Ana SayfaGüncelEmrah Serbes, geç gelen itirafını mektupla savundu: Tanrı bile dünyayı altı günde yarattı

Emrah Serbes, geç gelen itirafını mektupla savundu: Tanrı bile dünyayı altı günde yarattı

HABER MERKEZİ – Üç kişinin hayatını kaybettiği trafik kazası nedeniyle tutuklanan yazar Emrah Serbes, itirafının kazadan bir hafta sonra gelmesine yönelik eleştiri ve tepkilere bir mektupla yanıt verdi. Serbes, “Tanrı bile dünyayı altı günde yaratmışken benim altıncı günde teslim olmama neden şaşırdıklarını anlamıyorum” dedi.

Behzat Ç.’nin de senaristi olan yazar Emrah Serbes, aynı aileden üç kişinin yaşamını yitirdiği bir kazanın sorumlusu olduğunu itiraf etmesinin ardından konulduğu cezaevinden bir mektup kaleme aldı.

Serbes, 22 Eylül’de İzmir-Aydın otobanında gerçekleşen olayı 28 Eylül’de, yani olaydan bir hafta sonra duyurmuştu.

Posta’dan Alev Gürsoy’un haberine göre Serbes söz konusu mektubunda, itirafının kazadan bir hafta sonra gelmesine yönelik eleştiri ve tepkilere değinerek, bu tutumunu şu sözlerle savundu:

Evet, düşündüm, taşındım. Kullandığım ilaçları bıraktım, ailemle vedalaştım ve kazanın 6’ıncı gününde teslim oldum. Tanrı bile dünyayı altı günde yaratmışken benim altıncı günde teslim olmama neden şaşırdıklarını anlamıyorum.

Savcılığa teslim olduğumda Savcı Bey bana teşekkür etti, hakkımda bir soruşturma yürüttüğünü de o gün öğrendim. Hakkımda ne bir tebligat vardı, ne de yurt dışına çıkış yasağı. Beş yıllık Schengen vizem vardı, isteseydim yurt dışına çıkabilirdim ve hiçbir ülke de beni Türkiye’ye iade etmezdi.Ama ben bu memleketin yazarıyım ve memleketimi seviyorum. İsviçre’de, Fransa’da ya da Almanya’da ölmek istemiyorum.

“Ben bir kahraman değilim ama bahsettikleri gibi bir canavar da değilim. Ben sadece insanım” diyen Serbes, üç kişinin ölümüne neden olduğunu belirterek, “Vicdan azabı ve utanç içindeyim. Suçluyum, pişmanım ve üzgünüm” dedi.

Serbes, mektubunda şunları söyledi:

Cezamı çekmek istiyorum. Cezaevinde olmak bana iyi geliyor. Demir kapılar sertçe kapandığında, infaz memurları adımı bağırdığında, ayakkabılarımı çıkararak üst aramamı yaptıklarında, bütün bunları cezamın bir parçası olarak görüyorum. İnsanlardan tek ricam var, beni unutsunlar beni rahat bıraksınlar ve cezamı çekeyim.

Ne olmuştu?

Emrah Serbes, aynı aileden üç kişinin yaşamını yitirdiği trafik kazasına karıştığını 28 Eylül’de itiraf ederek, teslim olacağını belirttiği bir mektup kaleme alarak, bunu sosyal medya hesabından paylaşmıştı.

Serbes, ilkin kazayı üstlenemediğini ve suçsuz arkadaşı Kenan Doğru’nun kazayı üstlendiğini belirterek, Doğru’nun halihazırda cezaevinde yattığını söylemişti.

“Aradan günler geçtikçe bu vicdani sorumluluğu kaldıramayacağımı anladım” diyen Serbes, “Savcılığa geldim ve teslim oluyorum” diye yazmıştı.

Serbes bu duyurusunun ardından gittiği adliyede ifade vermiş ve daha sonra tutuklanmıştı.

Kazadan sonra tutulan tutanaklara sürücü olarak geçen Kenan Doğru ise Emrah Serbes’in itirafı ve tutuklanmasıyla birlikte, tutuklu olduğu Buca Cezaevi’nden salıverilmişti.

Kazada yaşamını yitiren Özçelik ailesinin avukatlığını yapan Burcu Ece Güler, Serbes’in teslim olmasıyla ilgili yaptığı açıklamada, kaza sonrası yaşananların Serbes’i teslim olma mecburiyetinde bıraktığını söylemişti.

Avukat Güler, kazadan sonra Emrah Serbes’in alkol testinin yapılmaması, hastaneye gitmeyi kabul etmemesi ve kaza tutanaklarında adının yer almaması üzerine ailenin şüphelendiğini ifade etmişti.

Savcının aracın hava yastıkları üzerindeki kan izlerinden DNA testi istemesinin ardından Serbes’in teslim olma senaryosu yazdığını belirten Güler, “Sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımla kendine vicdanlı bir vatandaş imajı çizmeye çalışmıştır” demişti.

Özçelik Ailesi’nin avukatı Güler, Emrah Serbes’in itiraf mektubunda 112’yi aradıklarını söylemesinin gerçeği yansıtmadığını belirtmişti.