Ana SayfaEkolojiEvliya Çelebi’nin ‘Sular Şehri’ dediği Bursa’da çeşme suyu paketlenip satılacak

Evliya Çelebi’nin ‘Sular Şehri’ dediği Bursa’da çeşme suyu paketlenip satılacak

HABER MERKEZİ – Bursa Büyükşehir Belediyesi iki yıldır billboardlarda “Bursa’da su çeşmeden içilir” propagandası yaptığı şehirde ‘tesisler oluşturulur oluşturmaz kaynak sularının paketleneceğini’ açıkladı. Evliya Çelebi’nin 1640 yılında, bundan dört yüz yıl önce yazdığı Seyahatname’de ‘Sular Şehri’ olarak tanımlanan Bursa’da halk, zaten yeterli arıtma çalışmalarının yapılmadığı şehirde özellikle içme suyunu çeşmeden içemeyecek olmalarına tepkili.


Haber: Ezgi Gül


Bursa, ünlü gezgin Evliya Çelebi’nin Seyahatname isimli kitabında İstanbul’dan sonra yer verdiği ilk şehir.

Bir yelkenli ile İstanbul’dan Bursa’ya gelen Çelebi, Bursa’nın yoğun yeşil örtüsünden büyülendiğini ifade etmiş ve su kaynaklarından bahsederek şehri ‘Kısaca Bursa demek, sudan ibaret bir sözdür’ diye nitelendirmiştir.

Günümüzde ise Bursa’da ‘kentsel dönüşüm’ adı altında yapılan düzenlemeler ile ormanların yok edildiği, kentin yeşil örtüsünün büyük oranda tahrip edildiği, su kaynaklarının büyük kısmının ‘dünyaca ünlü’ içecek firmalarının kullanımına devredildiği ve bir kısmının yasal bir kısmının yasal olmayan yollarla talan edildiği biliniyor.

Belediye “Bursa’da su çeşmeden içilir” propagandası yapıyordu

AKP’li Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe dün yaptığı açıklamayla ‘uzun yıllardır yürütülen suyu şişeleyerek satma projesi kapsamında Kestel’de kurumuna başlanan fabrikada sona yaklaşıldığını’ belirtti.

Suyun şişelenmesi ise kaynaklarda ‘arıtma ve kontrol’ yapılmaması dolayısıyla sadece içme suyunu değil bütün kullanım suyunu etkileyecek.

Fakat arıtma ve kontrolü yapılmayan suyun diğer işlerden ziyade içilmek amacıyla ‘asla’ kullanılamayacak olması, diğer bütün alanlarda da şebeke suyundan doğacak tehlikelerin bilinmesinin yanında insanların gösterdiği tepkiyi ‘içme suyu’na odaklıyor.

‘Bursa’daki su altyapısı ve suyun güvenilirliği azaltıldı’

Büyükşehir Belediyesi’nin son iki yıldır şehrin farklı yerlerindeki billboardlarda bizzat kendi logosuyla “Bursa’da su çeşmeden içilir” sloganıyla yaptığı ‘teşvikler’den sonra gelen haber dolayısıyla kent sakinleri tepkili.

Gazete Karınca, çeşitli sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarında yöneticilik yapan bir Bursa sakini ile ‘paketli su’ projesini konuştu.

Uzun süredir kentte yaşayan yurttaş, ‘Bursa’daki su altyapısı ve suyun güvenilirliğinin azaltılması’ hakkında şunları söylüyor:

Bursa kadim bir şehir. Mevcut su sistemi ve kanalizasyon altyapısı ve tesisleri çok eski. Bu sistemlerle ilgili bir sıkıntı çıktığında bütün şebekeyi yenilemek yerine asfalt yamalar gibi sorunun üstünü kapatıyorlar, kimse sonrasında ne oldu ne olmadı bilemiyor. Bir süredir “Bursa’da su çeşmeden içilir” sözüyle yaptıkları propaganda sırasında suyun lezzeti değişmişti. Suyun güvenliğinden şüphe eden insanlar, ters algı yönetimiyle çeşme suyu kullanmamaya başladı. Şu anda bir tek Nilüfer Belediyesi ilçedeki kaynaklardan numuneler toplayarak Uludağ Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’na göndererek suyun içilebilirliğini test ediyor. Onun dışındaki hiçbir ilçede, özellikle Yıldırım ve Osmangazi’de bu söz konusu olmadığı için endişe daha büyük.

