Ana SayfaKitapKadının tarihi arşivleniyor

Kadının tarihi arşivleniyor

HABER MERKEZİ – Kadın tarihini anlatan kaynakların korunup arşivlendiği bir mekan olma özelliği taşıyan Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, kadınlara araştırma alanı açıyor. Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Aslı Davaz, “Ortaya çıkan bilgiler bugünün kadın hareketini besliyor” dedi.


Haber: Necla Demir


İstanbul’un Haliç-Fener semtinde tarihi bir binada 28 yıl önce hizmete açılan Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, kadın tarihini anlatan kaynakların korunup arşivlendiği bir mekan olma özelliği taşıyor.

Kütüphane bir yandan kadınların geçmişlerine ait belgeleri toplamak için özel bir çaba harcarken, diğer yandan da büyük bir hızla geçmişin belgelerine dönüşecek olan günümüz belgelerine de aynı bilinçle yaklaşıyor.

30 kişilik kadroyla yeni bir çalışma dönemine kapılarını açan kütüphanenin tüm giderleri, restorasyon ve bakım onarım çalışmaları ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanıyor.

Kütüphane; kadınlara kendilerine ait bir belgeyi tanımlama bilincini kazandırmak, kadınlarla belgeler arasında bağ kurulmasını ve kadın hareketinin ürettiği belgelerin tarihsel süreçte kalıcılığını sağlamak için çalışmalar yürütüyor.

Çok sayıda esere ulaşılabilir

Çok sayıda yazılı ve görsel materyalin yer aldığı kütüphaneyi ziyaret etmek isteyenler haftanın beş günü 09.00 ila 17.00 saatleri arasında gezebilir.

Nadir eserler bölümü ve arşiv belgeleri dışında kitaplar, dergiler, tezler gibi materyallere ulaşmak isteyen okuyucuların randevu alması gerekiyor.

Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Aslı Davaz ile kütüphane bünyesinde ne gibi çalışma ve projeler yaptıklarını konuştuk.

‘Kadın tarih araştırmalarına kaynaklık ediyor’

Kuruluş amaçlarını, “Kadınların geçmişini iyi tanımak, bu bilgileri bugünün araştırmacılarına derli toplu bir şekilde sunmak ve bugünün yazılı belgelerini gelecek nesiller için saklamak” sözleriyle açıklayan Davaz, kütüphane fikrinin nasıl ortaya çıktığını şu sözlerle anlattı:

“Kadın merkezli bir kütüphane ve arşiv merkezi oluşturma fikri 1988’de ortaya çıktı ve geçtiğimiz aylarda yaşamını yitiren feminist Şirin Tekeli ile birlikte Türkiye’de kadın tarihi araştırmalarına kaynak olacak bir kütüphane, arşiv ve enformasyon merkezi kurmayı planladık. Daha sonraki süreçte Jale Baysal, Füsun Ertuğ ve Füsun Akatlı katıldı. Beş kurucu üye olarak farklı ülkelerdeki aynı amacı taşıyan kardeş kuruluşlarla ilişkiye geçtik. Fransa, Hollanda, İngiltere ve ABD’deki kurumları gezdik ve bu alanda başarılı bir çalışma yürütebilmek için nasıl bir donanıma sahip olunması gerektiği konularında toplantılar yaptık.

“Kütüphanenin ilk yıllarında hızlı bir şekilde bölümler oluşturuldu, yayınevlerinden kitaplar istendi. Birçok kişi ve kurum, kadın konusunda elinde bulunan kitapları bağışladı. Arkasından Osmanlı dönemli kadın dergileri bölümünü açmak için yoğun bir çalışma ile 40’a yakın eski harfli Türkçe kadın dergisi sağlandı, bunu cumhuriyet dönemi dergileri izledi ve böylece peş peşe yeni koleksiyonlar açıldı. 1991 yılında kadınların özel arşivlerini koruyacak arşiv merkezimiz de faaliyete girdi. Kuruluş sürecimiz diyebilirim ki 5. yılının sonunda tamamlandı.”

Vakıftaki tüm eser ve belgeler kadına dair

Osmanlı’dan günümüze kadınlarla ilgili tüm eser ve belgeleri barındırması açısından kütüphanede yer alan koleksiyonlarının önemine vurgu yapan Davaz, “Kadınlara dair günlük ve özel yaşamla ilgili kaynakları, eserleri, kadın hareketinin ürettiği belgeleri toplamaya çalışıyoruz” dedi ve arşiv malzemelerini oluşturan şeyleri şöyle sıraladı:

“Günceler, kadınların kişisel arşivleri, aile evrakları ve arşivleri, mektuplar, kadın örgütleri ve kampanyalarının kayıtları, sanat eserleri, özgeçmişler, biyografiler, slaytlar, filmler, video bantları, çizimler, afişler, efemeralar, sözlü tarih kayıtları ve transkripsiyonları ve kadınlar hakkında başka hiçbir yerde bulunamayacak çok değerli bilgi kaynakları.”

13 bin kadın konulu kitap yer alıyor

Kütüphanede ayrıca 13 binin üzerinde kadın konulu kitap koleksiyonun yer aldığı bilgisini de veren Davaz, kadına dair ne varsa arşivleyerek yer verdiklerini söyledi.

