Ana SayfaYazarlarEmre Caka24 Haziran’a giderken tribünler ne diyor, taraftar ne istiyor?

24 Haziran’a giderken tribünler ne diyor, taraftar ne istiyor?

HABER MERKEZİ – 24 Haziran yaklaşırken taraftar ne istiyor, tribünlerin talepleri neler? Taraftar Hakları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Devrim Cem ile konuştuk. “Tribünler toplumun minyatürüdür” diyen Cem, taraftarların temel isteğinin özgür tribünler olduğunu vurguluyor ve ekliyor: “Bu da ancak özgür ve demokratik bir ülkede mümkün.”


Röportaj: Emre Caka


24 Haziran erken seçimlerine sayılı günler kala adaylar meydanlarda. HDP’nin hapisteki cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş Twitter’dan, diğer adaylar ise meydanlardan halka seslenip vaatlerini sıralıyor. Ekonomiden çalışma hayatına, yargıdan eğitime dek adayların bu alanlara dair vaatlerini duymak mümkün. Peki ya taraftarlar ne istiyor, onların talepleri neler? Onların taleplerine yüzünü dönen aday ya da adaylar var mı? Tribünde neler konuşuluyor, adaylardan beklentiler neler?

Konuyla ilgili konuştuğumuz Taraftar Hakları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Devrim Cem, “Tribünler toplumun minyatürüdür ve insanca yaşam ana talebimizdir!” diyor.

Taraftar Hakları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Devrim Cem

Sohbete başlamadan önce çok kısa Taraftar Hakları Derneği’nden bahsetmek ister misiniz? Malûm yeniden sizleri uzun uzun tanıtmaya gerek yok, dernek olarak 6 yılı geride bırakıyorsunuz.

Sizin de belirttiğiniz gibi, ülkemizde bir ilk olan ve bütün takımların taraftarlarının ortak çıkarları, talepleri için mücadele etmeyi, sorunlarını kamuoyuna taşımayı ve çözümler üretmeyi amaç edinmiş Taraftar Hakları Derneği 2012 yılında İzmir’de kuruldu. 6 yıllık süreçte gerek İzmir yerelinde gerek ülke genelinde gerekse de uluslararası alanda birçok etkinlik ve eylemselliğe imza attık. İzmir’de spor ve kent tarihinde, belleğinde önemli bir yeri olan Alsancak Stadı’nın yıkılarak yerine AVM/rezidans tarzında bir beton inşa edilmesi planlarının boşa çıkartılması sürecine öncülük ettik ve bugün Alsancak Stadı yerinde yenilenmektedir. Passolig uygulamasına karşı hala devam etmekte olan hukuksal mücadelenin içerisinde olduk. Derneğimiz aynı zamanda Avrupa Futbol Taraftarları Ağı (Futbool Supporters Europe-FSE) üyesidir ve başta Avrupa olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki taraftarlarla sürekli iletişim halindeyiz ve gerek ülkemizde gerekse de Avrupa ülkelerindeki etkinliklere katılım sağlıyoruz.

2017/18 sezonunu geride bıraktık. Galatasaray şampiyonluğu göğüsleyen takım oldu. Saha içi gibi tribünler de oldukça hareketliydi. Geride bıraktığımız sezonun uygulamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu röportaj vesilesiyle bu sene şampiyonluk ipini göğüsleyen tüm branşlardaki ve liglerdeki bütün takımların taraftarlarını tebrik ediyoruz. Bu sezonda görüyoruz ki Passolig uygulaması başladığı günden itibaren ülkemiz tribünlerinde sayı ve coşku yönünden ciddi bir düşüş var. Adeta ‘sihirli değnek’ misali sporda şiddetin ve düzensizliğin önlenmesine yönelik çözüm getireceği iddiasıyla uygulamaya sokulan Passolig, hiçbir sorunu çözemediği gibi beraberinde birçok sorunu ve mağduriyeti de yaratmıştır. Cezanın kişiselliği ilkesi yerine blok-tribün kapatmalarla toplu ceza uygulaması başladı.

