Ana SayfaMedyaKadın gazeteciler: ‘Welat’ın basımının engellenerek Kürt dilinin inkarı meşrulaştırılıyor’

Kadın gazeteciler: ‘Welat’ın basımının engellenerek Kürt dilinin inkarı meşrulaştırılıyor’

HABER MERKEZİ – Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi ile gazetenin basıldığı Gün Matbaacılık’a kayyum atanmasını ve Welat gazetesinin de basılamamasına tepki gösteren kadın gazeteciler, Türkiye’de basın özgürlüğünün tamamen ortadan kaldırıldığını vurguladı. BBC Türkçe muhabiri Hatice Kamer, bu uygulamanın ‘Kürt dilinin inkarını meşrulaştırdığını’ söyledi.

Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi ile gazetenin basıldığı Gün Matbaacılık’a kayyum atanmasını ve tüm çalışanlarının tutuklanmasını değerlendiren kadın gazeteciler, Türkiye’de basın özgürlüğünün tamamen ortadan kalktığını söyledi.

MA’dan Esra Solin Dal’a konuşan BBC Türkçe muhabiri Hatice Kamer, yıllardır Kürt medyasına sistematik şekilde baskı uygulandığını belirterek, “Özgürlükçü Demokrasi ve Welat gazetesine yapılan bu hukuksuzluğun, diğer ayakta kalmaya çalışan çok az sayıda muhalif medyanın da sırada olduğuna kanıttır. Belli bir kesim üzerinden muhalif medya guruplarına gözdağı veriliyor” dedi.

Türkiye’de tek Kürtçe gazete olan Welat’ın basımının engellenmesinin, Kürtçe üzerine ciddi engellere zemin hazırlayacağını kaydetti.

‘Kürtçe’nin inkarı meşrulaştırılabilir’

Kamer, “Bir yandan ‘TRT Kurdimiz var’ diye böbürlenen siyasetçilerimiz var. Öte yandan Kürtçeye karşı adil olmayan yaklaşım sergileniyor” dedi.

“Kürtçe bir gazeteye tahammül edilemiyorsa bu iyi niyetli bir yaklaşım değil” diyen Kamer, dilin inkarına dikkat çekerek şunları söyledi:

“Yıllarca Kürtlere ‘Dağ Türkleri’ deniliyordu. Kürtçe için de yarın biri çıkar bu Türkçenin farklı bir kolu deyip dilin inkarını meşrulaştırabilir.”

‘Kürt basını üzerindeki baskılar görmezden gelinerek özgürlük savunulmaz’

Evrensel muhabiri Serpil Berk de medyanın yüzde 90 AKP sesiyle çıktığı tek bir sese dönüştüğünü belirterek, “Sıkıyönetim dönemlerinde bile böyle bir şey yoktu” dedi.

Türkiye’deki basın camiasının, Kürt basını üzerindeki baskıları görmezden gelerek basın özgürlüğünü savunamayacağını vurgulayan Berk, devamla şunları ifade etti:

“Basın özgürlüğünü savunurken sadece kendimizi savunamayız. Basın özgürlüğünü savunma aynı zamanda halkın haber alma özgürlüğünü de savunmaktır. Mesele Kürt olunca, Kürt basını olunca ‘Aman ben kıyısında durayım’ diyerek, basın özgürlüğünü kıyısında durularak savunulacak bir şey değildi .”

‘Mesele artık Kürtçe gazete basmanın ötesine çıktı’

Özgürlükçü Demokrasi ve Welat’a yönelik uygulamanın ‘korkunç’ olduğunu dile getiren Artı Gerçek muhabiri Bahar Kılıçgedik ise, “Türkiye’de tek Kürtçe gazete bile basacak matbaa bulanamayacak duruma geldiyse burada ne basın ahlakından, ne de özgürlükten bahsedebiliriz” ifadelerini kullandı.

Bu baskının hayatın her alanına sirayet edeceğine işaret eden Kılıçgedik, “Artık mesele Kürtçe gazete basmanın ötesine çıkmıştır” dedi.