Ana SayfaGüncel‘Suruç aydınlatılsa, sonrakiler olmazdı’: Katliamın 13 Kasım’daki 3. duruşmasına çağrı

‘Suruç aydınlatılsa, sonrakiler olmazdı’: Katliamın 13 Kasım’daki 3. duruşmasına çağrı

HABER MERKEZİ – Suruç İçin adalet Platformu, Suruç Katliamı’na ilişkin açılan davanın 13 Kasım’da görülecek üçüncü duruşmasına katılım çağrısı yapmak için bir basın açıklaması düzenledi. Platformun avukatlarından Kader Tonç açıklamada, mahkeme tarafından verilen ikinci duruşmaya katılmayan sanığın üçüncü duruşmada hazır bulundurulması kararının, itiraz olmamasına rağmen ara karar ile iptal edildiğine dikkat çekti. Tonç ayrıca, davaya günler kala davanın avukatlarından Özlem Gümüştaş ve Sezin Uçar tutuklanarak “dava avukatsız bırakılmaya çalışılsa da”, davanın yaklaşık bin avukat tarafından izlendiğini de vurguladı.

Urfa’nın Suruç ilçesindeki Amara Kültür Merkezi’nde, 20 Temmuz 2015 tarihinde IŞİD’in düzenlediği canlı bomba saldırısı sonucu 33 gencin yaşamını yitirmesine ilişkin açılan davanın 3’üncü duruşması, 13 Kasım’da Urfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.


SURUÇ KATLİAMI’NIN 2. YILI | Yaşamlarını yitirenler anıldı: Hiçbir düş yarım kalmayacak


Duruşma öncesi Sur İçin Adalet Platformu tarafından İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube binasında düzenlenen basın toplantısında söz alan dava avukatlarından Kader Tonç, dava sürecine ilişkin detayları paylaşarak duruşmaya katılım çağrısı yaptı.

Mahkeme itiraz olmamasına rağmen sanığın getirilmesi kararından ara kararla vazgeçti

İlk duruşmada sanık sandalyesi boşken ikinci duruşmada büyük bir gelişme olduğunu ve mahkemenin üçüncü duruşmada tutuklu tek sanık olan Yakup Şahin’in hazır edilmesine yönelik karar verdiğini hatırlatan Tonç, mahkemenin bir süre sonra kendi kararından ‘hiçbir talep ve itiraz olmaksızın ara kararla vazgeçtiğine’ dikkat çekti.

ETHA’nın haberine göre Tunç, “Katliamın tek tutuklu sanığı var, diğer ikisi firari. O yüzden bu katliamın sorgulanması ve söyleyecekleri çok önemliydi. Ailelerin, yaralıların ve tanıkların huzurunda sorgulanmasını talep ettik mahkemenin en başında. Mahkeme katliamı aydınlatmak, maddi gerçeğe ulaşmak kastıyla hareket etmediği için ya da herhangi sebeple sanığı getirmekten vazgeçti” ifadelerini kullandı.

“Davanın iki avukatı tutuklandı fakat bine yakın avukat davayı izliyor”

Davaya günler kala davanın avukatlarından Özlem Gümüştaş ve Sezin Uçar gözaltına alınarak tutuklandığını da belirten Tunç, bu tutuklamaların tek sebebinin davanın avukatsız bırakılmak istenmesi olduğunu kaydederek, “Biliyoruz ki bu davanın sadece iki avukatı yok. Yine binlerce avukat Suruç katliamı davasını takip edecek” diye konuştu.

Tonç: Suruç Katliamı aydınlatılsaydı Ankara Katliamı ve sonrakiler olmazdı

Sanık Yakup Şahin’in bizzat sorgulamak istediklerinin altını çizen Tonç, “Suruç Katliamı aydınlatılsaydı Ankara Katliamı olmazdı” diyerek sanık mahkemeye getirilene kadar taleplerini yineleyeceklerini dile getirdi:

Sanık bizzat gelene kadar, katliamda ihmal ve kastı olanlar yargılanana kadar adalet mücadelesine devam edeceğiz. Tutuklanan meslektaşlarımızın söylediği gibi, Suruç katliamı aydınlatılsaydı Ankara katliamı olmazdı, sonraki katliamların hiçbiri gerçekleşmezdi. Mücadelemizi onlarla, yaralılarla, ailelerle ve tanıklarla devam ettireceğiz.

“Diyarbakır’daki patlama ile ilgili polislere dava açılması emsaldir, onlar da sanık olmalılar”

Gazeteciler tarafından, HDP’nin 7 Haziran seçimleri öncesinde düzenlediği 5 Haziran Diyarbakır mitinginde gerçekleşen bombalı saldırı dolayısıyla 14 polise “görevi kötüye kullanmaktan” dava açılması üzerine yöneltilen soruyu yanıtlayan Tonç, şöyle konuştu:

Suruç davasında açılan mahkeme ve ceza orada göstermişti ki devletin ve doğrudan kolluğun büyük bir ihmali ve kastı vardı. Verilen ceza cüzi bir miktardı ama devlet şunu kendisi kanıtladı, dönemin Emniyet Müdürünün (Mehmet Yapalıal) bu durumdan haberdar olduğunu. Amed katliamıyla ilgili çok önemli 14 polis hakkında ‘görevi kötüye kullanmaktan’ açıldı. Bu Ankara katliamıyla ilgili de Suruç katliamıyla ilgili de bir kişi için diğer polisler için de önemli. Hrant Dink davasında olduğu gibi kötüye kullanmaktan ve ihmaldan sorumlu değiller bu dosyanın esas sanıklarıdır. Bunun da mücadelesini vereceğiz ama emsal olması 14 kişi hakkında böyle bir davanın açılması önemli. Suruç katliamında olduğu gibi IŞİD katliamı davaların takipçisi olacağız.

“Yüreği adalet için çarpanları 3. duruşmaya çağırıyoruz”

Tonç’un ardından Suruç’ta hayatını kaybeden Vatan Budak’ın babası Murat Budak söz alarak, 3. kez adalet için Hilvan yollarına düşeceklerini hatırlattı.

“Katilleri değil bizleri hedef alan cezalarınız, mahkeme önlerinde adeta bizlere işkence haline getirilmeye çalışılan duruşmalar ne umudumuzu kırabilir, ne de mücadelemizden geri düşürebilir” diyen Budak, şöyle devam etti:

Suruç için, herkes için adalet mücadelesini büyütmeye; 33 düş yolcusunun eşit, adil ve özgür bir yarınlar düşlerini gerçek kılmaya kararlıyız. Yüreği adalet için atan herkesi, 13 Kasımda Hilvan’da görülecek 3. duruşmada yanyana olmaya çağırıyoruz!