye dikkat çekti.

AİHM’in Çoselav/Türkiye kararı

Bilal Çoşelev, 2003 yılında Kars Hapishanesi’ndeki koğuşunda kendini asarak intihar etmişti.

AİHM ise ‘kendisine zarar vermesini önlemeye yönelik yeterli ve gerekli adımları atılmadığı ve yaşam hakkını korumaya yönelik yükümlülüklerini yerine getirilmediğine’ ve ‘çocuğun yaşama hakkının ihlal edildiğine’ karar vermişti.

Kararda, Çoşelav’ın yetişkin hapishanesinde kalmasının intiharda etkisi olduğu öne sürülerek uygulama eleştirilmişti.

Adana’dakiyle benzer

Adana E Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki çocuk ölümlerini Adalet Bakanı Bozdağ’a soran HDP’li Toğrul da AİHM’in bu kararını hatırlatarak şunları ifade etti:

Adana’da gerçekleşen yangın, AİHM’nin Çoselav/Türkiye kararındaki çocukların yetişkin hapishanesinde tutulmasına yönelik getirdiği eleştiriyle benzerlikler taşımaktadır. 3 çocuğun yaşamını yitirmesi ile sonuçlanan olayla ilgili incelemenin, yangını kimin çıkardığı ile sınırlanması ve olayın sorumluluğunun bir çocuğa yüklenmesi devletin bu sorumluluklarının göz ardı edildiği izlenimini doğurmakta ve endişe vermektedir.

Toğrul, bu hatırlatmanın ardından ise Bozdağ’dan şu sorulara yanıt vermesini istedi:

  • Adana E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki çocukların sevk edilmek için yangın çıkartmalarına sebep olabilecek neler yaşanmıştır?
  • Çocukların yaşamını yitirmesine sebep olan yangına ve ardından çıkan yangına ilişkin soruşturmada kamera kayıtları geçmişe dönük incelenmiş midir?
  • İfadelerini değiştiren çocukların verdikleri ilk ifadelerde neler yer almaktadır?
  • Çocukların yangın çıkmadan önce İnfaz Hakimliği, hapishane idaresi veya herhangi bir denetim mekanizmasına bir şikayetleri olmuş mudur? Eğer olmuş ise bu şikayetlerde neler yer almaktadır?
  • Kurum görevlileri ve Adalet Bakanlığı hakkında çocukların yaşam hakkının korunması bağlamında herhangi bir soruşturma yürütülmüş müdür?
  • Eğer bir soruşturma yürütülmüş ise devletin çocukların yaşam hakkını korumaya ilişkin yükümlülüğü soruşturmaya nasıl yansımıştır?
  • Çıkan yangına ilişkin sadece bir çocuğun yargılanması, yaşam hakkı ihlallerini önleyebilecek midir?
  • 3 çocuğun yaşamını yitirmesi ile sonuçlanan ilk yangından sonra Adalet Bakanlığı ne gibi önlemler almıştır?
  • Eğer bir önlem alındıysa, bu planlamalar hazırlanırken çocukların düşünceleri sorulmuş mudur?
  • Eğer önlem alındıysa ilk yangından hemen 2 ay sonra ikinci bir yangın neden çıkmıştır?
  • Yangınların ardından hapishanedeki çocuklara psiko-sosyal bir destek sağlanmış mıdır?



Önceki Haber
TBMM komisyonları tatilde de çalışacak
Sonraki Haber
Sur için UNESCO'ya 'acil' çağrı: 'Tarihi mekânlar iş makineleriyle yıkılıyor, harekete geçin'