Ana SayfaGüncelCumhuriyet Davası | Gazetecilere yine tahliye yok

Cumhuriyet Davası | Gazetecilere yine tahliye yok

HABER MERKEZİ – Gazeteciler Akın Atalay, Murat Sabuncu, Ahmet Şık ve Emre İper’in tutuklu yargılandığı Cumhuriyet davasının beşinci duruşması görüldü. Duruşmada söz alan Şık, savunması yarıda kesilerek mahkeme başkanı tarafından dışarı çıkartıldı. Mahkeme tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamına karar verirken, bir sonraki duruşmayı Silivri Adliyesi’nde görülmek üzere 9 Mart’a erteledi.

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, muhabir Ahmet Şık ve muhasebe çalışanı Emre İper’in tutuklu yargılandığı davanın 5’inci duruşması bugün Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmayı gazeteciler, CHP ve HDP milletvekilleri, avukatlar, sivil toplum kuruluşları takip etti.

Duruşmada Doğan Satmış tanık olarak ifade verdi. Satmış, tutuklu gazetecilerin yıllarca “FETÖ”ye karşı mücadele ettiğini vurguladı.

Ahmet Şık salondan çıkartıldı

Daha sonra söz alan tutuklu gazeteci Ahmet Şık, “Ben beyanda bulunmak istiyorum, ondan duruşmanın devam etmesini istiyorum” dedi. Talebin kabul edilmesinin ardından savunmasına başlayan Şık, şunları söyledi:

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit’in yeni adli yılın açılışı vesilesiyle yaptığı konuşmadaki verilere göre ülke nüfusunun yüzde 8’i şüpheli durumda. Bu çok yüksek bir oran. Ama Yargıtay Başkanı Cirit’in yaptığı basit hesap hatasını düzeltmek gerekiyor. 0-15 yaş grubunda yer alanlarla akıl hastaları vb isnat yeteneği bulunmayan insanların oranı yaklaşık yüzde 25. Bir yüzde 10 da bedensel engelli ya da yatalak ve fiziken suç işleyemeyecek durumdaki insanlar var. Eğer, Yargıtay Başkanı’nın ifade ettiği gibi yaklaşık 7 milyon şüpheli varsa bu oransal olarak ülke nüfusunun yüzde 15’inin devlet nezdinde şüpheli görüldüğü anlamına gelir. Başka bir deyişle sokaktaki her 7 kişiden biri şüpheli. Karşımıza çıkan tablo şöyle: Çoğulculuğa değil çoğunlukçuluğa sırtını dayayarak memleketin kendinden olmayanlarına değişik biçimlerde ve düzeyde terörist muamelesi yapan bir iktidar var. Terörist muamelesini akıl almaz suçlamalara dönüştüren iktidar güdümünde bir yargı var.

Ahmet Şık sözlerine devam ederken mahkeme başkanı, bunun savunma olmadığını siyasi olduğunu davanın siyasi dava olmadığını söyledi. Şık ise “Bu siyasi bir dava” diye konuştu.

Bu sırada mahkeme başkanı, Şık’ı savunmasını yarıda keserek dışarı çıkarttı. Şık, dışarı çıkarılırken, “Umarım siz kendiniz gibi bir mahkemede yargılanmazsınız” dedi.

Bunun üzerini duruşmayı izleyenler mahkame başkanını protesto ederek, “Ahmet Çıkacak yine yazacak” sloganları attı.

Reddi hakim talebi

Verilen aranın ardından yeniden başlayan duruşmada Cumhuriyet Davası avukatlarından Bahri Belen, Ahmet Şık’ın savunmasına izin verilmemesi nedeniyle reddi hakim talebinde bulundu.

Mahkeme Başkanı “Reddi hakim” kararırının daha sonra değerlendirileceğini söyledi.

Tutukluluk hallerinin devamı talebi

Savcı, tutuklu sanıkların bir önceki ara karardaki koşullar ortadan kalkmadığı için tutukluluk hallerinin devamını talep etti.

Sabuncu: Ahmet Şık savunma yapamadığı için ben de savunma yapmayacağım

Savcının mütalaasının ardından söz alan Murat Sabuncu, “Dün tutuklulukta 15. aya girdim. Bir savunma hazırlamıştım, okumak istiyordum ama Ahmet Şık savunmasını yapamadığı için doğal olarak ben de yapmayacağım. İkimiz de çıkacağız ve savunma yapacağız diye bekliyoruz. Sizin gözlerinize hep dik baktık. Ahmet Şık bu ülkedeki en dürüst gazetecilerdendir ve bu savunmayı yapabilseydi yine doğruları söyleyecekti. Sizden tek bir talebim var. Ahmet aşağıda tek başına. Ben de onun yanına inmek istiyorum. Bugün oğlumun doğum günüydü. Oğlum 21 yaşında. Yurtdışında hukuk okudu. Ve bugün salona alınmadı Sayın Başkan” dedi.

