Ana SayfaKitapSevgi Soysal’ın TRT günlerinden: ‘Venüslü Kadınların Serüvenleri’

Sevgi Soysal’ın TRT günlerinden: ‘Venüslü Kadınların Serüvenleri’

HABER MERKEZİ – Sevgi Soysal’ın TRT’de çalıştığı dönemde yazdığı oyun, makale ve yazılarının yer aldığı ‘Venüslü Kadınların Serüvenleri’ İletişim’den çıktı.

Sevgi Soysal’ın TRT’de çalıştığı dönemde yazdığı oyun, makale ve yazılarını bir araya getiren ‘Venüslü Kadınların Serüvenleri’ İletişim Yayınları’ndan çıktı.

İpek Şahbenderoğlu’nun derlediği kitapta Sevgi Soysal’ın farklı edebi türlerde kaleme aldığı metinler var.

Bu metinlerde kadınlık meselesi, geleneklerin toplum üzerindeki baskısı gibi temaları işleyen yazar, ‘okurlarını itiraz etmeye, harekete geçmeye, yenilenmeye davet ediyor’.

Soysal’ın TRT’de çalıştığı 1965 ila 1971 yılları arasını kapsayan dönem, aynı zamanda Soysal’ın 12 Mart’ı izleyen yıllarda yazarlık çizgisini belirleyecek olan siyasi ve feminist hattın da filizlendiği bir süreç.

“Venüs’te Sayım”: Yaşlı Bilge’nin seslenişi

Kitaptaki “Venüslü Kadınların Serüvenleri” bölümündeki “Tablo I – Venüs’te Sayım” kısmında yer alan Yaşlı Bilge’nin açılış konuşması

Venüslüler. Bugün kutsal bir gün. Üç yüz yıllık bir aradan sonra Venüs Dünya’nın tutulduğunu gördü. Bundan üç yüz yıl önce, bir mayıs gecesi birden soğuk oldu. Venüslü kadınlar kışlıklarını çoktan kaldırmışlardı. Sıcak sineklerle gelmiş, beşiklere cibinlikler gerilmişti. Önce çocuklar üşüdü, sonra analar babalar. Ilık bahar havasına açtıkları pencerelerini kapamaya koştular. Gördüler ki o en parlak yıldız Dünya, gördüler ki ansızın gelen soğukla donmuş. Dünya o mayıs gecesi bir süre soldu. Ve üç yüz asır öncesinin bilgeleri “Dünya tutuldu” dediler. Bundan üç yüz asır önce, Dünya tutulduğunda 10.000 Venüslü vardı.

Kitaptaki okuma parçasının tamamına BURADAN bakabilirsiniz.

Sevgi Soysal hakkında

Genç yaşından itibaren Ankara’nın 1960’lardaki canlı edebiyat dünyasının içinde çevirileri ve öyküleriyle yer alan Sevgi Soysal, ilk kitabı Tutkulu Perçem’i 1962 yılında yayımladı.

12 Mart’ın ardından uzaklaştırılmasına değin TRT Ankara Radyosu’nda program uzmanı olarak çalıştı.

Radyo için yazdığı öyküleri kitaplaştırdığı Tante Rosa (1968) farklı üslubuyla edebiyat çevrelerini şaşırttı.

Çocukluktan itibaren biçimlenen yönleriyle kadın-erkek ilişkilerini işlediği ilk romanı Yürümek’le (1970) TRT Sanat Ödülleri Yarışması Başarı Ödülü’nü kazandı.

1973’te yayımlanan Yenişehir’de Bir Öğle Vakti, 12 Mart ile bastırılmaya çalışılan gençlik hareketi ile Ankara’nın gündelik yaşamını devrilen bir kavağın etrafında kesiştirmesiyle büyük ilgi gördü ve 1974 yılı Orhan Kemal Roman Armağanı’nı kazandı.

Adana’da sürgünde bulunan bir kadının gözünden 12 Mart’ı eleştirdiği romanı Şafak, 1975’te yayımlandı.

Önce Politika gazetesinde tefrika olarak yayımlanan cezaevi anıları, Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu adıyla kitaplaştırıldı (1976).

1968 ile 1976 yılları arasında yazdığı öykülerini Barış Adlı Çocuk (1976) kitabında bir araya getirdi. Bu kitaptaki Bir Ağaç Gibi adlı öyküsüne de yansıttığı hastalığı nedeniyle, son romanı Hoş Geldin Ölüm’ü tamamlayamadan, 22 Kasım 1976’da öldü.

Politika, Yeni Ortam ve Yenigün gazetelerinde yazdığı yazılar, Bakmak (1977) ve Türkiye’nin Kalbi, Kabul Günleri (2014) adlı kitaplarda toplandı.

Londra’dayken BBC Türkçe Servisi için yazdığı Radyo Sohbetleri yıllar sonra kitaplaştırıldı (2005).

Previous post
Adana'da vinç halatı koptu: Beş işçi yaşamını yitirdi, 3 kişi gözaltında
Next post
Alperen Ocakları'ndan Neve Şalom Sinagogu'na antisemit saldırı