Ana SayfaGüncelHDP’lilerden hakim ve savcılara tutuklu vekiller için çağrı: ‘Cesur olun, iktidara değil hukuka biat edin’

HDP’lilerden hakim ve savcılara tutuklu vekiller için çağrı: ‘Cesur olun, iktidara değil hukuka biat edin’

HABER MERKEZİ – Anayasa Mahkemesi önünde tutuklu vekillere ilişkin basın açıklaması düzenleyen HDP milletvekilleri, hakim ve savcılara ‘İktidara değil, hukuka biat edin’ diye seslendi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinden oluşan bir heyet, HDP Eş Genel başkanları ve milletvekillerinin tutukluluğuna yönelik başvuruya ilişkin henüz bir karar vermeyen Anayasa Mahkemesi önünde basın açıklaması düzenledi.

Anayasa Mahkemesi önünde düzenlenen açıklamaya HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu ile birlikte HDP’li Mithat Sancar, Ertuğrul Kürkçü, Bedran Öztürk, Müslüm Doğan, Sibel Yiğitalp, Ayşe Acar Başaran katıldı.

HDP Eş Genel Başkanları ve milletvekillerinin tutukluluklarının 217. gününde basın açıklaması düzenleyen HDP’li Milletvekilleri, mahkemeye tutuklu milletvekillerine ilişkin kararını bir an evvel vermesi çağrısında bulundu.

“Hakimleri ve savcıları cesaretle davranmaya çağırıyoruz”

Açıklamada ilk olarak konuşan HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tutuklu HDP’li milletvekilleri için ‘terörist’ demesine tepki gösterdi.

Erdoğan’ın sözlerinin hukukun ayaklar altına alındığının kanıtı olduğunu belirten Kerestecioğlu şunları kaydetti:

Bugün yine Anayasa Mahkemesi’nin önünde duruyoruz ve bugün vekillerimizin ve eş başkanlarımızın tutukluluğunun 217. Günü. Anayasa Mahkemesi’ne yaptığımız ilk başvurunun üzerinden 203 gün geçti. Biz bu ülkede hala hukukun kaldığına olan inancımız ile adalet arıyoruz ve Anayasa Mahkemesi’nin kendi içtihadını uygulamasını bekliyoruz. Dün hukukun ayaklar altına alındığı bir açıklama duyduk.  AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın bir iftar sırasında yaptığı açıklamalar suç oluşturan açıklamalardı. Gerçekten bir hukuk olmuş olsaydı, savcıların bu açıklamalar ile ilgili harekete geçmesi gerekirdi. Çünkü vekillerimiz için ‘terörist’ demek, tutuklu olan insan için ise ‘cezalarını çekseler bile dışarı çıktıklarında halkımız onlara ceza verecektir’ demek yargının yerine geçmektir. İşletilmek istenen hukuk budur, ama biz bunu reddediyoruz. Hakimleri ve savcıları cesaretle davranma, vekillerimizi serbest bırakmaya çağırıyoruz.

“İktidara değil, hukuka biat edin”

Kerestecioğlu’nun ardından konuşan HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar ise hakim ve savcılara hukuka göre davranmaları çağrısından bulundu.

Hakim ve savcıların iktidara değil, hukuka biat etmeleri gerektiğini belirten Sancar, hakim ve savcıların hukuka uygun hareket etmemeleri halinde doğacak mağduriyetin sorumlusu olacaklarını belirtti.

Daha önce yaptığımız açıklamalarda söylediğimiz gibi konuşması gereken biz değiliz. Konuşması gereken en başta Anayasa Mahkemesi ve bu ülkede demokrasi ve hukukun kurtarılabileceğine inanan demokrasi güçleridir. Birlerin burada bulunmamızın nedeni AYM’ye görevini hatırlatmak ve hukuk ayaklar altına alınır ise ülke kör bir kuyuya dönüşür uyarısını kamuoyu ile paylaşmaktır. Hukukun ayaklar altına alınması ile acımasız bir girdap oluşur ve herkesi içine alır. Bu durumdan en fazla zarar görecek olanlar da bu kuyunun körleşmesine neden olanlar olacaktır. Hakimlerin sorumluluğunun özel olduğunun altını çizmek isteriz, çünkü en büyük tahribatı iktidarın istediği gibi davranarak veriyorlar. Hakimler iktidara biat ettikçe Türkiye’de karanlığı derinleştirir. Bu nedenle AYM üyelerinin akıllarına sesleniyoruz, akıllarına ve hukuka biat etsinler, iktidara değil. Hakimlerin iktidara biat etmesi, bu ülkede milyonları milyonları mağdur etmek gibi vahim bir sonuç doğurur ve bu mağduruiyetlerin vebali siyasi iktidar ile birlikte yargı mensuplarındadır.

Anayasa Mahkemesi ve üyelerine sesleniyoruz, içtihadınız bellidir. Vekillerimiz ve eş başkanlarımız ile ilgili davaların en olduğu da bellidir. Yapılacak şey açıktır, gecikmenin makul ve meşru nedeni yoktur. İçtihat ve uluslararası hukuka uygun kararınızı bir an önce verin, aksi halde hukuka değil, iktidara biat ettiğiniz ithamı hep canlı kalacaktır. Bu itham ile şimdi de gelecekte de her zaman yüzyüze kalmak zorunda kalacaksınız.

“Yurttaşlıktan çıkarmak insanlık suçudur”

Açıklamanın ardından gelen bir soru üzerine HDP’li Faysal Sarıyıldız ve Tuğba Hezer’in vatandaşlıktan çıkarılmaları konusuna da değinen Sancar şunları kaydetti:

Görüyoruz ki her türlü yöntemin kullanılmasını mubah sayıyorlar. Özellikle HDP’yi tasfiye etmek veya susturmak söz konusu olduğunda akla gelmesi zor yöntemleri bile piyasaya sürüyorlar. Bir insanı yurttaşlıktan çıkarmak 2. Dünya Savaşı sonrası yaşanan o tecrübeler ışığında en büyük insan hakları ihlali sayılıyordu. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin temelinde insanlığın haklara sahip olma hakkı ilkesi yatıyor. İnsan hakları hukuku ve mücadelesi uluslararası alanda yurttaşlığı iktidarların keyfi tasarrufundan çıkarmak için pek çok tedbir aldı. İktidar bu birikimi yok saymak ile konumunu nereye yerleştirdiğini de göstermiş oluyor. 1933-1945 arası otoriter mantığa sığınıyor ve bundan vazgeçmeye çağırıyoruz. Bu büyük bir ayıptır, ama aynı zamanda insan hakları hukuku açısından büyük bir suçtur.