Ana SayfaGüncel‘Vicdan ve Adalet Nöbeti’ Van’da: ‘Bu abluka Türkiye’ye dayatılanın fotoğrafıdır’

‘Vicdan ve Adalet Nöbeti’ Van’da: ‘Bu abluka Türkiye’ye dayatılanın fotoğrafıdır’

HABER MERKEZİ – ‘Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin 3’üncü ayağı olan Van’da, HDP’li vekiller nöbetin tutulacağı Musa Anter Barış Parkı’na düzenledikleri yürüyüşle girdi. Polis, parka “sarı basın kartı olmayan” gazetecilerin girişine ise izin vermedi. Nöbet eylemine mesaj gönderen HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, “Birlikte başarabiliriz, yine hep birlikte adaleti kazanabiliriz” dedi. Nöbetin başlangıç konuşması yapan HDP Sözcüsü Baydemir, “Musa Anter Barış Parkı ablukaya alınmış durumda. Tam da buradaki fotoğraf Türkiye’ye dayatılan fotoğraftır” dedi.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP), Diyarbakır’da başlattığı, İstanbul ile sürdürdüğü ‘Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin 3’üncü durağı Van.

Parkın etrafı ve parka çıkan yollar polis bariyerleri ve zırhlı araçlar ile kapatılırken, vekiller HDP Van il binasından yürüyüşle nöbetin tutulacağı Musa Anter Barış Parkı’na düzenledikleri yürüyüşle girdi.

Polis ablukasına alınan parka ‘sarı basın kartı olmayan’ gazetecilerin girişine ise izin verilmedi.

HDP’li vekilleri alkışlayarak destekleyen bir yurttaş da parkın girişinde tartaklanarak gözaltına alındı.

Yüksekdağ’dan mesaj

Nöbet eylemi başlarken HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, tutuklu bulunduğu cezaevinden avukatları aracılığıyla gönderdiği mesajı HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe okudu.

Figen Yüksekdağ’ın mesajı şöyle:

Değerli halkımız, sevgili arkadaşlar

Onur, vicdan ve adalet yolunda ayrılmayanlar; hepinize merhaba!

Her türlü baskı, yasak, abluka koşullarında adalet mücadelesinde vazgeçmeyen sizleri selamlıyorum. Amed ve İstanbul’dan sonra Van’da da yaşamınıza kurulan hapishanelere inat halkın özgür iradesini büyüteceğinize inanıyorum.

Hiçbir hapishane düzeni baki değildir. Kendisi için sınırsız serbestlik, halklar içinse itaat ve esaret isteyen hiçbir iktidar kalıcı olamaz. Bugün vicdan ve adalet nöbetini demir bariyerlerle, halkın seçilmiş temsilcilerini, gazetecilerin, kamu emekçilerinin, demokratik siyasetçilerin çevresini taş duvarlarla kuşatanlar da kalamayacaklar. Her yerde ve her demokratik biçimde direnmeyi bilenler, bütün kuşatmaları kaldırmayı da bilirler. Diyarbakır’dan İstanbul’a, Van’dan İzmir’e el ele veren halklarımız, demokratik birliğiyle adalete giden yolu açacaktır.

Bugüne kadar haksızlığın, adaletsizliğin, ölümün ve zulmün bin bir çeşidiyle karşılaşan Van halkının vicdan ve adalet hareketimizde yeni ve güçlü bir dönemeç yaratacağına inanıyorum.

Van’ın en zor şartlar altında onurlu duruşunu kırmaya çalışanlar, bugüne kadar başaramadıklarını bundan sonra da başaramayacaklar. Bütün belediyelerine el konulan, seçimle göreve gelen eşbaşkanları tutsak edilen ve iki milletvekilliği gasp edilen bir kent olarak Van, adaletsizliğin zirvesini yaşamıştır ve adalet mücadelesini de zirveleştirmek durumundadır. Van’a reva görülen bu zulüm ve haksızlık HDP’ye oy versin ya da vermesin bütün Vanlılara yapılan bir hakarettir.  Zorla, hukuksuzlukla elde ettikleri gücün sarhoşu ve kibirlerinin esiri olan iktidar sahipleri bilmeli ki, mazlumun hakkı zalime kalmaz. Elbette, bizlerin ellerinde ve mücadelesinde adalet yerini bulur.

Bugün işte bu inançla el ele vermenin, hakkı gasp edilen ve onuruyla, vicdanıyla yaşamak isteyenlerin, adalet çağrısına her yerde ses olmanın zamanıdır. Birlikte başarabiliriz, yine hep birlikte adaleti kazanabiliriz. Bu inançla değerli Vanlıları, il- ilçe yöneticilerimizi, destek veren tüm demokratik kurumları saygıyla selamlıyorum.

Yüksekdağ’ın mesajının okunmasının ardından ‘Vicdan ve Adalet Nöbeti’ Osman Baydemir’in grup konuşmasıyla devam etti.

