Ana SayfaÇalışma YaşamıUluslararası Af Örgütü’nün ‘Yüz yüze çalışanları’ iş bırakıyor

Uluslararası Af Örgütü’nün ‘Yüz yüze çalışanları’ iş bırakıyor

HABER MERKEZİ – Sokakta insanlara Af Örgütü’nün çalışmalarını anlatan ve kampanyalar için destek toplayan örgütün ‘Yüz yüze çalışanları’ bir günlük iş bırakma eylemine gidiyor. Yaklaşık 14 çalışan ‘taşeron çalıştıkları gerekçesiyle sendikal haklarının ve kazanılmış sosyal haklarının ihlal edildiği’ gerekçesiyle greve giderken, Af Örgütü yetkilileri ‘çalışmaya başlamadan önce ayrıntılı bir şekilde çalışanlara belirtilen çalışma koşullarında bir değişikliğe gidilmediği’ açıklamasında bulundu.

Uluslararası Af Örgütü ‘1961’den beri 7 milyondan fazla üye ve destekçisiyle, 150’den fazla ülke ve bölgede faaliyet gösteren ve insan hakları ihlallerinin sona erdirilmesi için çalışan bir küresel hareket’.

Af Örgütü, ‘İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi tarafından kabul edilen insan haklarını referans alarak; insan haklarına saygı gösterilmesi, insan hakları ihlallerinin engellenmesi ve bu hakların korunması’ için faaliyetler yürütüyor.

Sokakta insanları durdurarak örgütün çalışmalarını anlatan ve kampanyaları için destek toplayan ‘Yüz yüze çalışanları’, greve gidiyor.

On beş ‘yüz yüze çalışanı’ndan on dördü, ‘insan hakları alanında çalışan bir kurumun taşeron çalıştırmasına karşıyız’ diyerek 1 Haziran Perşembe günü iş bırakacaklarını duyurdular.

‘Yasa üstü bir şeyden söz ediyoruz, insan hakları çalışan bir örgüt taşeron çalıştırmamalı’

bianet’in haberine göre, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni esas alarak çalışanlarıyla ve sendikayla sözleşme yapan Af Örgütü’nün Türkiye’deki iç hukuka göre taşeron işçi çalıştırmaya hakkı var.

Ancak taşeron olarak çalıştırılan yüz yüze ekibi “yasa üstü bir şeyden söz ettiklerini ve insan hakları kurumu olarak Af Örgütü’nün bunu yapmasını” eleştirdiklerini belirtti.

Ayrıca iş bırakacak çalışanlardan Felat Erkozan’ın verdiği bilgiye göre, Ocak 2017’de Af Örgütü’nde yeni bir proje başladı.

Bu projeyle de yüz yüze elemanlarının saatlik 8 lira olan ücretleri 7 liraya düşürüldü. Erkozan, “Haftada 6 gün 7 saat çalışsak bile asgari ücretin altında ücret kazanıyoruz” dedi.

‘Fiili olarak bağlantım olmayan Zeta’da anketör görünüyorum, sendikal haklarım yok’

Erkozan ve çoğunluğu öğrencilerden oluşan diğer yüz yüzeciler taşeron olarak çalıştıkları için doğrudan Af Örgütü’ne değil Zeta adlı bir insan kaynakları şirketinde anketör olarak kayıtlılar.

Felat Erkozan’ın verdiği bilgiye göre, 15 Temmuz’dan sonra sokak çalışmalarını durduran Af Örgütü, Ağustos ayının sonlarında yüz yüze çalışanlarını arayarak ofisten “tele-marketing çalışması” yapılacağını bildirmiş.

Erkozan, yüz yüze ekibi taşeron olarak çalıştırıldıklarını ofiste çalışmaya başladıktan sonra sendikalı bir çalışanın kendilerine söylemesiyle öğrenmiş:

