Ana SayfaGüncelHDP 5’inci yılını kutladı: ‘Zulme rağmen ayaktayız, direneceğiz’

HDP 5’inci yılını kutladı: ‘Zulme rağmen ayaktayız, direneceğiz’

HABER MERKEZİ – Halkların Demokratik Partisi 5’inci yılını kutladı. İstanbul’da düzenlenen etkinliğin açılışını yapan HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, “Bu gemiyi dayanışma ve mücadele ile limana vardıracağız. Umudumuz büyük. Birlikte kazanacağız” dedi. HDP’nin şöleninde konuşan Ahmet Türk de “Bütün haksızlıklara, hukuksuzluklara, zulme rağmen biz bugün ayaktayız, direniyoruz, direneceğiz” dedi. Cezaevinde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın mesajları da etkinlikte okundu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) 5’inci kuruluş yıldönümü Beşiktaş Akatlar’da bulunan Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde düzenlediği etkinlikle kutladı.

HDP’nin şölenine, partinin kurucu Eş Genel Başkanları Yavuz Önen ve Fatma Gök, HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eski Eşbaşkanı Ahmet Türk, milletvekilleri, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, HDK Bileşenleri, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Kani Beko, Gülten Kaya, Anavatan Partisi (ANAP) eski Genel Başkanı Nesrin Nas, İstanbul Tabip Odası ile çok sayıda kişi katıldı.

Salona Kürtçe ve Türkçe “İşçiyle, emekçiyle 5. yıl”, “Kadın özgürlüğü ile 5. yıl”, “Vicdanla adaletle 5. yıl” “Dayanışmayla kardeşlikle 5. yıl”, “Umutla cesaretle 5. yıl”, “Sevgiyle, barışla 5. yıl” ile HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve tutuklu bulunan milletvekillerinin fotoğrafları asıldı.

Etkinlik, HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in Adnan Yücel’in ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Kadar’ şiirini okuyarak başladı.

Serpil Kemalbay: Bu gemiyi dayanışma ile limana vardıracağız

Açılış konuşmasını yapan HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, HDP’nin topyekun bir saldırıya karşı topyekun mücadele verdiğini dile getirerek, şöyle konuştu:

4 Kasım’da partimize yönelik gerçekleştirilen darbe ve partimizin tasfiyesine yönelik saldırılar bu birlikteliğimiz ve dayanışmamızla aşılıyor, aşılacak. 4 Kasım’da bütün illerde tutuklu olan yoldaşlarımızı selamlayacağız.

HDP Türkiye’ye barış ve demokrasi getirmek için mücadelesini yürüttü. Demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü, emeği ve doğayı savunan bir parti oldu.

Bu mücadelemizde ne kadar haklı olduğumuzu her gün yüz yüze kaldığımız saldırılarda görüyoruz. AKP hükümeti, saldırılar ile barışı kardeşliği, kadın, doğa ve tüm hak mücadelesini etkisiz hale getirmeye çalışıyor. Halkların eşitliğini ve kardeşliğini savunan bir parti olarak ‘Halklar vardı ve var olacaklar’ dedik. Biliyoruz çünkü biz halkız. Türkiye halklarının bir alternatifi, bir adresi varsa işte bu mücadeleyi ören, dirençle ören HDP’dir. Bu gemiyi dayanışma ve mücadele ile limana vardıracağız. Demokrasiyi, özgürlüğü, kardeşliği inşa edeceğiz, toplumsallaştıracağız.

Barış harekatını başlatan Sayın Abdullah Öcalan, halkların barışı için emek harcadı. HDP de bu barış için aynı şekilde mücadele edecek. Halklar bu topraklarda barış içerisinde yaşayacak. Umudumuz büyük. Birlikte kazanacağız, mutlaka kazanacağız.

Ahmet Türk: Zulme rağmen ayaktayız, direneceğiz

Kemalbay’ın ardından konuşan Ahmet Türk de direniş vurgusu yaparak, “Bugün bütün olumsuzluklara, haksızlıklara, zulme rağmen ayaktayız, direneceğiz” dedi.