Süreli Yayın Koleksiyonu’nda 400’ün üzerinde harf devrimi öncesi ve 1928’den bu yana yayımlanan kadın dergisinin olduğunu dile getiren Davaz, davetiye, program, broşür, bildiri, el ilanı vb. malzemeyi içeren Efemera Koleksiyonu’nda 200’ün üzerinde arşiv kutusu, efemera türü materyal olduğunu ve bu anlamda efemera koleksiyonuna sahip tek kurum olduklarını söyledi.

Davaz, “Tezler ve Makaleler Koleksiyonu’muz 580 tez ve 6 bin 865 makaleden oluşan bir koleksiyon ve özellikle üniversite öğrencileri ve araştırmacılar oldukça sık başvuruyor. Özel Arşivler Koleksiyonu’muzda bugün kurum ve kişileri kapsayan 59 kadın özel arşivi bulunuyor. Sağlama çalışmaları kadar, koleksiyonlarımıza kattığımız bu arşivlerin, kadın tarihi çalışmalarına katkı sağlamak için araştırmacıya ulaştırılmasının öneminin bilinciyle, katalog çalışmalarını sürdürüyoruz. Bu koleksiyonlarımızla birlikte Gazete Kupür, Görsel-İşitsel, Kadın Sanatçılar, Sanat Eserleri, Kadın Örgütleri ve Örgütlenmeleri, Kadın Yazarlar, Nadir Eserler Koleksiyonlarımız olmak üzere toplamda 12 koleksiyonumuz bulunuyor” dedi.

‘Kaynaklarımız kadın hareketini besliyor’

Arşiv koleksiyonunda yer alan kadınların, tarihte sürdürmüş oldukları mücadelenin kaynaklarını barındırması ve görünürlüğünü sağlaması açısından son derece önemli olduğuna vurgu yapan Davaz, araştırmacının bu kaynaklara ulaşarak, geçmişte sürdürülen kadın hareketinden, bu hareketin kampanyalarından, yayınlarından, ilişkide olduğu ulusal/uluslararası bağlantılardan haberdar olabileceğini söyledi.

Kadınların yalnızca edilgen konumda olmadığı, etken ve faal olduğu bilgisine de ulaşıldığını belirten Davaz, “Bu kaynaklar üzerinden araştırmacı aracılığıyla ortaya çıkan bilgiler de bugünün kadın hareketini besliyor. Vakıfla kadın hareketi arasında böyle bir bağ oluşuyor. Tarihin belgelerine yaklaşımımızı ileride tarihi birer belge, kaynak, referans noktası haline dönüşecek bugünün kadın hareketinin ürettiği belgeler için de göstermeye çalışıyoruz. Bu bakımdan ‘belge yoksa, tarih de yok’ şiarıyla, kadın hareketinin ürettiği belgeler için daha aktif bir sağlama çalışması sürdürmeye gayret ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Kadınların katkısı yardımcı oluyor

Davaz, kütüphanenin kuruluş aşamasında kadınların katkısıyla belgeleme ve arşivlemeye ağırlık verdiklerini ifade etti.

Belge sağlama çalışmaları çerçevesinde, başka kütüphane ve arşivlerdeki kadınlarla ilgili belgelerin de peşine düştüklerini belirten Davaz, vakıfta yer alan diğer çalışmalarına ilişkin de şu bilgileri paylaştı:

“Kadınların konumu ve kadın çalışmalarına ilişkin bilginin indekslenmesi ve erişimi için kadın konulu bir Thesaurus (sözlük) hazırladık. Kadın konusunda ulusal/uluslararası sempozyumlar, paneller ve konferanslar düzenledik. Sempozyumların sonunda sempozyumda sunulan bildirileri kitap/e-kitap olarak yayımlamaya özen gösterdik. Kuruluşumuzdan bu yana her yıl düzenli olarak kadın konusu çerçevesinde tematik ajandalar çıkardık. Eski harfli Türkçe kadın dergilerinden 8 dergi, Osmanlı Türkçesi bilmeyen araştırmacılar için de anlaşılabilir olması için, kısacası bilginin herkese ulaşabilmesi için Kadınların Belleği Dizisi adıyla çeviri yazımı yapılarak yayımlandı. 30’uncu yılımıza doğru ilerlerken yoğun olarak dijitalleştirme ve kataloglama çalışmalarına ağırlık verdik. Amacımız araştırmacıların kütüphanede var olan malzemeden haberdar olması ve bilgiye hızlı bir şekilde ulaşabilmelerini sağlayabilmek.”

Mart ayından itibaren yaza kadar yoğun bir programları olduğunu sözlerine ekleyen Davaz son olarak, kadınlara bu etkinlikleri takip edip kaçırmamaları tavsiyesinde bulundu.


Kütüphanenin koleksiyon, yayın ve etkinlikleri hakkında daha detaylı bilgiye BURADAN bakabilirsiniz.



Önceki Haber
Karamollaoğlu’ndan Erdoğan’a üç maddelik ‘ittifak’ yanıtı
Sonraki Haber
FT yazarı: Türkler ve Kürtler güçlü bir birliktelik kurabilirlerdi, Erdoğan'ın yaklaşımının maliyeti yüksek