Ana SayfaGüncelTürk’ten ‘ulusal birlik’ değerlendirmesi: Kürtler için tarihi fırsat var, her ülkede farklı model uygulanabilir

Türk’ten ‘ulusal birlik’ değerlendirmesi: Kürtler için tarihi fırsat var, her ülkede farklı model uygulanabilir

HABER MERKEZİ – Kürtler için ulusal birlik tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan deneyimli Kürt siyasetçi Ahmet Türk, ‘ulusal birlik’ için tarihi fırsatların olduğu bir dönemden geçildiğini söyledi ve Kürtlerin yaşadıkları 4 ülkede demokrasi temelinde farklı modeller uygulanabileceğini söyledi. Türk, Irak Kürdistan Bölgesi’nde 25 Eylül’de yapılması planlanan “bağımsızlık referandumunu”na ilişkin ise, “Ortadoğu bir bataklığa dönüşmüş durumda. Bu bataklığın içinde bağımsız bir Kürdistan neyi getirir neyi götürür? İyi düşünmek gerekir” değerlendirmesinde bulundu.

Görevden alınan ve yerine kayyum atanan Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı deneyimli Kürt siyasetçi Ahmet Türk, Irak Kürdistan Bölgesi’nde 25 Eylül’de yapılması planlanan “bağımsızlık referandumunu”, Kürdistan Ulusal Kongresi’nin (KNK) başlattığı “ulusal birlik” girişimlerini değerlendirdi.

Türk, Kürtler arası ulusal birliğin öncelikli bir konu olduğunu vurguladı fakat Ortadoğu’nun mevcut durumunda bağımsızlığın neyi götürüp neyi getireceğinin iyi düşünülmesi gerektiğini söyledi.

Kürtlerin gelinen aşamada özellikle Suriye’de yaşanan gelişmeler de hesaba katıldığında bir aktör olduğunu söyleyen Türk, Kürtlerin ulusal birliği için tarihi bir fırsatın doğduğunu belirtti.

dihaber’e konuşan Türk, ulusal bir kongrenin yapılması için daha önce yaptıkları çalışmaları hatırlatarak, hem içten hem partiler arasındaki güvensizliklerden hem de dış etkenlerden kaynaklanan bazı durumlardan dolayı ulusal kongrenin toplanamadığını ifade etti.

Gelinen noktada ulusal kongrenin öneminin daha fazla açığa çıktığını dile getiren Türk şunları söyledi:

Bugün ulusal kongre gerçekleşmiş olsaydı hem uluslararası ilişkilerde hem Kürt partileri arasında bir yumuşamayı sağlardı. Diyaloga katkı sunardı. Ama o dönem bu fırsatlar kaçırıldı.

‘Tarihi bir fırsat var’

Türk, ulusal birlik ve meselelere salt ideolojik bir anlayışla yaklaşılmaması gerektiğinin altını çizerek şunları söyledi:

‘Benim dediğim doğrudur, herkes benim dediğime, çizgime gelecek’ tarzı yaklaşımlar birliğin savunmasına katkı sunmaz. Maalesef Kürtler de bunu aşmak zor görünüyor. Her ne kadar Kürtleri birleştirecek bir ortam şu an görünmese bile kısa bir süre sonra herkesin bu ideolojik tartışmayı aşan bir mantıkla ve gerçekten Kürtlerin geleceğini, birliğini ve menfaatlerini esas alan yaklaşım ortaya koyacağını inanıyorum. İktidarlaşmayı esas alan bir mantığın uzun süre devam etmeyeceğine inanıyorum. Kürtler yaşanan bu süreçten sonra yanlış yapan kim olursa olsun onlara karşı tepki ve tavrını ortaya koyacaktır. Burada tarihi bir fırsat doğmuş. Kürtler dünyada potansiyel bir güç ve aktör olarak görülüyor.