Türk’ün konuşması şöyle:

Tarihi bilmeden, yaşadıklarımızı hesaplamadan yapacağımız mücadelenin sonuç almayacağını görmemiz gerekiyor. 90’lara gittiğimizde Kürt halkının özgürlük ve demokrasi talebini Türkiye toplumuna taşımak için yola koyulduk. O dönemde çok büyük bedeller ödedik. Ama bugün görüyoruz ki bu mücadele daha güçlü bir hale gelerek halkların geleceğini belirleyecek noktaya geldi.

Bu mücadele kararlıydı çünkü halkımız her zaman bizim yanımızda oldu. Bize güç verdi. Ancak bir parti kapatılıyor yeni bir parti açılıyor. Bunun çözüm olmadığını gördüler. Sözde AYM parti kapatılmasını zorlaştırdı ama aslında ilk günkü safhasında. İşte eş genel başkanlar, belediye başkanları cezaevinde. Burada, 5. Yıl dönümünde aslında bir çok insan var. Eş genel başkanlarımız, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, parti yöneticilerimiz zindanda. Peki bu neyin şenliği diyenlere söyleyelim: Biz inatla varız, var olacağız.

Bu ülkenin siyasetini çok iyi okumamız lazım. Yıllarca Türkiye demokrasi güçleriyle bizi karşı karşıya getirmek için çok uğraştılar. Yalnızlaştırma politikası yürüttüler. Ama Türkiye halkı Kürt halkının ve demokrasi mücadelesi yürütenlerin haklılığını görmeye başladı. Bir dayanışma ruhu gelişti. Biz halkların ortak demokratik geleceği için mücadele ediyoruz. Ortadoğu’da tüm halkların eşit yaşaması için mücadele ediyoruz. Sayın Öcalan demokratik konfederalizmi gündeme getirirken halkların ortaklaşmasını tarif etmişti. Bugün de aslında değişim ve dönüşümün başladığı süreçte hükümet Türk halkı ve Türkiye demokrasi güçlerinin ortaklaşmasını engellemeye çalışıyor. Bugün birçok gazeteci, aydın, akademisyenin cezaevinde olmasının sebebi de budur.

Bugün demokrasi isteyenleri zindanlara tıkarak bir süreci başlatmak istiyorlar. Çok da politize olmamış bir kısım Türkiye halkının uyanmasını istemiyorlar. Kürtlerin özgürlüklerini ve özgürlük mücadelesini farklı bir şekilde Türkiye gündemine getirerek Türk halkının gerçeği görmesini engellemeye çalışıyorlar. Bugün medya üzerindeki baskının nedeni budur. Türkiye halkı Kürtlerin düşmanları olmadığını gördükleri zaman bu anlayış, bu iktidar çökecek, yerle bir olacak.

Biz Türkiye halklarının düşmanı değiliz. Ama bizim de özgür bir gelecek hakkımızı elimizden almayın. Kürtler özgürleşmeden Türkler asla özgürleşmez.

Bugün bütün olumsuzluklara, haksızlıklara, zulme rağmen ayaktayız, direneceğiz. Direnenlere bin selam!

Demirtaş ve Yüksekdağ’dan mesaj

Ahmet Türk ardından ise Yüksekdağ ve Demirtaş’ın HDP’nin şölenine gönderdikleri mesajlar okundu.

Demirtaş: Gerçek bir halk iktidarı kuracağız

Çok değerli arkadaşlar, HDP’nin çok kıymetli yoldaşları, kardeşlerim… 5. Kuruluş Yıldönümümüz vesilesiyle bir araya gelmiş olan sizleri ve tüm ülkedeki kardeşlerimizi, dünyanın birçok ülkesindeki dostlarımızı, bizlere gönül verenleri, dayanışma ve desteğini esirgemeyenleri en sıcak duygularımla, içtenlikle selamlıyorum.

