Ana SayfaGüncel10 günde 42 film: Londra Kürt Film Festivali ‘Çirkin Kral Efsanesi’ ile başlıyor

10 günde 42 film: Londra Kürt Film Festivali ‘Çirkin Kral Efsanesi’ ile başlıyor

HABER MERKEZİ – 13 ila 22 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan Londra Kürt Film Festivali kapsamında, aralarında Yılmaz Güney’i anlatan “Çirkin Kral Efsanesi” belgeseli ile Ezidi Soykırımı’nı anlatan “Ezidi Kız IŞİD’e karşı” filminin de bulunduğu 42 film gösterilecek.

Bu yıl 10’uncu kez düzenlenecek olan Londra Kürt Film Festivali (LKKF), 13-22 Nisan 2018 tarihleri arasında gerçekleşecek.

Londra’da üç farklı mekanda gösterime giren festival filmlerine Vue Cinema, Rio Cinema ve Soas University of London salonları ev sahipliği yapacak.

Hüseyin Tabak imzalı Yılmaz Güney belgeseli Çirkin Kral Efsanesi filmi ile açılışını yapacak olan festival kapsamında, 10 uzun metraj, 14 belgesel ve 18 kısa olmak üzere toplam 42 film gösterilecek.

Festival kapsamındaki belgesel ödülü ise geçtiğimiz sene Rakka’da IŞİD saldırısı sonucu yaşamını yitiren belgeselci Mehmet Aksoy’un anısına verilecek. Ayrıca Aksoy’un “Mehmet’in Arkadaşları” tarafından tamamlanan belgeseli de gösterilecek.

Festivalde, “Kürdistan Bellek Programı” kapsamında Ezidi Soykırımı’nı anlatan Gwynne Roberts imzalı Ezidi Kız IŞİD’e Karşı (Yazidi Girl Vs ISIS) adlı filmine de yer verilecek.

Aksoy’un “Bein’ G” filmi de gösterilecek

Festival organizatörlerinden Ferhan Sterk, bu yıl 10’uncu kez izleyicisiyle buluşacak festivale ilişkin Gazete Duvar’dan Esra Karataş’a değerlendirmelerde bulundu.

“Son 5 yıldır Kürt sinemasında sürekli devam eden bir gelişim söz konusu. Hemen hemen her yıl bir festival yapmak mümkün” diyen Sterk, açılışta gösterilecek Yılmaz Güney belgeseli için şöyle dedi:

“Kendi sinema yolculuğunda, Yılmaz Güney ile kesişen paydaları irdeleyip onun sinema kişiliğinin yanı sıra özel hayatının bilinmeyenlerini de ortaya çıkarıyor. Bence şu ana kadar Yılmaz Güney hakkında çekilmiş ‘en iyi belgesel’ unvanını hak ediyor.”

Sterk ayrıca “En İyi Belgeselci Ödülü”nün Mehmet Aksoy adına verileceğini belirterek şöyle konuştu:

“Bizler, Mehmet’in sinema ve politika arasında kurduğu diyaloğun daha kurumsal bir otoriteye büründürülmesi için onun adına En İyi Belgeselci Ödülü veriyoruz. Mehmet hiç belgesel çekmemişti ancak hayatının en güzel ilk belgeselini çekmek için bir adım atmıştı.

 Bu festival ayrıca Mehmet Aksoy’un 2010 yılında başlayıp ancak bitiremediği ‘Bein’ G’ filmini de değerli yönetmen arkadaşımız Haco Cheko’nun montajıyla, ham haliyle ilk defa izleyicinin karşısına sunuyoruz. Film, Londra’da uyuşturucu çetesine bulaşmış bir gencin hayat hikayesini konu ediniyor.”

 

Previous post
Boğaziçili öğrencilerin ailelerinden çağrı: Kötülüğe karşı iyiliğin yanında birlikte olalım
Next post
"İspanya İç Savaşı'nda haber alınabiliyordu ama biz Afrin'den bihaberiz, utanç zamanları yaşıyoruz"