“Uludağ olmazsa Bursa olmaz, dağda kendi ağaçlarına yetecek bile su kalmadı”

Kent sakini, ‘Uludağ olmazsa Bursa’nın da olmayacağını’ belirterek ‘suyun paketlenmesinin ne gibi sonuçlara yol açacağını’ ise şöyle anlatıyor:

Uludağ olmazsa Bursa olmaz. Uludağ’dan gelen birçok hat var. Hatların kaynakları büyük ölçüde temiz fakat bunlar şehrin içine girdiklerinde inanılmaz derecede kirleniyor, örneğin Nilüfer Çayı bugün çok kirli. Gerekli kontroller yapılmıyor. Eskiden dağda sadece DSİ’nin yaptığı kanallar vardı, belediye ‘kanalları yeniliyoruz’ diye bütün küçük dereleri, çayları birbirine bağladı. Şu anda bırakın oradan kaynak elde etmek, dağdaki ağaçlara bile yetecek kadar su yok. Çeşmelerin büyük kısmı akmıyor.

‘Bu proje Büyükşehir Belediyesi’nin holdinge dönüşmesinin bir parçası’

Şehir sakinine göre bu, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ‘holding haline gelmesinin bir sonucu’:

Suları topladıktan sonra dünyaca ünlü içecek firmalarına devrettiler. Büyükşehir Belediyesi zaten şu anda Burulaş da dahil on üç şirketi olan küçük bir holding. Suyu paketleyip satmaları sonucu da bu şirketlere bir yenisi eklenecek. Oysaki biliyoruz ki Helitaksi uygulamasından Deniz Uçağı’na AKP’li Belediye Başkanı Recep Altepe’nin başlattığı birçok ticari girişim hüsranla sonuçlandı, zarar ediyor. Bursa’nın belediye olarak ciddi derecede borcu var. Şimdi bu ‘suları paketleyip satma projesi’ de ‘Başka nereden para kazanırız?’ fikriyatının ürünü.Üstelik bir tehlike de şu ki: 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na göre büyükşehir belediyesinin kurduğu şirketler ihale yapmaksızın işi başka bir şirkete devredebiliyor, büyükşehir kendi işlerini de devredebiliyor. Yani bu su paketleme şirketi ‘Bursasu’ gibi ticari işletmelerin alamayacağı bir isimle kurulup özelleştirilebilir, ya da henüz kurulmadan kurma işi de bir şirkete devredilebilir.

‘Projeden sadece içme suyu değil tüm şebeke etkilenecek’

‘Küresel ısınmanın kaynaklara etkisi’ne de değinen yurttaş, ‘projenin sadece içme suyunu etkilemeyeceğini’ vurguluyor:

Küresel ısınmanın genel etkisi de Bursa’yı çok etkiliyor. Eskisi kadar kar, yağmur yağmıyor, kaynaklar düzenli akmıyor. Bir de bunun üzerine Evliya Çelebi’nin ‘sular kenti’ dediği Bursa ‘paketli sular kenti’ olacak. Belediye yine şebekeden su akıtacak fakat bunlara zaten asgari derecede yaptığı kontrolü de keserek halkı paketli su almaya sevk edecek. Yani aslında tek dert içme suyu değil, bütün kullanım suyu. Fakat çamaşır yıkama gibi diğer evsel kullanımlarda deterjan bir kimyasal da kullanıldığı için içme suyundaki risk daha da ön plana çıkıyor.




Önceki Haber
'Sağlam kayalar yıkılıyor, tarih yok ediliyor': Hasankeyf'teki yıkıma dair yeni görüntüler
Sonraki Haber
Eğitim Sen'den yarışma: 'Kadınlar Öykülerini Yazıyor'