‘Her ülkede farklı model’

Kürtlerin yaşadığı her ülkedeki koşulların farklı olduğunu ve aynı modellerin dört parçada uygulamanın mümkün olmadığını kaydeden Ahmet Türk şöyle devam etti:

Türkiye’deki Kürt-Türk ilişkileri çok farklı bir noktada. Bu nedenle ortak demokratik cumhuriyet ve birlikte yaşamı esas alan sürecin başlatılmasına çaba gösteriyoruz. Suriye’deki koşullar ayrıdır. Kürt-Arap ilişkisi buradan farklı ve nüfus dağılımı farklıdır. Bunun için aynı modelleri düşünmek doğru değil. Şunu açık söyleyeyim; insanların özgür, hak ve hukukunu yaşayacak, kimliğini, özgürlüğünü, kendini yönetme anlayışıyla var edecek sistemler bizim için önemlidir. Yoksa heykeller ve bayraklar önemli değil. Önemli olan insanların özgür olması, demokratik bir cumhuriyette birbirini kucaklamasıdır. Keza Irak’ın koşulları farklıdır. Halklar bir türlü ortaklaştırmayı gerçekleştirememiş. Oluşacak modelin nasıl olacağına halklar karar verecektir.

‘Bağımsızlık neyi getirir iyi düşünmek lazım’

“Tabi ki hiçbir Kürt, bağımsız bir Kürt devletinin karşısında olmaz. Biz prensip olarak halkların kendi kaderlerini tayin hakkına her zaman saygılıyız ve savunmuşuzdur” sözleriyle yapılması planlanan bağımsızlık referandumuna da değinen Türk, referandum sonrasında gelişmelerin nasıl olacağı konusunda bir belirsizlik olduğunu ifade etti. Referandumdan sonra bağımsızlığın ilan edilip edilmeyeceğinde bir netlik olmadığını dile getiren Türk, şunları söyledi:

Ortadoğu bir bataklığa dönüşmüş durumda. Bu bataklığın içinde bağımsız bir Kürdistan neyi getirir neyi götürür? Özelikle Türkiye, İran ve Arapların bu konudaki tavırları ne olur? Yine uluslararası alanda nasıl bir güvence olur? Enfal döneminde 180 binin üzerinde insan yaşamını yitirdi. Ancak Amerika’nın müdahalesi olmasaydı, bütün bu müdahalelere ve bedellere rağmen bugün böyle bir oluşum ortaya çıkmazdı. Bizler karar alırken derinden düşünmemiz gerekir. Bunun neyi getirip neyi getirmeyeceğine ya da neyin yaşanıp neyin yaşanmayacağına çok daha duyarlı olmak durumundayız.

‘Şengal ve Kerkük’ün statüsü belirlenmeli’

Referanduma gidilirken Şengal ve Kerkük kentlerinin statülerinin belli olmadığına işaret eden Türk, şu değerlendirmede bulundu:

Kürt partilerin Kerkük’te aldığı oy oranı yüzde 70 civarıdır. Bir Kürt şehridir ama referanduma dahil edilip edilmeyeceği konusunda belirsizlik var. Yine Şengal Kürtlerin orijin yapısıdır. Şengal’in tamamı Kürt’tür ama Musul eyaletine bağlı. Eğer bir bağımsız Kürdistan projesi varsa Kerkük ve Şengal’in de Kürdistan bölgesine katılması için bir referandumun olması gerekiyor. Bunun da ciddi bir şekilde ele alınması gerekiyor.

Türkiye’nin bağımsızlık referandumuna tepkisine de değinen Türk şöyle devam etti:

Bu konuda uluslararası güvencenin açık bir şekilde ortaya çıkması lazım. Uluslararası bir güvence olmadığı takdirde her zaman komşu devletlerin tepkisi ve müdahalesine açık olacak. Çok iyi biliyoruz ki komşu devletlerin hiçbirisi Kürtlerin bir statüye sahip olmasını istemiyor. Bugün Suriye’de eğer Türkiye bir çatışmanın içine girmişse amaç Kürtlerin bir statüye sahip olmaması içindir. Bunları görmemiz lazım. Evet, ticari ve menfaat ilişkileri başkadır. Ama bağımsızlık gündeme geldiği zaman tavır net. Türkiye ‘Biz buna karşıyız’ dedi. Eğer gerçekten Kürtlerin geleceğini ilgilendirecek bir karar alırsanız o dost görünen Türkiye yavaş yavaş tavrını da tepkisini de ortaya koyacak.