‘OHAL koşullarında seçim olur mu, olmaz mı?’ diye soran Bilgen: Muhalefet partileri bu konuda netleşmeli

HABER MERKEZİ – OHAL koşullarına dikkat çekerek 2019 seçimleriyle ilgili değerlendirmede bulunan HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen muhalefet partilerinin “OHAL ve savaş koşullarında seçim olur mu olmaz mı?” sorusunun yanıtını vererek “netleşmesi” gerektiğini söyledi.

Hak ve Adalet Platformu, muhalefet partilerinden temsilcilerinin katılımıyla “Türkiye siyaseti geleceğini arıyor” adlı panel düzenledi.

Moderatörlüğünü Prof. Dr. Cihangir İslam’ın yaptığı panelde, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, ANAP eski Genel Başkanı Nesrin Nas, İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Ayfer Yılmaz ve Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Birol Aydın konuşmacı olarak yer aldı.

Panelde konuşan HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, 2019 seçimlerine değinerek muhalefetin şimdiden netleşmesi gerektiğini söyledi.

OHAL koşullarına dikkat çeken ve “gerçekçi” olunması gerektiğini belirten Bilgen, “OHAL ve savaş koşullarına seçim olur mu olmaz mı? Bu konuda tüm muhalefet partileri netleşmek zorundadır” dedi.

Bilgen şöyle devam etti:

“Bu asla sandığı önemsiz görmek, seçimi hafife almak değildir. Son derece gerçekçi olmaktır. Sandıkla ilgili her düzenlemeyi KHK ile yapabilir. Yarın bir partiyi kapatma kararı alabilir. Bu koşullarda demokrasicilik oynamaya devam mı edeceğiz yoksa sahici bir demokrasiyi inşa etmek için bugünkü gerçekle yüzleşip bu koşullardan çıkarak ancak seçimin yapılabileceğini ifade edeceğiz.”

İktidar partisi milletvekillerinin dahi kulislerde kendilerine “Ülke uçuruma gidiyor, tükeniyoruz” dediğini söyleyen Bilgen, şunları söyledi:

“Türkiye’nin hemen hemen ana gündemi olan Efrin konusunda çıkıyor 3 yüz küsur köyü olan bir kentti ‘Bin köyü ele geçirdik’ diye açıklama yapıyor. Hiçbir danışmanı da çıkıp demiyor ki ‘Sayın Cumhurbaşkanım orada bin köy yok’.

Meclis’te kolonların arkasında yanımıza gelen iktidar milletvekilleri ‘Ülke uçuruma gidiyor, tükeniyoruz’ diyor. Ama parti toplantısında bunu söyleyemiyorsa biz nasıl canavarlar yaratıyoruz bununla yüzleşmek zorundayız.

Dünyada artık temsili demokrasi bitiyor. Biz yeniden temsili demokrasiyi ruh çağırır gibi bu ülkeyi kurtaramayız. Ya katılımcı demokrasiyi göze alacağız ya da temsili demokrasi 10-20 yıl sonra yeni canavarlar yetiştirecek. Aramızdan birini belki seçip o hale getirecek.  28 Şubat 2015’e kadar bu iktidar Kandil ve İmralı’yla görüşme yapıyordu. Bu görüşmeleri Yozgatlı, Kayserili seçmene anlatabiliyordu. Şimdi o toplumsal kesimi eğer bu iktidar ikna edebiliyorsa biz HDP’yle yan yana durmayı neden anlatamayalım.”