Ana SayfaGüncel‘Gülmen ve Özakça’nın refakatçileri yok; dışarı ile bağları koparılmak isteniyor’

‘Gülmen ve Özakça’nın refakatçileri yok; dışarı ile bağları koparılmak isteniyor’

HABER MERKEZİ – Açlık grevi eylemlerinin 155’inci gününde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın avukatları, müvekkillerinin tutuldukları Sincan Ceza İnfaz Kampüsü Hastanesi’nde ağır tecrit koşulları altında olduğunu duyurdu. Avukat Engin Gökoğlu, iki eğitimcinin son durumuna ilişkin ‘refakatçileri yok, dışarı ile bağları koparılmak isteniyor’ dedi.

Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile ihraç edildikleri işlerine geri dönebilmek talebiyle açlık grevi eylemi yapan tutuklu akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın eylemlerinin bugün 155. günü.

Dün, Halkın Hukuk Bürosu’nda bir araya gelen Gülmen ve Özakça’nın avukatları ile Semih Özakça’nın annesi Sultan Özakça iki eğitimcinin son durumuna ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Toplantıya avukat Ebru Timtik, Engin Gökoğlu, Semih Özakça’nın annesi Sultan Özakça ile Yüksel Caddesi’ndeki ‘işimizi geri istiyoruz’ eylemine bisikletle İstanbul’dan Ankara’ya gelen aynı zamanda eğitimcilerin avukatlığını yapan Süleyman Gökten ve Ezgi Çakır da katıldı.

Avukatlar adına konuşan Engin Gökoğlu, “Hapishane hastanesinde ağır tecrit uygulanıyor” dedi.

Gülmen ve Özakça’nın yanına refakatçi verilmediğine dikkat çeken Gökoğlu, iki eğitimcinin havalandırmaya da çıkarılmadığını söyledi.

Avukat Engin Gökoğlu, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın son durumuna ilişkin şunları aktardı:

*Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’nın açık görüş hakkı sınırlanıyor.

*Telefon ve görüş hakları keyfi olarak kısıtlanıyor ve konuşurken yarıda kesiliyor.

*Refakatçileri yok. Kendi temizliklerini, işlerini, içecekleri sıvıları yine kendileri hazırlamak zorunda bırakılmış durumdalar.

*Havalandırmaları yok. Dar bir alanda hareket alanları çok kısıtlı. Yine güneş alma ve D vitamini alma şansları yok. Bu nedenle ağız yaraları iyileşmiyor ve kemik kasları ağrıyor.

*Bulundukları odanın camları araçların egzoz gazlarının ve personelin sigara molalarında yukarıya yükselen sigara dumanlarından etkileniyorlar.

*Her gece uyurken sabahları en az 5- 6 defa içeriye girilerek, rahatsız ediliyorlar.

*Fotoğraf çekimleri bilinçli olarak yapılmıyor. Dışarı ile bağları koparılmak isteniyor.

*Yayın ve kitap hakları sınırlanıyor. İstedikleri kitaplar kendilerine verilmiyor. Kitap sınırlaması dayatılıyor.

*Semih’in mektupları ile gelen fotoğraflarına el konuluyor ve Nuriye’ye gelen kargolar 15 gündür verilmiyor.




Önceki Haber
İçsel bir yolculuk: Akın Olgun'dan 'Karanfil Mevsimi'
Sonraki Haber
'Kirli mesajlar’: Dünya liderlerine mültecilerin ayakkabılarını yolluyor