Ana SayfaGüncelKHK ile ihraç edilen polisten Demirtaş’a ‘açık mektup’: Gerçek katili biliyorum

KHK ile ihraç edilen polisten Demirtaş’a ‘açık mektup’: Gerçek katili biliyorum

HABER MERKEZİ – KHK ile ihraç edilen bir polis kaleme aldığı ‘açık mektup’ ile HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a seslendi.

Olağanüstü hal (OHAL) Kanun Hükmünde Kararnamesi (KHK) ile ihraç edilen bir polis, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) tutuklu eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’a ‘açık’ bir mektup kaleme aldı.

Artı Gerçek yazarı Fehim Işık’ın köşesinde paylaştığı mektupta polisin “hakkında yakalama kararı olduğu için görüldüğünde tutuklanıp cezaevine konulacağı” belirtiliyor ve Türkiye’de olduğu için adı verilmiyor.

Demirtaş’a açık mektupla seslenen polisin, politik reflekslerini ağırlıkla milliyetçi muhafazakâr çevrelerle birlikte gösterdiği ve üniversite hayatıyla birlikte görüşlerinin giderek değişmeye başladığı aktarılıyor.

Söz konusu mektupta Çevik Kuvvet’te göreve başladıktan sonra gördüklerini kaleme alan polis, Gezi direnişi döneminde görev yaparken yaşananları ‘tam olarak okuyamadığını’, asıl değişimi ise Kobani süreciyle birlikte gönderildiği Kürt illerinde yaşamaya başladığını anlatıyor.

Neden Demirtaş?

Fehim Işık’ın aktardığına göre açık mektubuna “Sevgili Demirtaş” diye başlayan polis, “Bu mektubu maalesef geç kalmış bir çığlık olarak kabul et” diyor.

Polis neden Demirtaş’a mektup yazdığını ise, “Kim silahtan yana tavır aldıysa o kadar çok senin işini zorlaştırdı. Bu nedenle de sana yazıyorum. Durumlar şimdi o kadar karışık ki bir tek çaremiz var. Bizi sadece sivil inisiyatifler özgür günlere taşır” sözleriyle tarif ediyor.

Mektubunda, “Ölüm o kadar karanlık ve nefret saçıyor ki ben barışa bu katkıyı yapamadığım için ancak bugün pişman olabildim. Evet, çok pişmanım, Sevgili Selo. O gün yazamadığım mektubu bu nedenle şimdi yazıyorum” diyen polis, şöyle devam ediyor:

Daha önce yazmayı düşündüğüm mektupta bir PKK bombasıyla ya da kurşunuyla ölürsem senin bizzat cenaze törenime katılmanı, vasiyet edecektim. Eğer kardeş kavgası bitecek ise cenazem buna hizmet edebilirdi, diye düşünüyordum.

Samimiyetine inanıyorum Selo. Evet, ben polistim ve bu çıkışım hamaset severlerin hiç hoşuna gitmeyecekti. Çünkü gerçek katili biliyordum Sevgili Selo. Kaybettiğimiz polislerimizin tabutlarına el koyarak konuşanları görüyordum. Bizden şu kadar öldü ama onlardan bu kadar öldü diyen, iğrenç yaklaşımı görüyordum. Profesyonel yönetimlerin elinde olması gereken kadroların intikamcı ve öfkeli ellerde nerelere götürüldüğünü görüyordum. Hiçbir devlet adabına uymayan bu aptallıktan yoruldum, Selo.

Bu arada ölen Kürt gençlerinin de halini görüyordum. Yetim polis-asker çocuklarını, çocuklarını kaybetmiş tüm anneleri görüyordum. Herkes görüyordu. Görmemiş gibi yapanlar yüzünden bu haldeyiz Selo.

Mektubunda devamla bir ‘KHK mağduru’ olduğunu anlatan polis,  “Hakkımda yakalama kararı var. Buna rağmen inatla ve tepkiyle gidip teslim olmuyorum. Bireysel sivil itaatsizlik olarak nitelediğim bu tavrıma ülke evrensel hukuk normlarına dönene kadar devam etme düşüncesindeyim” diyor.

Mektubunda ‘sivil itaatsizliğe’ dikkat çeken polis, sözlerini şöyle noktalıyor:

Çünkü mevcut siyasi arenada etrafımızı sarmış bu kanlı vesayeti yarmanın sivil oyuncularından birinin sen olduğuna inanıyorum. Sivil itaatsizlik, şimdi değilse ne zaman!..


Söz konusu mektubun tamamını Fehim Işık’ın köşesinden okuyabilirsiniz.

PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Ekim ayında dış ticaret açığı 7.3 milyar dolar
Sonraki Haber
Duruşma yarın: Nuriye Gülmen'den mesaj var