Göz açıp kapayıncaya kadar minicik bebeğimiz 5 yaşına geliverdi. Hatırlarsınız, daha ilk doğduğunda, hepimiz HDP’nin Türkiye’nin umudu olacağını hissetmiştik. Daha 5inci yaşında sadece Türkiye’nin değil, Ortadoğu’nun alternatif bir çizgisi haline gelmesini görmekten büyük bir mutluluk ve onur duyuyoruz.

5 yaşındaki HDP, kendisinden çok daha yaşlı olan partilerle yarışacak, kimilerine ise meydan okuyacak bir güce ulaştı. Bu parti 7 yaşına geldiğinde Türkiye’yi yönetmeye aday olacaktır. Hepimizin gözbebeği olan, onlarca yıllık bedel, emek ve mücadele ile olgunlaşmış HDP’yi büyütmek ve iktidara taşımak boynumuzun borcudur.

Mezhepçilik, ırkçılık, dincilik ve cinsiyetçilik batağına saplanmış coğrafyamızda bir pırlanta gibi parlayan HDP, sadece bugünün değil, geleceğin Ortadoğu siyasetine damga vurmaya da adaydır. Ezilen halkların, sınıfların, kimliklerin ve doğanın hakkını, hukukunu koruyacak; ezilenden yana bir düzen inşa ederek, faşizme karşı her yerde cesurca direnerek gerçek bir halk iktidarı kuracağız.

Bütün farklılıklarımız ve zenginliğimiz ile bizi bir arada tutan ortak değerlerimizi, büyük insanlık değerlerini evrensellikle buluşturmayı başaran HDP, programı ve politik çizgisi ile haklılığını ve doğruluğunu her geçen gün yeniden ispatlıyor.

Biz bu ortak vatanımızda en iyisine, en güzeline layık yurttaşlar olarak, komşu ülkelerdeki halklarla barış içerisinde bir düzen kurana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.

HDP gibi bir partiyi kuran ortak iradeye ve bütün kuruculara, bugüne kadar emeği geçen bütün HDP kadrolarına ve övgünün en büyüğünü hak eden fedakar, cesur halkımıza içtenlikle teşekkürlerimi sunuyorum.

Daha 20 yaşına gelmeden her türlü yozluğa, yolsuzluğa ve çirkefliğe bulaşan, adeta siyasi çöplüğe dönüşerek metan gazı zehirlemesi yaşayan iktidar partisinin bütün saldırılarına ve baskılarına rağmen 5inci yaşına güçlenerek giren HDP’yi kutluyorum.

Siz HDP’yi bir de 10 yaşına geldiğinde görün. Yürü HDP, yolun açık olsun. Biz hepimiz yüreğimizle, canımızla, sevdamızla senin yanındayız. Sen MUTLAKA KAZANACAK OLANSIN.

İyi ki varsın, iyi ki doğdun. Nice yıllara Halkların Demokratik Partisi…

Bütün katılımcı arkadaşlarımı Edirne Cezaevi’nden kutluyor, ayrıca Abdullah Zeydan milletvekilimizin de selam ve sevgilerini iletiyorum. Özgür günlerde görüşmek, buluşmak dileğiyle, sevgiyle…

Yüksekdağ: Daha güçlü geleceğiz

Sevgili dostlar, yoldaşlar

Partimizin Kuruluş Yıldönümünü canı gönülden kutluyor, hepinizi özlemle selamlıyorum. 5 mücadele yılını geride bıraktık, ancak partimizin geçmişi bununla sınırlı değildir. HDP varlığını, dünyanın neresinde olursa olsun, haksızlıklara karşı başkaldıranlara borçludur. Varlığımız Spartaküslere, Pir Sultan Abdallara, Demirci Kawalara, Rosa Luxemburglara, Paramaz Sarkisyanlara, Ana Zarifelere, Mustafa Suphilere, Mahir, Deniz, İbo ve Mazlum Doğan’lara, Behice Boran’lara kadar uzanır…

