Ana SayfaÇeviriArkeolog Neil Faulkner yanıtladı: Faşizm geri mi dönüyor?

Arkeolog Neil Faulkner yanıtladı: Faşizm geri mi dönüyor?

Ekonomik durgunluk, artan toplumsal çürüme, uluslararası düzende bir kırılma, artan silahlanma ve savaş harcamaları ve eli kulağında bir iklim felaketi ile, belki de 1930’larınkinden daha zorlu bir dünya kapitalist krizi ile yüz yüzeyiz.

 

State of Nature’dan Cihan Aksan ve Jon Bailes, farklı alanlarda çalışmalar yürüten ve aralarında Türkiye’den Cenk Saraçoğlu’nun da olduğu akademisyenlere “Faşizm geri mi dönüyor?” sorusunu yöneltti.

Bu soruya yanıt verenlerden biri de arkeolog, tarihçi ve siyasal düşünür olan Neil Faulkner*.

“Faşist örgütlenmeler seçimlerde giderek daha çok zemin kazanıyor” diyen Faulkner, faşizmin geçmişte durdurulabildiğini hatırlatarak, bugün de durdurulabileceğini söylüyor ancak “Her şey ne yaptığımıza bağlı” diye de ekliyor.

Dünyadan Çeviri‘den Serap Şen’in Türkçeleştirdiği soru-cevap dizisinden Neil Faulkner’ın yanıtının tamamı şöyle:

Faşizm geri dönüyor mu? Belki de. Ama tarih determinist bir şekilde ilerlemez. Önümüze yapılması gereken bir dizi tercih koyarak gelişir.

Ancak 1930’ların bu filminin ağır çekimde yeniden gösterimde olduğu da doğru görünüyor. Ekonomik durgunluk, artan toplumsal çürüme, uluslararası düzende bir kırılma, artan silahlanma ve savaş harcamaları ve eli kulağında bir iklim felaketi ile, belki de 1930’larınkinden daha zorlu bir dünya kapitalist krizi ile yüz yüzeyiz.

Siyaset ve iş dünyası elitlerinin insanlığı ve gezegeni bekleyen büyük sorunların hiçbirine bir çözümü yok. Parlamenter demokrasilerin altı büyük şirketlerin gücü tarafından oyulmuş durumda. Diğer yerlerde ise iktidarda otoriter milliyetçi rejimler var. Faşist örgütlenmeler seçimlerde giderek daha çok zemin kazanıyor.

Emek hareketleri – sendikalar ve kitlesel sosyalist partiler – 35 yıllık neoliberalizm sürecinde zayıfladılar. Krizin sillesini yiyen çoğu çalışan insan, kolektif mücadeleyle direnebilmelerini sağlayacak etkili mekanizmaların yokluğunu çekiyor. Toplumsal yaşam atomizasyon, yabancılaşma ve ümitsizlik ile karakterize oluyor. Bu, milliyetçilik, ırkçılık, faşizm ve savaş için verimli bir zemin yaratıyor.

Sağın hiçbir çözümü, önerecek hiçbir şeyi yok. Siyasetlerinin özü bu nedenle işçi sınıfını birbirine düşürmekten, kadınları, yoksulları, engellileri, etnik azınlıkları, Müslümanları, LGBT’leri, göçmenleri, mültecileri vb. günah keçisi yapmaktan ibaret. Farklı yerlerde farklı biçimler alıyorlar. ABD’de Trump. Brtianya’da Brexit. Fransa’da Le Pen. Almanya’da AfD. Ama mesajın özü aynı. Ve silahlı çetelerin sendikaları, solu ve azınlıkları bastırmaya dönük şiddeti ve baskısı ile bunun topyekûn faşizme dönme potansiyeli var.

Ancak faşizm 1920’lerde ve 1930’larda durdurulabildi ve bugün de durdurulabilir. Her şey ne yaptığımıza bağlı. Görev son derece zorlu: nesillerdir süren finansallaşmayı, özelleştirmeyi, kemer sıkma politikalarını ve çalışan insanlara çektirilen eziyeti geri püskürtecek radikal bir ekonomik ve toplumsal değişim programından daha azı değil ihtiyacımız olan.

Faşistleri durdurmak için, sıradan çalışan insanlardan oluşan kitlelere alternatifin mümkün olduğunu göstermemiz gerekiyor: eğer birleşip örgütlenir ve direnirsek, şu an toplumun refahını en tepeye emen süper zengin rantiye sınıfın grotesk açgözlülüğüne karşı durabiliriz ve toplumu eşitlik, demokrasi, barış ve sürdürülebilirlik temelinde yeniden kurabiliriz.


* Neil Faulkner, A Radical History of the World (Pluto, basım aşamasında), Creeping Fascism: Brexit, Trump, and the Rise of the Far Right (Public Reading Rooms, 2017) ve A People’s History of the Russian Revolution (Pluto, 2017) dahil sayısız kitabın yazarı.


Kaynak: State of Nature



Önceki Haber
Fed faiz kararını açıkladı
Sonraki Haber
Fikri Işık: Diyanet'in fetvasına 'Anayasaya uygun mu?' diye bakılmaz