Ana SayfaManşetSoylu’nun itirafı, valiliklerin ‘işbirlikçiler’ ithamı, yasak muamması: Bir haftada 7 sivil vuruldu

Soylu’nun itirafı, valiliklerin ‘işbirlikçiler’ ithamı, yasak muamması: Bir haftada 7 sivil vuruldu

HABER MERKEZİ – Son bir haftada Hakkari ve Lice’de İHA/SİHA bombardımanı ve helikopterden açılan ateşle bir kişi yaşamını yitirdi, altı kişi de yaralandı. Hakkari ve Diyarbakır valiliklerince yapılan açıklamalarda vurulanların ‘sonradan işbirlikçi olduğunun anlaşıldığı’ ya da ‘işbirlikçi oldukları’ iddia edildi. Ancak ailelerin, tanıkların ve olayların yaşandığı yerlerde incelemelerde bulunan HDP heyetinin açıklamaları valiliklerin iddiasını yalanlar nitelikte. Ayrıca biri ağır üç köylünün yaralandığı Lice’de ‘sokağa çıkma yasağı’ muamması söz konusu. Tanık beyanları köylülerin yasak ilan edilmeden önce vurulduklarına işaret ediyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun birkaç gün önce yaptığı “Bir takım hatalar, eksiklikler olabilir” açıklamasını hatırlatan HDP ise, “Bu tür hatalar olabilir şeklinde yapılan açıklamadan sonra sivil katliamlar için açık çek verilmişti” diyor.

Hakkari: İHA bombalaması, valilik açıklaması, tanık anlatımları

31 Ağustos’ta Hakkari merkeze bağlı Oğul Köyü’ndeki Kanireş Çeşmesi bölgesinin silahlı insansız hava aracıyla (İHA/SİHA) bombalanması sonucu bir köylü hayatını kaybederken, üç köylü de yaralandı. Yaralılardan İsmail Aydın yoğun bakımda müşahedede tutulurken, Musa Tarhan ve İbrahim Sak ise yaralı olmalarına rağmen üç gündür gözaltında.

Bu olayın ardından Hakkari Valiliği bombardımanı doğruladı ancak köylülerin ‘sonradan işbirlikçi olduklarının anlaşıldığı’ yönünde bir açıklama yaptı:

(…)bölgede, teröristlerle toplantı halinde bulundukları sonradan anlaşılan İbrahim SAK ve Musa TARHAN isimli işbirlikçiler hafif şekilde, Mehmet TEMEL ve İsmail AYDIN isimli işbirlikçiler ise ağır şekilde olmak üzere toplam (4) işbirlikçinin yaralandığı, kendi imkânları ile Hakkâri Devlet Hastanesine giderek tedavi altına alındıkları tespit edilmiştir. Söz konusu yaralanan işbirlikçilerden Mehmet TEMEL, Hakkâri Devlet Hastanesinde tedavi altında iken vefat etmiştir.

Bombardımanda hayatını kaybeden Mehmet Temel’in annesi Sima Temel ise oğlunun sivil olduğunu ve köye kendisini almak için geldiği sırada vurulduğunu açıkladı:

Oğlum öğlen saatlerinde beni almak için köye geldi. Van’da bir yıldır tutuklu bulunan babasına bayram ziyareti için gidecektik. Ben de kendisine akşam servisle geleceğimi söyleyince o da arkadaşları ile köyün altındaki Kanireş’te piknik yapmaya gideceklerini, öğlen yemeğini yedikten sonra şehre geleceğini belirterek yanımdan ayrıldı. Öğlen namazını kılıyordum ki bir patlama oldu. Aşağıya indiğimizde oğlumu kanlar içinde bulduk.

Eşinin inşaatlarda çalışarak yaşamını sürdürdüğü belirten Naciye Temel de, “Eşim saat 13.00’da köye gitti. Köydeki annesini almak için gitti ama kanlar içinde cenazesi geldi” dedi.

Ayrıca yaşanan olayı kamuoyuna ilk duyuran isim olan HDP Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan, valiliğin iddialarının aksine yaralananların Hakkari’de tanınan isimler olduğunu ve esnaf olduklarını belirtti.

Gazete Karınca’ya konuşan Akdoğan, olayı 34 kişinin savaş uçaklarının bombardımanıyla öldürüldüğü Roboski Katliamı’na benzetti ve valiliğin “işbirlikçi” ilan ettiği köylülerin bombardımanın yaşandığı alana geçmeden önce Depin Polis Kontrol Noktası’ndan geçtiklerine dikkat çekerek, “Madem işbirlikçilerde neden gözaltına alınmadılar?” diye sordu.

