Ana SayfaGüncelTillerson-Çavuşoğlu görüştü: Kim ne dedi?

Tillerson-Çavuşoğlu görüştü: Kim ne dedi?

HABER MERKEZİ – Tillerson’ın Ankara ziyareti öncesi “ABD ile ya ilişkileri düzelteceğiz ya da ilişkiler tamamen bozulacak” açıklaması yapan Çavuşoğlu, mevkidaşı ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “İlişkileri normalleştirmek için yeni mekanizmalar oluşturma kararı aldık” dedi. Toplantıda Çavuşoğlu, ABD’nin Minbiç ile ilgili verdiği sözleri tutmadığını ve “önce YPG’nin buradan çıkması gerektiğini” söylerken, Tillerson ise Minbiç için şunu dile getirdi: “Minbiç’in kesinlikle bizim müttefik kuvvetlerimizin kontrolü altında olması gerektiğini değerlendiriyoruz.”

Ankara’da dün AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşen ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, bugün de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir araya geldi.

İkili dün ve bugünkü görüşmelerin ardından ortak bir basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda ilk olarak konuşan Çavuşoğlu, Erdoğan-Tillerson görüşmesine işaret ederek, “Dün akşam her iki taraf da beklentilerini hatta kaygılarını açık bir şekilde dile getirmiştir” dedi.

Çavuşoğlu, “Fakat bugüne kadar verilen sözler oldu. Konuştuğumuz konular oldu. Tutulmayan sözler de oldu, çözemediğimiz konular da oldu. Bundan sonra sonuç odaklı adımları nasıl atabiliriz? Konuların sözde kalmaması için birlikte neler yapabiliriz bunları da konuştuk” diye konuştu.

Devamla “Güvenlik kaygılarımızın ciddiye alındığını düşünmek istiyoruz” diyen Çavuşoğlu, “İlişkileri normalleştirmek için yeni mekanizmalar oluşturma kararı aldık” dedi ve bu ‘mekanizmalara’ dair şunları söyledi:

“Örneğin Bunlardan biri, konsolosluk konusu. Yine FETÖ konusunda değerlendirmeleri kamuoyunda yapmak yerine bu mekanizma içerisinde yapmakta fayda var. Suriye konusunda somut adımlar atarak bu konuları aşmak istiyoruz. Bu mekanizmalar topu taca atma değildir. Tam tersine anlaştığımız gibi sonuç alıcı mekanizmalar olacaktır. İnşallah ilk toplantı da mart ayının ortasından önce gerçekleşecek bu konuda da mutabakatımız var.

“Toplantılar, ikili ilişkilerimizin geleceği ve bölgesel konulardaki işbirliğimiz bakımından kritik bir ziyaret olmuştur.”

Çavuşoğlu’nun ardından konuşan Tillerson ise  iki günlük ziyareti için, “Geniş kapsamlı, her iki tarafın endişelerini dile getirdiği, gelecekle ilgili pek çok konuyu ele aldığımız toplantı oldu” dedi. Tillerson özetle şunları söyledi:

“Türkiye üç kıtanın ortasında bulunan çok önemli bir ülke. Bağımsız ve birleşmiş bir Suriye’nin kurulması için birlikte çalışmamız gerekiyor. Suriye halkı için Cenevre sürecinin bir sonuç getirmesini ümit ediyoruz.

“Türk halkı 3 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yaparak hepimize örnek oldu.

“Suriye’de gerilimin artmaması için çalışıyoruz. Her zaman Suriye Demokratik Güçlerine sağladığımız desteğin kısıtlı olacağını söyledik.

“Tabii ki Türk demokrasisini de desteklemeye devam edeceğiz.

“Türkiye’deki konsolosluklarımızdaki çalışanlarımızın tutukluluk durumuna yönelik endişelerimizi dile getirdik.

“Menbiç öncelikli konumuz, stratejik olarak önemli. ABD, buranın bizim müttefik kuvvetlerimizin kontrolü altında olmasını istiyor. Başka herhangi bir gücün buraya tekrar girmesini istemiyoruz. Bu bizim tartışmalarımızın önemli noktalarından biri olacak.

“İlişkilerimizde bir kriz noktasındaydık. Geri dönüp tartışabiliriz ama bunun yararlı olacağına inanmıyoruz. Bu ilişki çok önemli. NATO müttefiki olarak çok önemli. İlerleyebileceğimiz noktada çalışmaya başlamak istiyoruz. Çalışanlarımızın büyük bir kısmı, bu konuda nasıl ilerleyeceğimi geliştirmeye çalıştılar. Yapılacak çok detaylı çalışmalar var. Artık bu konuda yalnız hareket etmeyecek. Türkiye başka bir şey, Amerika başka bir şey yapmayacak. Birlikte hareket edeceğiz. İlerleyeceğiz ve bu çerçevede DEAŞ’a karşı başarılı olacağız. Başta terörist gruplar varsa Suriye içerisinde onlarla ilgili de adımlar atacağız. Alanların istikrarını sağlayacağız.