DİSK’e bağlı Sosyal İş Sendikası ile Af Örgütü kendi arasında Toplu İş Sözleşmesi (TİS) imzalıyor. Bu sene imza sürecine gidilirken ofiste, oluşturulacak yeni TİS ile alakalı bir toplantı yapılacaktı. Bu toplantı öncesinde ofiste çalışan sendikalı bir arkadaş beni arayarak ertesi gün olacak TİS toplantısından haberdar etti ve ‘Bak biz aynı işi yapmamıza rağmen bu kurum sizleri taşeron olarak çalıştırıyor. Ben sizden çok daha farklı ücretlendirmelere tabi tutuluyorum, birçok haktan faydalanabiliyorum. Ama siz bu hakların hiçbirinden faydalanamıyorsunuz. Bu İLO’da geçen ilgili maddelere de aykırı’ dedi. Bugün e-devlete girdiğimizde Zeta İnsan Kaynakları’nda anketör olarak görünüyoruz. Ama bizim yaptığımız iş anket değil, biz de anketör değiliz, yüz yüzeciyiz. Bu işin kendi tanımı, kendi çalışanları, kendi sorumluları, kendi yöneticileri var. Bizim fiili olarak Zeta ile bir bağlantımız yok, gidip sadece onların sözleşmesine imza atıyoruz.

“Prim vererek ‘ikna edilen’ destekçi sayısı üzerinden rekabet oluşturulmaya çalışıldı”

Erkozan’ın aktarımına göre, Şubat ayından itibaren yeni başlayan bir projeyle yüz yüze ekibinin saatlik ücretlerinde düşüş yaşanmış ve destekçi yapma oranı üzerinden prim sistemi getirilmiş:

Bu getirilen yeni projeye de itirazlarımızı belirttik ama imzalamak durumunda kaldık. Çünkü imzalamadığımız takdirde kibar bir şekilde yollarımızın ayrılacağını belirttiler. Biz insanlara insan hakları ihlallerini ve Af Örgütü’nün bu anlamda neler yaptığını anlatmakla yükümlü insanlarız. Bizim anlattığımız insanlar sonrasında kendileri olmak isterlerse destekçi olurlar. Bu getirilen sistem, insanları destekçi yapmak üzerine kurulu, rekabet ve sonucunda ödüllendirme söz konusu.

‘Benden kaynaklı sebeplerle olmasa dahi çalışamadığımda paramı alamıyorum’

Ayrıca Erkozan’ın verdiği bilgiye göre çevresel faktörlerden kaynaklı olarak iptal olan çalışmalarda çalışanlar ücretlerini alamıyor:

Çalışmak için sokağa çıktığımızda, örneğin ben iki saat çalışıp sonrasında hastalandım veya benim dışımda gelişen olaylar oldu miting gibi, yağmur gibi, o çalışma iptal oluyor. Bu durumda ben sadece çalıştığım o iki saatin ücretini alabiliyorum. Diğer saatler için benden kaynaklı olmayan durumlarda bile ücret alamıyorum. Ayrıca taşeronu sonlandıramayacaklarını söylediler.

“‘Taşeron çalışmak istemiyoruz’ değil, ‘Taşeron çalıştırılmasını istemiyoruz'”

Erkozan Af Örgütü  ile sendika arasında TİS imzalandıktan sonra, “Af Örgütü’nde sadece biz taşeron olarak çalışmak istemiyoruz değil, Af Örgütü’nde taşeron çalıştırılmasını istemiyoruz” talebiyle yönetimle toplantı  istediklerini söylüyor.

Bu toplantıda kendilerine “zaten hakları olan bir takım sosyal hakların” teklif edildi ve taşeronun kaldırılmayacağını söylendiğini aktarıyor.

‘Greve gideceğiz’

Erkozan, Af Örgütü ile yapılan toplantılarda bir çözüme varılamadığını ve greve gideceklerini açıkladı:

Proje yöneticisi bize taşeron sistemin sonlanmayacağını bu toplantıda da ‘Bu duruma hak ihlali olarak bakmıyorum, bu sistemi taşeron değil de ‘bordrolama sistemi’ olarak adlandırıyorum. Birçok yerde bu projenin böyle yürütülüyor’ ifadeleriyle net bir şekilde gösterdiler. Bizler de 15 yüz yüze çalışanından 14 kişinin isteği ve kararıyla, tek ve ortak talebimiz olan Af Örgütü’nde taşerona son verilmesi için greve gitme kararı aldık.

Af Örgütü’nden açıklama

Af Örgütü ise konuya ilişkin yaptığı açıklamada “Yüz yüze projesi’nin 2011 yılından bu yana sürdürüldüğünü, projenin özelliği nedeniyle bir insan kaynakları firmasından hizmet alındığını, yüz yüze ekibinin her yeni üyesine işe alım aşamasında çalışma koşulları hakkında detaylı bilgi verildiğini ve bu şartlarda bir değişiklik olmadığını” söyledi.