Elçi cinayetinin üzerinden iki yıl geçti: Sokağı gören kameranın görüntüleri ‘yok’, polis görüntüleri ‘kesik’

HABER MERKEZİ – Diyarbakır Barosu eski Başkanı Tahir Elçi’nin 28 Kasım 2015’te Sur’da öldürülmesinin ardından geçen iki yıl sürede cinayetini aydınlatacak hiçbir ilerleme kaydedilmedi. Ne bir fail ne de şüpheli olarak ifadesi alınan kimsenin olmadığı soruşturmada, Elçi’nin vurulduğu sokakta bulunan işyerinin içeriyi gösteren üç kamerası çalışırken, sokağı gösteren ve cinayeti aydınlatabileceği düşünülen kameranın görüntüleri ise ‘yok’.

Diyarbakır Barosu eski başkanı Tahir Elçi’nin 28 Kasım 2015 tarihinde kentin Sur ilçesindeki Dört Ayaklı Minare önünde öldürülmesinin üzerinden 2 yıl geçti.

Elçi’nin ölümü ardından başlatılan soruşturmada bugüne kadar 3 savcı değişti ama cinayeti aydınlatacak hiçbir gelişme yaşanmadı.

Tek bir kişinin dahi şüpheli sıfatıyla ifadesinin alınmadığı soruşturmada Elçi’yi vuran merminin tespiti bile yapılmadı.

Elçi’nin vurulma anının da bulunduğu polis kamerası görüntülerindeki 13 saniyelik kesinti ise muamma olarak durmaya devam ediyor.

Tahir Elçi’nin vurulduğu sokakta bulunan işyerinin içeriyi gösteren üç kamerası çalışırken, sokağı gösteren ve cinayeti aydınlatabileceği düşünülen kameranın görüntüleri ise ‘yok’.

MA’dan Deniz Tekin’e konuşan Diyarbakır Barosu Tahir Elçi Cinayeti Soruşturma Komisyonu üyesi ve Elçi Ailesi avukatı Mahsuni Karaman, Elçi cinayetinin “basit ve kriminal vaka olarak ele alınamayacağını” belirterek, ilerlemeyen soruşturmadaki ayrıntılara dikkat çekti.

‘Sokakta silah kullanan polislerden tek bir şüpheli yok’

Soruşturmada gelinen aşama itibariyle suç faillerinin etkili bir şekilde soruşturulduğuna ilişkin inancı besleyecek bir pratik sergilenmediğini kaydeden Karaman, şunları söyledi:

Elçi’yi vuran kişi, Yenikapı Sokak içerisinde bulunanlardan birisidir. Sokak içerisinde onlarca polis bulunmasına ve bunların çoğunluğunun silahını kullanıyor olmasına rağmen halen dosyada şüpheli olarak tek bir polis memuru yoktur. Bu da soruşturmanın etkisiz ve isteksiz yürütüldüğü yönündeki kanaatleri güçlendirmektedir.

‘Mermi çekirdeği kaybolmaksızın bulunmalıydı’

Tahir Elçi’yi vuran mermi çekirdeğinin tespit edilememesine de dikkat çeken Karaman, bu konuda ise şunları söyledi:

Çatışma neden gösterilerek olay mahallinde doğru dürüst bir delil tespiti, delil toplama işlemi yapılmadığı için, Elçi’yi vuran merminin tespiti yapılmadı. Bu nedenle cinayetin aydınlatılması konusunda herhangi bir mesafe alınamadı. Elçi’nin ensesinden girip kaşının üzerinden çıkan mermi çekirdeğinin, en fazla gidebileceği mesafe 5-6 metredir.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan beklenen husus şuydu; mermi çekirdeğini kaybolmaksızın, cinayetten hemen sonra olay yerini koruma altına alıp, mermi çekirdeğine ulaşmak olmalıydı. Sonrasında olay yerinde görevli 30’u aşkın polis memurunun silahlarına el koyup, kriminal inceleme yaptırması gerekiyordu. Bu işlemin yapılmamasını ihmal olarak görüyoruz. Telafi etmek mümkün mü asla mümkün değil.

Polis kamerasındaki 13 saniyelik kesinti

Karaman, Elçi’nin vurulma anının da bulunduğu polis kamerası görüntülerindeki 13 saniyelik kesintiye de değindi.

Foto Film Şube personelince çekilen görüntülerdeki 13 saniyelik kesintinin sebebini için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir kez daha başvurduklarını dile getiren Karaman, şunları söyledi:

Görüntüyü çeken personel ifadesinde silah sesi duyması üzerine çömeldiğini, o sırada kayıttan çıktığını, daha sonra tekrar kayda girdiğini söylüyor. Biz, görüntüde kesme, kırpma ve montaj olup olmadığının tespiti için kamera ve hafıza kartına el konularak, TÜBİTAK ve ATK’ye gönderilmesini istemiştik. Üzerinden 2 yıl geçti. İlginçtir ki şu an itibariyle kamera ve hafıza kartına el konulmuş değil. Sadece görüntülerin bir kopyası gönderilmiş. Bu çok önemli bir nokta, eğer o tarihte görüntülerin bir imajı alınmış olsaydı, bunun üzerinden inceleme yapılabilirdi. Burada sorumlular açısından çok ciddi bir ihmal olduğu açıktır. Doğrusu çok umutlu değiliz. İki yıl geçti; kameranın, hafıza kartının nerede olduğu bir muamma. Savcılık bugün itibariyle bunu araştırıyor. Eğer bulunamazsa biz o delili irdelemekten mahrum kalacağız.

İşyerinin içini gösteren kameralar çalışıyor, sokağı gösteren kamerada görüntü yok

Elçi’nin yaşamını yitirdiği sokağı gösterdiklerini düşündükleri Mardin Kebapevi’ne ait güvenlik kamera görüntülerinin çözümünün ATK tarafından ancak 2017 yılında yapıldığı bilgisini veren Karaman şu bilgileri paylaştı:

Görüntüleri incelediğimizde işyerinin içini çeken 3 kameranın görüntü kayıtlarında herhangi bir sorun ya da dezenformasyon yok. Bu görüntülerde cinayet anına ilişkin görüntüler yok. Fakat cinayet anını görüntüleyecek açıda ve cinayeti aydınlatıcı nitelikte olan 4. Kamera’ya ait herhangi bir görüntü yok. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurduk. Bu kamera gerçekten görüntü kaydı almadı mı? Aldı da teknik olarak çözülemedi mi? Veya bu kamera görüntü kaydı aldı, sonrada bu kayda müdahale mi edildi? Bu deliller karatıldı mı, köreltildi mi?

Tahir Elçi

Tahir Elçi, 15 Ekim 2015 tarihinde CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın sunduğu “Tarafsız Bölge” programında “PKK terör örgütü değildir” dedikten sonra kanala 700 bin lira para cezası kesilmiş, 20 Kasım günü de Elçi Diyarbakır’da gözaltına alınarak İstanbul’a getirilmişti.

Elçi, savcılığın tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk etmesine karşın Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Tahir Elçi hakkında, “terör örgütü propagandası” suçundan 7.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlanmış, yurtdışına çıkış yasağı da konulmuştu.

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 28 Kasım 2015 tarihinde yaptığı basın açıklaması sonrası silahla vurularak öldürülmüştü.

Hassasiyetleri değil, haysiyeti görebilmek – Akın Olgun