“Ama yapılacak çok iş var. Kollarımızı sıvamamız lazım. Acil olduğunu düşündüğümüz konularda beklemeyeceğiz. Hala Suriye içerisinde ciddi bir konu var. Spesifik çalışmalar, çalışmaya başladıkça ortaya çıkacak.

Soru-Cevap

Tillerson’a, “Türkiye’nin Efrin operasyonunu Minbiç’e genişlemesi halinde ABD askerlerini çekmeyi planlayıp, planlamadıkları” soruldu.  Tillerson yöneltilen bu soruya şu yanıtı verdi:

“Dün akşam sayın Cumhurbaşkanı ile yapmış olduğumuz görüşmelerde bu kritik öneme sahip konuların nasıl çözülebileceğiyle ilgili tekliflerimizi sunduk. Bunların bir kısmı ortak basın deklarasyonunda da görünecek. Spesifik olarak bizim aramızda sorun olan konular içinde çalışmayı taahhüt ettik. Hedefimiz Suriye ile ilgili kesinlikle örtüşüyor: DEAŞ’tan kurtulmak, ülkeyi istikrara kavuşturmak, sonra mültecilerin evlerine dönmesini sağlamak, aynı zamanda siyasi çözümü desteklemek…

“Çalışmalarımızı koordine edeceğiz. Bu çerçevede çalışmalarımızı diğer terörist gruplara karşı da ortaklaşa sürdürdüğümüzde bir koordinasyon gerçekleştireceğiz. O bölgelerde kim daha egemen olacak, bunlara da karar vereceğiz. Ve bunları da temizledikten sonra orada daha önce yaşayan insanlara geri vereceğiz. Menbiç konusunu ele alacağız. Ancak sadece bu değil, Kuzey Suriye’nin tamamı üzerinde çalışmaya devam edeceğiz. Cenevre sürecini destekleyeceğiz.”

Çavuşoğlu’na ise, “İlişkiler için ‘ya düzelecek ya bozulacak’ demiştiniz. Siz Ankara’nın endişelerinin giderilmesine ilişkin beklediğiniz garantiyi aldınız mı?” diye soruldu. Çavuşoğlu’nun bu soruya yanıtı şöyle oldu:

“Dün akşamdan bu yana yaptığımız görüşmelerde, bizim beklentilerimizin nasıl karşılanacağını konuştuk. Bu endişeler, doğrudan bizim güvenliğimizle ilgili. YPG’nin saldırılarıyla ilgili. İnsanlarımız ölüyor. 100’e yakın insanımız roketlerle öldürüldü, şehit oldu. Bu çerçevede atılacak somut adımlar önemli.

“Diğer taraftan Münbiç’le ilgili cevabı Sayın Tillerson verdi. 2016’da ABD’nin Türkiye’ye verdiği sözler vardı. Fakat bu sözler tutulmadı. Bir keresinde bizden bir heyet davet edilip, YPG’lilerin Fırat’ın doğusuna gittiğini söyledi. Ancak biz bunun böyle olmadığını öğrendik. Münbiç’ten başlayacağız. Yüzde 95 Arap şehriyse, YPG’nin burayı yönetmesi buranın hiçbir zaman istikrara kavuşmaması demektir. YPG burada çıktıktan sonra, biz güvene dayalı adımlar atabiliriz ABD’yle. Bu her şeyden önce ABD’nin bize vermiş olduğu bir söz.”

Ortak deklarasyon

İki bakanın açıklamalarının ardından iki günlük temaslarla ilgili Türkiye-ABD ortak deklarasyonu yayınlandı. İki sayfalık deklarasyondan öne çıkan noktalar şu şekilde:

  • Suriye içinde oldu-bitti ve demografik değişim yaratacak tüm girişimlere yönelik kararlı bir duruş sergileyeceğiz.
  • İki ülke arasındaki sorunların çözümü için en geç Mart ortasına kadar ortak mekanizma kurulması kararlaştırıldı.
  • Türkiye ve ABD, Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve ulusal birliğinin muhafazasına olan bağlılıklarını teyit ederler.
Previous post
İzmir'de iş cinayeti: Beton zemine düşen işçi yaşamını yitirdi
Next post
Türkiye'nin 'sözlerine' AB'den yanıt: Terörle mücadele yasasında gerçek bir evrime ihtiyaç var