Ana SayfaGüncelAslı Erdoğan: Nobel Ödülü için mi yazıyoruz, yoksa kendimize dair hakikatleri paylaşmak için mi?

Aslı Erdoğan: Nobel Ödülü için mi yazıyoruz, yoksa kendimize dair hakikatleri paylaşmak için mi?

HABER MERKEZİ – Bir edebiyat etkinliğinde konuşan yazar Aslı Erdoğan, “neden tam da istediği gibi Bach’ını dinleyip güzel cümleler yazamadığını” anlattı, köşe yazılarını anımsatarak, “Cizre’yle ilgili bir köşe yazısı da özenle yazılmış yüzlerce sayfalık bir romanın edebî değerini taşıyabilir” dedi.

Özgür Gündem gazetesinin yayın danışma kurulu üyesi olduğu için 4 buçuk ay cezaevinde kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilen Aslı Erdoğan, pasaportunun iade edilmesinin ardından, geçtiğimiz günlerde layık görüldüğü Erich Maria Remarque Barış Ödülü’nü Almanya’da teslim almıştı.

Avrupa’dan daha birçok ödüle layık görülen yazar, bu kez de Norveç’teki Oslo Edebiyat Evi’nde düzenlenen “Hayal ve Travma Anlatıları” başlıklı etkinliğe davetliydi.

Burada cezaevinde tutulduğu 4 buçuk ayı ve yazı ile ilişkisini anlatan Aslı Erdoğan, şunları söyledi:

Ben en iyi köşe yazılarımı 90’larda yazdım, tüm gücümü verdim o zamanlar. Bunu yaparken de Türk edebiyatının prensesi tacımın benden alınacağını biliyordum. Her sabah ‘bir daha köşe yazısı yazmayacağım, şimdiye 3 roman yazmıştım’ derken akşamına fikrimi değiştiriyordum. Yüzüme karşı ‘yeteneğini heba ettin’ diyenler çıkıyor. Nobel Ödülü için mi yazıyoruz, yoksa kendimize dair hakikatleri paylaşmak için mi? Cizre’yle ilgili bir köşe yazısı da özenle yazılmış yüzlerce sayfalık bir romanın edebî değerini taşıyabilir.

Kaos GL’den Ömer Akpınar’ın aktardığı habere göre etkinlikte İsveçli-Kürt yazar ve gazeteci Mustafa Can’ın “Bir metin neyi değiştirebilir?” sorusuna, “Cizre yazım beni hapse soktu mesela” sözleriyle yanıt veren yazar, sonrasında da cezaevinde kendisini çok etkileyen şu olaydan bahsetti:

Cizre’den insanların beni sorduğunu okudum. Artık var olmayan bir yer. Kitabımı bile okumamış insanlar beni soruyordu. Herkes unutsa bile biz Aslı’yı unutmayacağız, diyorlardı. Ben hayat kurtarmadım. Ama bence bu her iki taraf için de çok kıymetli. Cizre halkı ile benim aramda kutsal bir bağ kuruldu.


Aslı Erdoğan Almanya’da Barış Ödülü’nü aldı

Previous post
Mersin Barosu'ndan cinsiyetçi uygulama: Kadınlara pembe, erkeklere turkuaz ajanda
Next post
Osman Kavala: Erdoğan’ın sözlerinin ardından tutuklandım