Ana SayfaGüncel12 Eylül’de ‘Tek tip’e direnen Yavuz: Bu iradeleri rehin alan bir işkence yöntemidir

12 Eylül’de ‘Tek tip’e direnen Yavuz: Bu iradeleri rehin alan bir işkence yöntemidir

HABER MERKEZİ – 12 Eylül döneminde tutuklanıp idam cezası alan ve tek tip kıyafete karşı direnen 78’liler Federasyonu Başkanı Cumhur Yavuz, “Tek tip sadece bir elbise meselesi değildir. Muhalefeti kişiliksizleştirme çabası, işkence yöntemidir” dedi.

12 Eylül darbesi döneminde tutuklanıp idam cezasına çarptırılan aynı zamanda tek tip kıyafete karşı direnenlerden biri olan 78’liler Federasyonu Başkanı Cumhur Yavuz, bugünkü uygulamaların muhalefeti sindirip ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu söyledi.

MA’dan Kenan Kırkaya’ya konuşan Yavuz, tek tip kıyafetin de tam da bu amaçla uygulamaya konulduğunu belirterek şöyle konuştu:

Tek tip muhalefet eden unsurları kişiliksizleştirme çabasıdır, onların iradelerini rehin alan baskı altıda tutan, işkence yöntemidir. Sadece elbise değiştirerek farklılaştırmaya yönelik bir şey değildir. Muhalefeti rencide eden ve kişiliksizleştirmeye yönelik politikaların sonucudur. Bu açıdan tek tip sadece bir elbise meselesi değildir. Toplumsal hayatın tümünü etkileyecek, topluma verilen mesajdır, toplumu sindirmeye yöneliktir.

“Hayatımızı tahrip eden durumlar AKP eliyle sürdürülüyor”

12 Eylül döneminde tek tipe karşı sürdürülen direnişe değinen Yavuz, çok sancılı bir süreç yaşadıklarını söyledi.

Yavuz, “Bir çok arkadaşımızı kaybettik, arkadaşlarımız sakat kaldı. Bugünde yeniden yeniden toplumsal hayatımızı tahrip eden ve dağıtan durumlar AKP eliyle darbe rejiminin karakteri olarak sürdürülmektedir” dedi.

“Diyarbakır bir laboratuvar işlevi görüyordu”

O dönemde Mamak Cezaevi’nde olduğunu belirten Yavuz, Diyarbakır Cezaevi’nin Mamak ve Metris’teki işkencelerin katlanarak yapıldığı bir yer olduğunu kaydetti.

Diyarbakır’ın bir ‘laboratuvar’ işlevi gördüğünü vurgulayan Yavuz, şöyle devam etti:

Baskı yöntemlerinin test edilerek Türkiye’nin başka alanlarında hayata geçirildiği bir yerdi. Orada her çeşit insanlık dışı uygulama yapıldı. Ama Mamak’ta bir başka şekilde bir laboratuvardı. ABD, CİA ve İsrail’in raporlarına göre uygulamaların hayata geçirildiği alandı Mamak.

“Direniş başladı, uygulama kaldırıldı”

Tüm baskıların direniş ile sonuçlandığını ifade eden Cumhur Yavuz o günleri şöyle anlattı:

Tek tip dayatıldığında ben tecrit hücresindeydim. Uzun süre direndik, iç elbise ile kaldık. Askeri uygulamaların karşılığında kısa bir süreliğine bu tek tip elbise giyildi ama çok sürmedi. Yeniden askeri uygulamalar başladığında direniş başladı. 86-87 yılında bu uygulama kaldırıldı. Karıştır barıştır uygulamaları da sona erdi, faşistler ayrı koğuşlara biz ayrı koğuşlara alındık. Direniş ile sonuçlandı.

Nazi Almanyası’nda da tek tipin kullanıldığını hatırlatan Yavuz bunun bir baskı aracı olduğunu söyledi.

“Sorumluluk dışarıdaki muhalefete düşüyor”

Yavuz muhalefetin tek tip elbiseye karşı birlikte hareket etmesi gerektiğini belirterek tüm meselenin tutuklulara yüklenmemesi gerektiğine dikkat çekti:

Bu iş cezaevlerinde acı sonuçlarına yol açar. Bütün sorumluluk dışarıdaki muhalefete düşüyor. Biz ne yapacağız? Bütün meseleyi içerideki arkadaşların sırtına bırakmadan, onları yok olmaya terk etmeden çaba sarf etmek zorundayız. Bu sadece cezaevi sorunu değil, bizim bütün toplumun sorunudur. Özellikle sosyalistler ve hak mücadelesi verenler halklar olarak bir mücadele yükseltmez isek cezaevinde yaşanacakların sorumlusu biz oluruz.


‘Tek tip’e karşı bir direniş hikayesi: Yırtılan elbiseler, kadife bir pantolon ve Danıştay kararı

Oya ve Selim Açan 1980’lerin ‘tek tip’ dayatmasını anlattı: ‘O havalarda direnenler de vardı’


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Bu bir çocuk 'oyun'u: Erdoğan temsili Gülmen, Özakça ve Elvan'ı dövüyor
Sonraki Haber
İki kız çocuğunu öldüren erkek hakkında verilen hapis cezası tebliğ edilmemiş