Geçtiğimiz yıl Beşiktaş-Konyaspor karşılaşmasında yaşanan olayların ardından Konyaspor’a verilen ceza nedeniyle Başbakan Binali Yıldırım, “Cezanın hafifletilmesi için elimden geleni yapacağım” demişti. Bu açıklamayı nasıl yorumluyorsunuz? Bir adalet sorunu yok mu?

Ülkemizde adalet toplumsal yaşamın her alanında mumla aranan bir kavram oldu. Bizzat siyasal iktidarın açık desteğiyle neredeyse tribün desteği olmayan takımların şampiyon yapılmaya çalışıldığı, takıma ve taraftara göre muamele yapıldığı, siyasetin sahaya kadar indiği bir ülkede adalet için mücadele etmek gerektiği kanaatindeyiz. Yasaklara, usulsüz cezalara ve kayırmacılığa TAMAM diyoruz!

Taraftarlar ‘potansiyel suçlu’dan ‘örgüt üyeliği’ne terfi etti. Yaklaşık 1 yılda bu durum ortaya çıktı. Bu durumun OHAL ile ilgisi var mı yoksa 6222 sayılı kanunun çerçevesi mi genişliyor?

6222 sayılı yasa, siyasal iktidarın taraftarlara ve tribünlere yönelttiği bir ‘ceza sopasıdır’ ve bir nevi de tribünlere yönelik OHAL’dir. Cezalar ve yasaklarla hiçbir sorunun çözümü olmadığı ortağa.

Yeni sezona ‘Yeni Türkiye’ olarak girilecek. 1 aydan kısa bir dönemin kaldığı seçimlerde taraftarların Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği adaylarından beklentileri neler?

Tribünler toplumun minyatürüdür. Toplumsal yaşamda kimler ve hangi sorunlar var ise tribünlerde de bunlar vardır. İnsanca bir yaşam temel talebimizdir. Tribünlere yönelik olarak da hak ve özgürlüklerin güvence altına aldığı yasal bir düzenleme gerekir. Taraftarların temel isteği özgür tribünlerdir ve bu da ancak özgür ve demokratik bir ülkede mümkün.

Mitinglerde bol bol vaatler duyuyoruz. Ancak şimdiye kadar spora-taraftara dair pek bir şey duyamadık. Bunun nedeni nedir sizce? 

Passolig’in kaldırılmasına yönelik vaatleri duymadınız mı? (Gülüyor). Taraftarların verdiği bu mücadele nedeniyle siyasi partiler ve adayları seçim bildirgelerine ve vaatlerine Passolig’in kaldırılacağı beyanını eklemiş. Passolig beyanı dışında başka bir şey var mı derseniz maalesef yok. Trajikomik bir durumdur ki, bütün liderler ve adaylar gittikleri şehirde kürsüye o şehrin atkısı ile çıkar ancak taraftarın sorununa yönelik bir kelime dahi etmez. Dernek olarak ayrım gözetmeksizin mecliste grubu bulunan tüm partilere sürekli olarak taraftarların sorunlarını ve çözüm önerilerimizi iletmekteyiz. Belirli bir iletişim ağı yakaladık mı? Sınırlı da olsa evet…

Son olarak adaylara THD olarak çağrınız, öneriniz nedir? Özetle hangi proje taraftarları heyecanlandırır?

Çağrımız yasa yapıcılara ve icra makamlarınadır: Senelerdir denedikleri ve sonuç alamadıkları ceza ve yasak uygulamalarından derhal vazgeçilmesi. Sorunların çözümü tribün dinamiklerinde, spor paydaşlarındadır. Taraftarların, spor hukukçularının ve konunun uzman akademisyenlerin bir araya getirilerek sorunların doğru tespit edilmesi ve ortak akıl ile çözüm bulunmasındadır. Dünyanın birçok ülkesinde bunlar yapılmaktadır. Ama ülkemizde maalesef ‘Ben yaptım oldu’ anlayışıyla hareket edilmekte.

Sonuç olarak en başta 6222 sayılı yasanın kaldırılmasında ki kararlılık ve ikna edici projeler taraftarı heyecanlandıracaktır. Ve biz Taraftar Hakları Derneği olarak çözümün her noktasında sorumluluk almaya hazırız.