Bizler geride bıraktığımız yıllarda yaşadığımız her türlü zorluğu aşma motivasyonunu, direnenlere ve bizden kopartılmış olan canlarımıza borçluyuz. Yan yana yürüdüğümüz canlarımızın kimisini Suruç Katliamı’nda yitirdik, kimisi Ankara’nın göbeğinde katledildi, kimisi sokakta yargısız infaz edildi, kimisi Sur’da, Cizre’de, Nusaybin’de katledildi… Şimdi bizler, aramızda olmayan canlarımız için direniyoruz. Şimdi bizler, katliamlarla aramızdan kopartılan yoldaşlarımızı, yurttaşlarımızı daha güçlü selamlıyoruz.

Partimizin siyaset dışı bırakılma çabalarına rağmen hep birlikte kararlı bir yürüyüş gerçekleştirdik. Bu yürüyüşümüzün çok sade bir gerekçesi vardı. Zulmün ve despotluğun olduğu bir ülkede, değiştirme iradesini kuşananların ve değişime inananların kararlı olması gerekiyordu.

Bugün bir yüzünü geleceğe dönmüş olanlar, bir de gittikçe daha fazla eskide kalan, eskiye gömülmeye mahkum olanlar var. Bugün başta siyasi iktidar olmak üzere aynı siyasi zihniyetten beslenenler, birbirinden farklı bir şey söyleyemez duruma geldiler. Artık aralarında hiçbir fark yok. Bugün farkın nerede olduğunu görmek istiyorsanız HDP’ye bakın. İnsanlık farkı var burada; emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, mücadelenin ve dirilişin farkı var. Burada birleşerek büyümenin gücü var.

Değerli yoldaşlar, Türkiye 4 tarafı parmaklıklarla çevrili bir hapishaneye dönüştürüldü. Bugün HDP’ye, bileşenlerimize ve tüm muhalif güçlere dayatılan bu parmaklıklara aslında tüm toplum hapsedilmek istenmektedir. HDP olarak parmaklıkları kırdık, siyasi alanın bir hapishane haline getirilmesine karşı çıktık. Duvarları yıkan, parmaklıkları kıran, siyasetteki demokrasi ve özgürleşme enerjisini açığa çıkaran bütün barajların kapağını açarak, barajların enerjisini açığa çıkardık.

HDP’nin en temel misyonu, bölen siyasi anlayış karşısında birleştiren bir köprü olmaktı. 7 Haziran’da bunu gösterdik. Bu nedenle 7 Haziran hem parti tarihimizde hem Türkiye siyasetinde bir dönüm noktası oldu. 7 Haziran’da kurduğumuz birlik köprüsü o kadar sağlam ki, halen bildikleri bütün diktatörlük uygulamalarıyla o köprüyü yıkmaya çalışıyorlar.

Ama nafile, HDP dimdik ayakta. Çünkü, umut dimdik ayakta. Artık görevimiz, sorumluluğumuz daha da büyümüştür. HDP, bütün tasfiye ve yıkım saldırılarına inat, yaşadı, yaşatılacak; kazandı, kazanacak. HDP’nin yaşatılması ve kazanması sorumluluğunu, bizlere umut besleyen, umuda ulaşma heyecanıyla bizlere yönelen Türkiye halklarına borçluyuz. Bizler için HDP’nin bu zorlu günleri atlatarak yeni başarılar elde etmesi, tarihsel bir sorumluluk ve zorunluluktur.

Bizi siyasetten tasfiye etmek isteyenlere mesajımız ise şudur; Daha güçlü geliyoruz, daha güçlü geleceğiz. Hepinizi selamlıyor, yeni mücadele yılımızda başarılar diliyorum.

Şölen mektupların mesajların okunmasının ardından sanatçıların sahne almasıyla son buldu.

Previous post
'Naylon poşet 2019 yılından itibaren kademeli olarak azalacak'
Next post
'Barış Ödülü'nü alan Margaret Atwood: Tarihsel olarak anlamlı bir dönemde yazmak önemli