Baydemir: Bu abluka Türkiye’ye dayatılanın fotoğrafıdır

Baydemir’in konuşmasından satır başları şöyle:

Engeller ne olursa olsun, bariyerler ne solursa olsun hiçbir güç ve kuvvet vicdanı ablukaya alamaz, insanlığın vicdanını zulme karşı suskun kılamaz. İl teşkilatımızdan Musa Anter Barış Parkı’na gelinceye kadar vicdan ve adalet diyen insanlar gözaltına alınmaya çalışıldı. Selam veren insanlar tehdit edildi. Musa Anter Barış Parkı ablukaya alınmış durumda. Tam da buradaki fotoğraf Türkiye’ye dayatılan fotoğraftır.

4 Kasım darbesiyle milletin iradesi olan Figen Yüksekdağlar, Selahattin Demirtaşlar, Tuğba Hezerler ve bir şekilde milletvekilliği düşürülmek istenen tüm seçilmişler halkının hizmetkarı oldukları için bu muameleye maruz kaldı. Bu park nasıl abluka altındaysa, barış talebi nasıl yok edilmek isteniyorsa Türkiye’de 7 Haziran seçimlerinden sonra milletin iradesi yok edilmek istendi. Nasıl bu barış parkı abluka altına alındıysa 4 yıldır barış müzakere masasını çökertmenin planını yaptılar. Suruç’tan başlayan süreçte kan dökerek, barış masasını devirerek iktidar devşirmeye çalıştılar.

Figen Yüksekdağları, Selahattin Demirtaşları milletvekillerini belediye başkanlarını cezaevine koyarak ne elde ettiniz? Hangi amacı gerçekleştirdiniz? Hiç şüpheniz olmasın susmadık susmayacağız. Bu halk hiçbir zorba rejime boyun eğmedi, eğmeyecek.

‘Millet iradesine tahammülleri yok’

Bu coğrafya darbeler coğrafyasıdır. Van halkı kendi hizmetkarını seçti. KHK ile OHAL ile milletin iradesi şu an cezaevinde. Bu şehrin hür iradesiyle seçtiği Bekir Kaya şu an cezaevinde. Kimin haddidir. Bu faşist iktidarın milletin iradesine tahammülü yok. And olsun ki bu halkın seçilmişleri cezaevinden çıkana kadar bizler susmayacağız, durmayacağız.

Kayyum uygulamasının sadece birkaç icraatine bakalım. İlk işleri Maya Kadın Merkezini kapatmak. Bu iktidar kadın düşmanlığında ısrarcı. Bir diğer icraat Erciş Ronahi Kültür Merkezini kapatmak. Kürtçe tabelalar indiriliyor, Kürtçe eğitim kurumları kadın sığınma evleri kapatılıyor. Bunlar sadece birkaç örnek.

‘Faşizm inanmadıklarınızı yaptırır’

Bundan birkaç yıl önce bir vali bir makale yazmıştı. Ki ben o makalenin altına imzamı atarım. Normal koşullarda dahi bir mevzuatta İçişleri Bakanına bir belediye başkanın görevden alma yetkisi verilmesinin, seçme ve seçilme hakkına bir saldırı olduğunu söylemişti. O vali şu anda bir belediyeye kayyum olarak atanmış. Faşizm budur. İnanmadığınızı dahi size yaptırır. Zulüm kimden gelirse gelsin buna itiraz etmek gerekir. Vicdan ve Adalet Nöbeti bunları da özgürleştirecek.

‘Çifte hukuk uyguluyorsunuz’

AKP Genel Başkanına bir kez de Van’dan sesleniyorum: Siz değil miydiniz “askeri vesayete karşıyız” diyen? “Türkiye’yi AB’ye taşıyacağız” diyen, “yoksullukla, yolsuzlukla mücadele edeceğiz” diyen. Siz değil miydiniz “OHAL’ i kaldıracağız” diyen. Bırakın OHAL’i Türkiye’nin bir tarafı sıkıyönetim altında yönetiliyor. Çifte standart çifte hukuk herkesin kendisine yakın gördüğü hukuku uygulamakta sorun görmüyorsunuz.

‘Nöbetimizden neden korkuyorsunuz’

Bu ülkenin ana muhalefet partisi haklı olarak Ankara’dan İstanbul’a bir yürüyüş başlattı. Adeta mihmandarlık rolünü oynadılar. Olması gereken de buydu. Peki, bu ülkenin 3. büyük partisinin nöbetinden bu kadar korkmanızın sebebi nedir? Nereden nereye geldiniz? Bunun içindir ki faşizm herkese kaybettirir.

Nöbete katılan vekiller

Nöbete katılan HDP’li vekiller ise Osman Baydemir, Nadir Yıldırım, Lezgin Botan, Bedia Özgökçe, Ali Atalan, Adem Geveri, Kadri Yıldırım, Nihat Akdoğan, Meral Danış Beştaş, Mehmet Emin Adıyaman, Mehmet Ali Aslan ve Dilek Öcalan.

‘Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin Van ayağı 14 Ağustos’a kadar sürecek.


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Rojava'da dördüncü kanton ilan edildi: Şehba
Sonraki Haber
Çin'de 6.5 büyüklüğünde deprem: En az beş kişi yaşamını yitirdi