Ana SayfaGüncelProf. Dr. Ayşe Buğra’dan eşi Kavala’nın tutuklanmasına ilişkin açıklama

Prof. Dr. Ayşe Buğra’dan eşi Kavala’nın tutuklanmasına ilişkin açıklama

HABER MERKEZİ – İnsan hakları savunucusu ve iş insanı Osman Kavala’nın tutuklanmasına tepki gösteren eşi Prof. Dr. Ayşe Buğra, Kavala’nın tutuklanmasına ilişkin tutanakların darbe girişimi soruşturması sonrası yargılananların görevde olduğu tarihlere ait olduğunu belirterek “Bu uygulamalara dayandırılan her karar, yargılanan dönemi meşrulaştırmaktadır” dedi.

Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı ve iş insanı Osman Kavala, Antep’te Alman Goethe Enstitüsü ile birlikte gerçekleştirilmesi planlanan bir projenin toplantısından döndüğü 18 Ekim günü İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gözaltına alındıktan sonra bu sabah tutuklandı.

Kavala’nın tutuklanmasının ardından eşi Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Buğra açıklama yayımladı.

Tutuklama kararının endişe verici olduğunu söyleyen Buğra, eşinin tutuklanmasına ilişkin tutanakların darbe girişimi soruşturması sonrası yargılananların görevde olduğu tarihlere ait olduğunu belirtti.

Buğra, “Bu uygulamalara dayandırılan her türlü karar, yargılanan bir dönemi açıkça meşrulaştırmaktadır” dedi.

Buğra’nın açıklaması şöyle:

Eşim, Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala 1 Kasım 2017’de saat 04:10’da ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Cumhuriyeti devletini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme’  suçlaması ile tutuklandı.

Tutuklama kararında Osman Kavala’nın ‘tüm terör örgütlerinin (FETÖ/PDY – PKK/KCK – DHKPC, MLKP) aktif olarak katıldığı ve destek verdiği’ Gezi Olaylarının yöneticisi ve organizatörü olduğu ile 15 Temmuz 2016 darbe girişimine katıldığı belirtiliyor.

Mevcut soruşturmada ‘gizlilik kararı’ bulunmaktadır. Her koşulda, hukukun üstünlüğüne olan saygımızdan ödün vermeyerek kapsamlı bir açıklamayı zamana bırakıyoruz. Ancak, Osman Kavala hakkında bir kısım görsel ve yazılı basında gözaltı süreci boyunca yapılmaya çalışılan algı mühendisliği nedeniyle açıklama yapma zorunluluğu ortaya çıktı.

Söz konusu karar endişe vericidir. Zira, tutuklama kararı için kullanılan ‘iletişim tespit tutanakları ve fiziki takip tutanakları’ FETÖ/PDY mensubu kamu görevlilerinin henüz görevde olduğu dönemlere aittir ve bu uygulamalara dayandırılan her türlü karar, yargılanan bir dönemi açıkça meşrulaştırmaktadır.

Bu durum ayrıca, Osman Kavala’nın tutuklanmasına neden olan delilleri toplayan örgüt üyeleriyle birlikte darbe teşebbüsüne kalkışmış olması anlamına gelmektedir ve bu durum, hukuka aykırı olmaktan öte trajikomiktir.

Osman Kavala’nın hangi eylemlerle, hangi para hareketleriyle, hangi delillerle Gezi Olaylarını finanse ve organize ettiği ortaya konamazken ve o tarihten bu yana hiçbir soruşturma ve suçlamaya maruz kalmazken bugün bu gerekçelerle tutuklanmasını düşündürücüdür.

Tutuklama kararı ile yitirdiğimiz yegane şey Osman Kavala’nın özgürlüğü değil, aynı zamanda demokrasi, barış ve hukukun üstünlüğüne dair umutlarımızdır.

Previous post
FED faiz oranını değiştirmedi
Next post
Kolombiya'da FARC lideri cumhurbaşkanlığına aday oldu