Ana SayfaGüncel‘83 Musul’ diyen Bahçeli ‘hızını alamadı’: 84’ü söylemeyelim, 85’in heyecanı kalmayacak

‘83 Musul’ diyen Bahçeli ‘hızını alamadı’: 84’ü söylemeyelim, 85’in heyecanı kalmayacak

HABER MERKEZİ – Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin gündeminde bu hafta da Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki bağımsızlık referandumu ve Kerkük vardı. Daha önce Kerkük’e 82 Musul’a ise 83 plaka kodlarını veren Bahçeli, bu sözlerini hatırlatarak, “Bugünden 84’ü söylemeyelim, 85’in heyecanı kalmayacak” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda konuştu.

Bahçeli’nin gündeminde Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki bağımsızlık referandumu, İdlib operasyonu, ABD ile Türkiye arasındaki vize krizi vardı.

Daha önce “Misak-ı Milli uyanacak” diyerek Kerkük’e ve Musul’a “82”, “83” diye plaka numarası veren Bahçeli, “Bugünden 84’ü söylemeyelim, 85’in heyecanı kalmayacak” dedi.

Bahçeli İdlib operasyonuna ilişkin ise “Sınırlarımızın hemen dibindeki İdlib’de huzuru sağlamak terörün buradan sökülüp atılması ile mümkün olacaktır. Güney sınırlarımız boyunca sahneye konulan ihanet kampanyası mutlaka kaynağından mahvedilmelidir. Bu durum Türkiye için bir varoluş meselesidir. İdlib’de geri duramayız, Afrin’e sessiz kalamayız” ifadelerini kullandı.

Bahçeli’nin konuşmasından satırbaşları şöyle:

Tarihe sırt dönmek bizim harcımız değildir. Mustafa Kemal, Misak-ı Milli’yi Türk milletinin anayasası olarak ilan etmiştir. Misak-ı Milli kuruluş senedidir. Misak-ı Milli, Türk milletinin yeminidir. Varlığının ucu açık sınır alanıdır. Bu yemin yaşatılmalıdır. Bugünden 84’ü söylemeyeyim çünkü 85’in heyecanı kalmayacak.

Irak ve Suriye dağılırsa biz bu alt üst oluşa seyirci kalamayız. Dışarıdan kalamayız. Misak-ı Milli’nin mirası hakkımız olduğu kadar ecdadımızın bize bıraktığı görevdir. Kerkük’ü, Musul’u, Batı Trakya’yı, Kıbrıs’ı sonsuza kadar aklımızdan çıkarmayacağız.

Astana’da İdlib konusunda uzlaşmaya varılmıştır. Türkiye, Rusya, İran ve Suriye, Heyet Tahrir Şam hususunda anlaşmaya varmışlardır. 7 Ekim’de İdlib’e operasyon başlamıştır. Fırat Kalkanı Harekatı’nın bitiminden yaklaşık 6 ay sonra İdlib gündeme gelmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin’in geçtiğimiz günlerde yaptığı görüşmelerden sonra İdlib operasyonu başlamıştır. Operasyonun görev tanımı ise Esad rejimi ile muhalifler arasında çatışma yaşanmasını engellemek ve olası ateşkes ihlallerini gözlemlemek şeklinde belirlenmiştir.

Sınırlarımızın hemen dibindeki İdlib’de huzuru sağlamak terörün buradan sökülüp atılması ile mümkün olacaktır. TSK, muharebe maksadıyla İdlib’e girmeyecekse de tedbirli olması hayati önemdedir. Suriye’nin kuzeyindeki El Kaide türevlerinin temizliği açısından mühim bir rol oynayacaktır. Güney sınırlarımız boyunca sahneye konulan ihanet kampanyası mutlaka kaynağından mahvedilmelidir. Bu durum Türkiye için bir varoluş meselesidir. İdlib’de geri duramayız, Afrin’e sessiz kalamayız.

ABD’nin vize ile değil, insanlığın değerleri ile, mazlumların dertleri ile ilgilenmesi ve bir müttefikini kaybetmemesi tavsiyemizdir. Bir kızılderili sözünde aynen şöyle denilidir; Dur, dinle. Hep konuşursan hiçbir şey duyamazsın.