Ana SayfaGüncelSavcılardan ‘takip’ ihmali: IŞİD sanıklarının telefonlarını dinleme gereği duymamışlar

Savcılardan ‘takip’ ihmali: IŞİD sanıklarının telefonlarını dinleme gereği duymamışlar

HABER MERKEZİ – 10 Ekim Ankara Katliamı davasında sanıkların iletişim tespitlerine ilişkin yazılan müzekkerelere cevap veren ilgili savcılıklar, sanıkların kullandığı hatların ses kaydının düşmediğini ve şahısların telefonla konuşmadıklarını gerekçe göstererek iletişim tespiti yapmamışlar.

10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Garı’nda yapılmak istenen Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ne IŞİD tarafından düzenlenen ve 102 kişinin hayatını kaybettiği canlı bomba saldırısına ilişkin görülen davada sanıklara ilişkin dikkat çekici yeni bilgiler ortaya çıktı.

Müşteki avukatların talebi üzerine davanın görüldüğü Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından sanıkların iletişim tespit tutanaklarına ilişkin yazılan müzekkerelere ilgili savcılıkların yanıtları soruşturmanın yürütülüşünde nasıl ihmalkar davranıldığını gözler önüne serdi.

‘Hatlara ses kaydı düşmedi, telefonları kullanmadılar’

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı “Terör ve Örgütlü Suçlar” Soruşturma Bürosu’nun Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne 28 Eylül 2017 tarih 2016/159817 sayısı ile gönderdiği müzekkere cevabında, katliamı organize edenlerden İlhami Balı hakkında iletişimin tespiti yönünden herhangi bir tedbir uygulanmadığına yer verildi.

Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı’nın gönderdiği 25 Eylül 2017 tarihli cevabında ise sanıklardan Kasım Dere, Zana Alkan ve Ömer Deniz Dündar hakkında 2 ay süre ile iletişim tespiti yapıldığı ancak Zana Alkan’ın belirtilen telefon hattını kullanmadığı gerekçe gösterilerek iletişim tespitinin sonlandırıldığı ifade edildi.

Cevapta Kasım Dere ve Ömer Deniz Dündar yönünden iletişim tespiti yapılan hatlara ses kaydı düşmediği ve şahısların telefonla konuşmadıkları gerekçe gösterilerek iletişim tespitine son verildiği bilgisi de yer aldı.

“İletişim tespiti düşmediği, telefonların kullanılmadığı” gibi bilgiler paylaşan savcılık iletişim takibi yapılacak kadar şüpheli görülen kişilerin illegal bir şekilde telefonları kullanmaması karşısında ne tür tedbirlerin alındığı ya da bu kişilerin hangi takip yöntemi ile takibe alındığı ve ne tür sonuçlar elde edildiği bilgisini ise paylaşmadı.

Previous post
'Bir gece ansızın gelebiliriz' manşetini atan Hürriyet'in okur temsilcisi: Medya barışı savunmalı
Next post
ILO toplantısı boykotun gölgesinde başlıyor: 51 ülkeden sadece dördünün işçi konfederasyonu katılıyor