Atalay da savunma yapmadı

Sabuncu’nun ardından söz alan Akın Atalay da savunma yapmadı.

Atalay, “Ben de gelişen yargı sürecine ve tanıklık beyanına ilişkin görüşlerimi erteliyorum. Bir an önce aşağıda yalnız bekleyen arkadaşımın yanına gitmek istiyorum. Ama siz tutukluluk konusunda karar vereceksiniz bir şey söylemek istiyorum. Sizin heyetiniz, bundan 10 gün önce Silivri Cezaevi Duruşma Salonunda 5 gün üst üste bir yargılama yaptı. Reina katliamı sanığının davası. Siz de sanığın ilk hedefinin Cumhuriyet gazetesi olduğunu iddianameden okumuşsunuzdur. Bizleri bombayı Cumhuriyet gazetesine atmaktan son anda vazgeçenlerle 30 metre ötede yatırıyorsunuz” dedi.

Duruşmaya yarım saat ara verildi.

Tahliye yok, bir sonraki duruşma Silivri Adliyesi’nde

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı.

Mahkeme heyeti tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verirken, bir sonraki duruşma Silivri Adliyesi’nde görülmek üzere 9 Mart 2018 tarihine ertelendi.

 Duruşma sonrası basın açıklaması

Cumhuriyet Gazetesi’nin görülen 5’nci duruşmasının ardından avukatlarla gazeteciler Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

“Adalet” pankartının açıldığı açıklamada konuşan İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Ahmet Şık’ın savunma hakkının çok açık bir şekilde engellendiğini kaydetti.

Durakoğlu, “Siyaset ne kadar yargıya bulaşırsa bulaşsın, ne kadar yargıyı kuşatmaya çalışırsa çalışsın bizim şimdi yargının bileşenleri olarak kendimizi kanıtlamak gibi bir görevimiz var.  Bu görevi öyle görülüyor ki avukatlar yakacakları çoban ateşleriyle daha sonra halktan bekleyeceğimiz ateşlerin harmanlanması ile gerçekleştireceğiz. Bu umudumuzu biz avukatlar hep ayakta tutmaya, diri tutmaya devam edeceğiz. Biz bu ülkenin avukatları olarak aslında hafızasıyız” diye konuştu.

Durakoğlu’nun ardından konuşan gazeteci Ertuğrul Mavioğlu ise “Yeni bir levela geçtik. Sanıksız mahkeme levelı” dedi.

Mücadelelerine devam edeceklerini vurgulayan Mavioğlu, “Tek bir gazeteci tutuklu kalmayana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Yenilmeyeceğiz buna eminiz. Çiller’ler, cezaevi katliamları… Onlar tarihin çöplüğüne gömülecek” ifadelerini kullandı.

Önceki duruşmalarda ne olmuştu?

Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları “PKK ve FETÖ’ye üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla suçlanıyor.

Davada tutuklu olarak yargılanan karikatürist Musa Kart, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyeleri Bülent Utku ve Önder Çelik, vakfın Danışma Kurulu Üyesi Avukat Mustafa Kemal Güngör, Okur Temsilcisi Güray Öz, köşe yazarı Hakan Kara ve Kitap Eki Genel Yayın Yönetmeni Turhan Günay 29 Temmuz’da sona eren ilk duruşmada tahliye edilmişti.

İkinci duruşmada ise dosyaya bir diğer tutuklu Cumhuriyet Çalışanı Emre İper de dahil edilmişti.

Duruşmada mahkeme heyeti, açıkladığı ara kararında tahliye taleplerini reddederek 5 tutuklu gazetecinin tutukluluk hallerinin devamına karar vermişti.

Tutukluluğa devam kararını okuyan Mahkeme Başkanı, “Diğer üç tanık dinlendikten sonra tutuklulukla ilgili daha sağlıklı karar vereceğiz” açıklaması yapmıştı.

Davanın 25 Eylül’de görülen üçüncü duruşmasında ise gazetenin yayın danışmanı ve yazar Kadri Gürsel’in tahliyesine karar verilmişti.


Duruşmadaki gelişmeler Cumhuriyet Gazetesi’nden derlenmiştir.

PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Snowden'dan akıllı telefonları güvenlik sistemine çeviren uygulama: 'Haven'
Sonraki Haber
9 maddede 2017 yılında ekonomide ulaşılamayan hedefler