Soylu’nun “Bir takım hatalar, eksiklikler olabilir” itirafı 

Hakkari’de yaşanan bu olaydan iki gün sonra, 2 Eylül’de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan, “Terörle mücadelede demokrasi ve hukuk kuralları dışında bugüne kadar hiç ayrılmadık” açıklaması geldi.

Bayram günü Trabzon’da konuşan Soylu, İHA’ları övdüğü konuşmasında, “Biz İHA’larla çok terörist görüyoruz. Kısıtlarımız vardır, biz bu kısıtlarımız dışında kesinlikle hamle ortaya koymayız” dedi ancak şunu da ekledi: “Bu konuda güvenlik kuvvetlerimiz çok dikkatli davranmaktadırlar. Bir takım hatalar, eksiklikler olabilir”.

Lice: Taranan köylüler, HDP heyetinin incelemesi, ‘sokağa çıkma yasağı’ muamması

Soylu’nun bu açıklamasından yalnızca bir gün sonra 3 Eylül’de ise, Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Bağlan köyünde helikopterle taranan üç köylü yaralandı. Başından vurulan köylülerden birinin durumu ağır. Yaralı köylülerden biri de gözaltında ve nerede olduğu bilinmiyor.

Lice’de yaşananların ardından Diyarbakır Valiliği, tıpkı Hakkari Valiliği gibi, vurulanların ‘işbirlikçi’ olduğunu öne süren bir açıklama yaptı.

(1)’i ayağından yaralı olmak üzere (2) terörist işbirlikçisi, (1) adet el bombasıyla birlikte sağ olarak yakalanmıştır…

Valilik yaptığı ikinci açıklamada ise ilkin ‘işbirlikçi’ dediği ağır yaralı Celal Yıldırım için, ‘örgüt mensubu’ nitelemesinde bulundu:

baş ve yanak bölgesinden üzerinde bir adet el bombası olduğu halde ağır yaralı olarak yakalanan Celal YILDIRIM isimli BTÖ mensubunun, “Terör örgütüne üye olmak, kasten adam öldürme ve uyuşturucu ve uyarıcı madde imali ve ticareti“ olmak üzere (3) ayrı suçtan arandığı tespit edilmiştir.

Gelişmeler üzerine dün bölgeye hareket eden HDP milletvekilleri Ziya Pir, Feleknas Uca ile Sibel Yiğitalp ve partinin yöneticilerinin de yer aldığı bir heyet, köye giderek incelemelerde bulundu.

Heyet yaptığı açıklamada vurulanları ‘işbirlikçi’ ilan eden Valiliğe tepki gösterirken, köyde savaş suçu işlendiğini, bir köylü ve oğlunun araç üzerindeyken bir diğerinin de tarlasını sulamaktan dönerken tarandığı bilgisini kamuoyu ile paylaştı.

Heyet adına açıklamayı yapan HDP’li Ziya Pir’in dikkat çektiği bir diğer şey ise İçişleri Bakanı Soylu’nun “Bir takım hatalar, eksiklikler olabilir” sözleriydi:

Bu tür hatalar olabilir şeklinde yapılan açıklamadan sonra sivil katliamlar için açık çek verilmiştir. Biz bunu duyduktan sonra ‘eyvah’ dedik. ‘Önümüzdeki günlerde yine katliamlar olacak’ dedik, 24 saat geçmeden haberler gelmeye başladı.

Lice’de dikkat çeken bir başka ayrıntı ise ilçede ilan edildiği söylenen ‘sokağa çıkma yasağı’. Konuyla ilgili ne Valilik ne de Lice Kaymakamlığı’nın resmi internet sitelerinden bir açıklama yapılmadı.

Ancak köylülerin taranmasının ardından İhlas Haber Ajansı, “İlçe Kaymakamlığınca, düzenlenecek operasyonda sivil vatandaşların zarar görmemesi amacıyla Bağlan, Dolunay, Yalaza ve Çavundur mahallelerinde saat 21.00 itibariyle sokağa çıkma yasağı ilan edildi” şeklinde bir haberi okurlarına servis etti.

Fakat yasak muammasına ilişkin, ağır yaralanan Celal Yıldırım’ın kızı Maviş Yıldırım şu çelişkiye dikkat çekti:

Sokağa çıkma yasağı yoktu, öyle bir şey anons edilmedi, daha önce sokağa çıkma yasağı ilan edilmeden önce anonslarla duyurulurdu. Sokağa çıkma yasağının olduğunu söylüyorlar ama sokağa çıkma yasağı saat 21.00’de ilan edildi. Tarama, patlama saat 20.30’da gerçekleşti. Yaşanan patlama sonrası sokağa çıkma yasağı ilan edildi.


Gazete Karınca