Ana SayfaGüncelTaner Kılıç hakkında tahliye kararı: ‘Büyükada Davası’nda tutuklu hak savunucusu kalmadı

Taner Kılıç hakkında tahliye kararı: ‘Büyükada Davası’nda tutuklu hak savunucusu kalmadı

HABER MERKEZİ – Biri tutuklu 11 hak savunucusunun yargılandığı ‘Büyükada Davası’nın üçüncü duruşmasında tutuklu hak savunucusu Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Taner Kılıç’ın tahliyesine karar verildi.

İstanbul Büyükada’da gözaltına alındıktan sonra tutuklanan insan hakları savunucularının yargılandığı davanın üçüncü duruşması İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Çok sayıda uluslararası basın, konsolosluk, elçilik ve insan hakları örgütü temsilcisinin izlediği duruşmada, söz konusu toplantının gerçekleştirdiği otelin müdürü Mesut Sabuncu tanık olarak dinlenildi.

Ardından Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Taner Kılıç ve avukatları, ByLock konusunda gereken incelemenin 8 aydır yapılmadığını belirterek, bu haliyle yargılamanın adil olmadığını ifade etti.

Kılıç savunmasında şunları söyledi:

Gerekli bilişim incelemeleri yapılmadığı için tutukluluk halimin devam etmesi adil değil, siber şubeden gerekli raporların gelmemesinin nedeninin artık Af Örgütü YK Başkanı olmam ve bu yüzden cezalandırıldığımı düşünüyorum. Benim şahsımda Af Örgütü, Bunun üzerinden de tüm insan hakları kurumları ve savunucularına göz dağı verilmeye çalışıldığını cezalandırıldığını düşünüyorum. Dosyamın Büyükada davası ile birleştirilmiş olmasının başka mantıklı bir açıklaması yok.

Avukatları da Kılıç’ın tahliyesini talep etti.

Mahkeme heyeti ara kararında Kılıç’ın tahliyesine karar verdi.

Ne olmuştu?

İstanbul Büyükada’da, 10 insan hakları savunucusu,  “İnsan hakları savunucularının korunması dijital güvenliği” konulu atölye çalışması için bir otelde buluşmuştu.

5 Temmuz’da otele düzenlenen operasyonla hak savunucuları gözaltına alınmıştı.

18 Temmuz’da ise hak savunucuları İdil Eser (Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü), Özlem Dalkıran (Yurttaşlık Derneği), Günal Kurşun (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Veli Acu (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Ali Garawi (İsveç vatandaşı insan hakları eğitimcisi), Peter Steudtner (Almanya vatandaşı insan hakları eğitimcisi) “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek”, “örgüte üye olmak” iddialarıyla tutuklanmıştı.

Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan İlknur Üstün (Kadın Koalisyonu) ve Nalan Erkem (Yurttaşlık Derneği) ise savcının itirazı üzerine 23 Temmuz’da tutuklanmıştı.

25 Temmuz’da Nejat Taştan ve Şeyhmus Özbekli haftada iki gün adli kontrol şartıyla ve yurtdışına çıkma yasağıyla serbest bırakılmıştı.

Hazırlanan iddianameye, Haziran 2017’den beri tutuklu bulunan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı avukat Taner Kılıç da “şüpheli” olarak eklenmişti.

Cumhuriyet savcısı Can Tuncay’ın hazırladığı iddianamede hak savunucularının üye oldukları iddia edilen örgütler, “FETÖ/PDY, PKK/KCK ve DHKP/C” olarak sıralanmıştı.

Hak savunucuları, 25 Ekim 2017’de ilk kez hakim karşısına çıkmıştı.

İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, Günal Kurşun, İlknur Üstün, İdil Eser, Nalan Erkem, Peter Steudtner, Özlem Dalkıran, Ali Garawi ve Veli Acu’nun tahliyesine karar vermişti.

Ayrıca Özlem Dalkıran ve Veli Acu hakkında yurtdışına çıkış yasağı koymuştu.

Tutuksuz sanıklar Şeyhmus Özbekli ve Nejat Taştan hakkında 25 Temmuz 2017’de verilen adli kontrol kararı ise kaldırılmıştı.

Mahkeme dosyaya sonradan “şüpheli” olarak eklenen Taner Kılıç hakkında “terörizmin finansmanı ve casusluk” iddiasıyla tutuklu bulunduğu, İzmir 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dosyanın Büyükada davasıyla birleştirilmesine de karar vermişti.

Previous post
Afrin'deki doktorlardan 'acil tıbbi destek' çağrısı: Çok sayıda ölü ve ağır yaralı var | ÖZEL
Next post
Sultanahmet saldırısı davasında 3 sanığa ağırlaştırılmış müebbet