Ana SayfaGüncelYaptığı haberler gerekçe gösterilerek tutuklanmıştı: Erdoğan Alayumat tahliye edilmedi

Yaptığı haberler gerekçe gösterilerek tutuklanmıştı: Erdoğan Alayumat tahliye edilmedi

HABER MERKEZİ – Sınır hattında takip ettiği haberler gerekçe gösterilerek tutuklanan KHK ile kapatılan dihaber muhabiri Erdoğan Alayumat’ın tutuklu, Nuri Akman’ın tutuksuz yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü. Alayumat’ın gazetecilik faaliyetleri gerekçesiyle tutuklandığının vurgulandığı davada mahkeme, Alayumat’ın tutukluluğunun devamına karar verildi.

Sınır hattında takip ettiği haberler gerekçe gösterilerek gözaltına alınarak tutuklanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Medya Haber Ajansı (dihaber) muhabirleri Erdoğan Alayumat ve tutuksuz yargılanan Nuri Akman’ın ikinci duruşması Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

İki gazetecinin de 45 yıl hapis istemiyle yargılandığı davaya Akman katılmazken, tutuklu gazeteci Alayumat tutuklu bulunduğu Samsun Bafra T Tipi Kapalı Cezaevi’nden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.

Duruşmada ayrıca iki gazetecinin de avukatı Tugay Bek ve Alayumat’un ailesi de hazır bulundu.

Duruşmada ilk olarak Alayumat’ın avukatı tarafından çağrılan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Ahmet Kanbal, tanık olarak dinlendi.

‘Alayumat’ın faaliyeti suçsa tüm gazeteciler bu suçu işlemiştir’

Kanbal, Alayumat ile yaklaşık 4 yıl birlikte çalıştığını ve kendisinin gazeteciliğine tanık olduğunu belirterek ‘suç unsuru’ olarak sunulan haberlere ilişkin şunları söyledi:

“Yapılan haberler, bahsi geçen fotoğraflar ve metinler yayınlanmış haberlerdir. Yayınlanmadığı iddia edilen fotoğraflar ve metinler ise yayımlamaya hazır hale getirilmiş haberlerdir. Dosyada benimle ilgili geçen yüzü kapalı silahlı çocuklara ilişkin fotoğraf metniyle birlikte 29 Haziran 2017 tarihinde Fırat Kalkanı Hareketi’ne dahil olan ÖSO içindeki Sukur El Cephet grubunun savaş için geliştirdiği çocuklara ait fotoğraftır. Fotoğraf ekran görüntüsü olarak alınmıştır. Tarafımca bizzat Erdoğan Alayumat’a gönderilmiştir. Haberle birlikte Suriye’deki savaşta çocukların savaştırıldığı ve bunun uluslararası sözleşmelere aykırı olduğuna vurgu yapmak amacıyla gazetecilik faaliyetinin denetim ve uyarı yapabilme ilkeleri çerçevesinde kamuoyuyla paylaşılmıştır. Alayumat bunu gazetecilik faaliyetleri çerçevesinde yapmıştır. Ben de buna tanığım. Eğer ki Alayumat’ın yaptığı bu faaliyet suç olarak lanse ediliyorsa ben ve dünyadaki tüm gazeteciler bu suçu işlemişlerdir. Hepimizin yargılanması gerekir.”

“Gazetecilik suç değildir” diyen Kanbal, iddianamede MİT yerleşkesi olduğu iddia edilen yerin Toprak Mahsulleri Ofisi’ne ait olduğunu belirtti.

Buranın MİT tarafından kullanıldığının iddia edildiğini ve daha önce de defalarca fotoğraflandığını Kaydeden Kanbal, “Bunlar casusluk faaliyeti değildir. Kamuoyunu bilgilendirme mahiyetindedir. Oranın askeri yasak bölge olduğuna dair herhangi bir uyarıcı levha yoktur” dedi.

Kanbal ifadesini, “Hakeza askeri yasak bölgelerin fotoğraflarını çektik. Bunun için gerekli izinleri almıştık. Gazetecilik faaliyetleri kapsamında halkı bilgilendirmeye çalıştık” sözleriyle sonlandırdı.

‘Gazetecilik faaliyetlerimden ötürü yargılanıyorum’

Ardından söz alan Alayumat, kendisini daha iyi ifade edeceğini belirterek Kürtçe savunma yapma talebinde bulundu.

Bu talebi mahkeme heyeti tarafından kabul edilen Alayumat, tercüman aracılığıyla yaptığı savunmasında tanık Kanbal’ın ifadesine katıldığını kaydetti ve şunları ekledi:

“Daha önce savunma yapmıştım. Aynen savunmama katılıyorum. 9 aydır suçsuz yere cezaevinde tutuklu bulunmaktayım. Gazetecilik faaliyetlerinden ötürü yargılanıyorum. Beraatimi talep ediyorum.”

‘İddianame soyut delillerle hazırlandı’

Alayumat’ın ardından savunma yapan avukat Tugay Bek de müvekkilinin gazetecilik faaliyetlerinde ötürü yargılandığını ifade etti.

Bek iddianamenin soyut delillerle hazırlandığını kaydederek, gazetecilik faaliyeti nedeniyle açılan davalarda tutuklamanın istisna olması gerekirken, esas haline geldiğine dikkat çekti.

Alayumat’ın “örgüt üyesi olması” için bir örgütsel hiyerarşiden, süreklilikten bahsedilmesi gerektiğini belirten Bek, ajanlık suçlanmasında da hangi ülkeye ne vasıtasıyla ajanlık yaptığının belirtilmesi gerektiğini vurguladı.

Alayumat’ın çektiği fotoğrafların ve görüntülerin Afrin operasyonu ile birlikte 3 aydır yayınlandığını ve suç sayılmadığını hatırlatan Bek, Alayumat’ın yargılanıyor olmasının haberlerin muhalif nitelikli olmasından kaynaklı olduğunu söyledi.

İddia makamı ise, sunduğu mütalaasında Alayumat’ın tutukluluk halinin devamını talep etti.

Mahkeme heyeti, açıkladığı kararında Alayumat’ın tutukluluk halinin devamına karar vererek, bir sonraki duruşmayı 23 Mayıs tarihine erteledi.


Bu haber MA’dan derlenmiştir.



Önceki Haber
Ermenistan'da protestolar sürüyor: "Bu, bir devrimin başlangıcı" | ÖZEL
Sonraki Haber
Gazeteci Kim Wall'u öldüren mucite ömür boyu hapis cezası verildi