Ana SayfaKitapTek kitapta toplandı: Devrim İçinde Devrim mi? & Régıs Debray ve Latin Amerika Devrimi

Tek kitapta toplandı: Devrim İçinde Devrim mi? & Régıs Debray ve Latin Amerika Devrimi

HABER MERKEZİ – Amara Yayıncılık; Régis Debray’ın Latin Amerika’daki gerilla faaliyetlerini incelediği “Devrim İçinde Devrim mi?” isimli eseri ile onun çalışmaları üzerine yazılardan oluşan “Régıs Debray ve Latin Amerika Devrimi” derlemesini tek kitapta topladı.

Fransiz sosyalist, gazeteci-yazar Régis Debray’ın “Devrim İçinde Devrim mi?” isimli eseri ile Debray’ın çalışmaları ve felsefesi üzerine yazılardan oluşan “Régıs Debray ve Latin Amerika Devrimi”, tek kitapta toplandı.

Amara Yayıncılık’tan Erhan Baltacı’nın Türkçeleştirdiği kitap, yayınevinin Alternatif Hareketler serisinin ikinci kitabı. Serinin ilk kitabı ise “Zapata – Meksika’da Köylü Devrimi” idi.

Alternatif Hareketler dizisinin ikinci kitabı olan “Regis Debray ve Latin Amerika Devrimi”nin birinci kitabında okur, Debray’ın Latin Amerika’daki gerilla faaliyetlerini incelediği “Devrim İçinde Devrim mi?” eserini okuyor. Debray bu eserinde, Latin Amerika’daki baskıcı yönetimlere karşı verilecek müca­delenin, gezgin gerilla birliklerince başlatılacağını, süreç içinde halkın da katılımıyla ge­nişleyeceğini söylüyor ve böylece kitlelerin emperyalizme karşı verdiği mücadelenin, sosyalizme yönelen bir cepheyi kendiliğinden yaratacağını belirtiyor.

Çalışmanın ikinci kitabı ise kitaba da adını veren “Regis Debray ve Latin Amerika Devrimi”. Bu bölümde okura, Leo Huberman ve Paul M. Sweezy editörlüğündeki derleme sunuluyor.

İkilinin “Devrim İçinde Devrim mi?” için kaleme aldığı önsözden bir bölüm şöyle:

“Yalnız devrimci düşünce üzerine yazılmış bir eserle değil, devrimci düşünce dahilinde devrim yapmayı amaç edinen bir eserle de karşı karşıyayız. Debray ve Kübalı liderler, Latin Amerika ölçeğinde yaşanan devrimlerin yirminci yüzyılın ilk yarısındaki iki büyük devrimci ayaklanmanın izlediği modellerden birini ya da diğerini izlemeyeceğine, daha doğrusu izleyemeyeceğine inanmaktadırlar.

“Latin Amerika devrimi, ilk aşamaları Küba tecrübesinde açığa çıkmış olan üçüncü bir yol tutmuştur. Bu durumda Küba devrimini incelemek, ondan dersler çıkarmak ve hareketlerini ona göre düzenlemek, Latin Amerikalı devrimciler için bir zorunluluk haline gelmiştir.”

Régis Debray hakkında

Régis Debray, 1941’de Paris’te doğdu. Yüksek Öğretmen Okulu’nda felsefe eğitimi gördü.

Öğreni­mi sırasında felsefe doçenti Louis Althusser’in öğrencisi olan Debray, Fran­sız Komünist Partisi’ne girdi fakat bir süre sonra partiden çıkarıldı.

1961’de Küba’ya giderek köy eğitim seferberliğinde öğretmen olarak çalıştı ve Fidel Castro ile tanıştı.

1962’de Venezuela’daki gerillalarla ilgili bir filmin yönetmenliğini yaptı.

1967’de Bolivya’da gerillalara katıldığı gerekçesiyle tutuklandı ve otuz yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Debray’ın Bolivya’da tutuklanması üzerine Jean-Paul Sartre o zaman şunları söyledi:

“Régis Debray, Bolivya makamlarınca gerilla faaliyetlerine katıldığı için değil, gerilla faaliyetlerindeki tüm frenleri serbest bırakan bir kitap (Revolution Dans la Revolution? – Devrim İçinde Devrim mi?) yazdığı için tutuklanmıştır.”

Debray, 1970’te affedilerek serbest bırakılınca Şili’ye geç­ti. 1974’te Fransız Sosyalist Partisi’ne girdi. 1981’de Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand’ın danışmanlığını yaptı.

Debray, ilk baskısı 1967’de yayımlanan Revolutıon dans le Revolution? (Dev­rim İçinde Devrim mi?) adlı kitabında, Latin Amerika’daki gerilla faaliyetle­rini inceledi. Ona göre, bu kıtadaki baskıcı yönetimlere karşı verilecek müca­dele, gezgin gerilla birliklerince başlatılacak, süreç içinde halkın da katılımıyla ge­nişleyecektir. Böylece kitlelerin emperyalizme karşı verdiği mücadele, sosyalizme yönelen bir cepheyi kendiliğinden yaratacaktır.

Debray, 1979’da yayımlanan Le Pouvoir İntellectuel en France (Fransa’da Entelektüel İktidar) adlı kitabında da Fransa’daki ulusal kültürel kurumları, okul­ları ve basını inceledi. Kültürel üretimi, genel mal üretimi süreci içinde ele alarak kitle iletişim araçlarının artan gücünün bu alanda yeni bir entelektüel azınlığın güçlenmesine neden olacağına işaret etti.