Ana SayfaManşetDİYARBAKIR’IN SEÇİMİ 1 | Onu görenler “nerede kaldınız gençler” diye soruyor

DİYARBAKIR’IN SEÇİMİ 1 | Onu görenler “nerede kaldınız gençler” diye soruyor


Röportaj: Nurhak Yılmaz


HDP Diyarbakır il binasındaki kafeterya ağırlıklı olarak orta yaş ve üstü parti çalışanları, yöneticileri ile dolu. Sabah saat 08:30’a geliyor. Dakikalar geçtikte içerideki kalabalık artıyor. Kadınlar ve gençler de geliyor. Adaylar bir bir içeri giriyor. Adaylar ve çalışanlar her gün kendi seçim bölgelerine hareket etmeden önce buraya uğruyor, ardından gün başlıyor. Misafirler de var içeride. Tabi ki tek gündem seçim. Tahminler alınıyor, herkes kendi bölgesini anlatıyor. Yüzler gülüyor.

Geçmişte Mimarlar Odası Diyarbakır Şube Başkanlığı ve kayyumdan önce Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcılığı yapmış Necati Pirinçcioğlu ile karşılaşıyoruz. Eğil ve Dicle ilçelerindeki seçim çalışmalarına katılıyor. “Bölgemizde durum çok iyi” diyor. AKP’nin bölgede kötü bir aday listesi çıkardığı neredeyse her şehirde konuşuluyor. Necati Pirinçcioğlu da bundan söz ediyor. Yüzü gülüyor onun da.

Diyarbakır 1. sıra adayı Doktor Selçuk Mızraklı giriyor içeri. “Renginiz güneşten kararmış” diyorum. “Ama çalıştıkça içimiz açılıyor” diyor. Bir gün önce ziyaret ettiği köylerdeki kadınları, çocukları anlatıyor. “Girdiğimiz köylerde kadınlar kollarını açıp hasret kalmış gibi karşılıyor bizleri. Gözler dolu. Menzilimiz uzun” diyor. HDP’nin Diyarbakır’daki tüm milletvekilliklerini alacağını söylüyor ve partisinin hedefini,  “12-0 Kürt sorununu çözer” sözleriyle özetliyor.

Biz böyle ayaküstü sohbet ederken kalabalık kafeteryaya incecik ve gencecik bir kadın giriyor. “Acaba beklediğim o mu” diye geçiriyorum içimden. HDP Diyarbakır 8. sıra adayı Dersim Dağ’ı bekliyorum. Gelmeden önce bulabildiğim birkaç fotoğraftakine göre daha genç ve minyon görünüyor. Yanımıza gelerek elini uzatıyor. Işıl ışıl, aydınlık bir yüzle gülümsüyor. Tokalaşıp röportaj yapmak için Vedat Aydın Konferans Salonu’na çıkıyoruz. Yan yana iki sandalyede oturuyoruz. “Listeler açıklandığında en fazla merak edilen adaylardan biri oldun” diyorum. Gülümsüyor, “Evet sosyal medyada benim için kod ismiyle aday olmuş diyenler vardı. İsmim ilk gün twitter’da epey gündem oldu” diyor. İçimi ferahlatan, kız kardeş edasıyla konuşmaya başlıyor. Sorularıma kısa ve net yanıtlar veriyor. Ne yaptığını, neden orada olduğunu çok iyi biliyor.

Röportaja başlamadan birkaç not; Dersim Dağ 1996 yılında Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’nde doğmuş. 22 yaşında bir üniversite öğrencisi. Mardin Artuklu Üniversitesi Kürdoloji Bölümü’nden mezun olmaya hazırlanıyor. Ve kendisini 22 yaşında milletvekili adaylığına taşıyan süreci, yaşamını, hayallerini ve hedeflerini anlatıyor.

Milletvekili adayı olmayı sen mi istedin, yoksa HDP’den de mi teklif geldi? Seni tercih etmelerinin sebebi neydi?

Aslında bunu belirleyen ülkenin gidişatı oldu. Gidişat beni siyasete iten sebeplerin başında geliyor. Gençlerin yani geleceğin, bilimin, ilerlemenin, aydınlanmanın motor gücü olan bizlerin, bizlerden uzak siyasetle yönetiliyor olmamız ve bizlerin yerine karar veriliyor olması etkili oldu. Kendi içimde yaptığım bir muhasebeden sonra adaylık başvurusu yaptım. Aslında ani oldu, benim küçüklüğümden beri hayal ettiğim bir şey değildi. Sanırım beni seçmelerinin sebeplerinden biri HDP’nin gençlere ve kadınlara verdiği önemdi. “Gençlerin ve kadınların partisi” lafı bir slogandan öte olduğu için ben aday gösterildim diye düşünüyorum. Başka bir sebep ise benim bu coğrafyadaki halkın içinden biri olmamdı. Onlarla aynı dili konuşuyor ve aynı acıları yaşıyorum.

Çocukluk hayalin neydi? Mesela siyasetçi olmayı hiç hayal ettin mi?

Çocukluk hayalim başarılı bir kadın olmaktı. Belli bir alanda değil, her alanda başarılı olmaktı. İlkokuldayken psikolog olmak istemiştim ama zaman geçtikte duygu ve düşünceler değişiyor. Lisede gazeteci olmaya karar verdim ve sonuçta Kürt dili ve edebiyatı bölümünü okuyorum.

Seçim çalışmaları başladı. Kapısını çaldığın insanlara ne anlatıyorsun? Seni nasıl karşılıyorlar? 

Aslında HDP’nin şimdiye kadar anlattığından farklı bir şey anlatmıyorum ama vadettiğimiz şeyleri birlikte nasıl yapabilirizi de ekliyorum. Görüşlerini, düşüncelerini soruyorum “Ne yapabiliriz? Nasıl yapabiliriz?” diyorum. Ortak akıl ve ortak emekle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Muhatap alınıyor olmak toplumumuz tarafından çok önemseniyor. Çalışmalara daha fazla şevk ve heyecanla katılmalarını sağlıyor. Özellikle genç bir kadının aday gösterilmesi ayrı bir heyecan uyandırmış. Beni çok güzel karşılıyorlar. Hiç unutamayacağım bir anı anlatayım. Bir anne seçim çalışması sırasında beni görünce “Gençler nerdesiniz sizi bekliyorduk. Gözlerimiz yollarda kaldı” dedi. O annenin o sözü beni çok duygulandırdı. Buradan hepsine tekrar sevgilerimi gönderiyorum.

Peki karşılaştığın gençler ne diyor? Önerileri, talepleri var mı senden?

Gençler, “bizi kesinlikle siz temsil etmelisiniz” diyor. Geçenlerde genç bir kadın arkadaşla karşılaştım, “50 yaşında biri benim duygularımı, sorunlarımı ne kadar iyi anlayabilir. Beni mecliste ne kadar temsil edebilir. Onlar daha gelenekçidir ama ben değişimden yanayım. 50-60 yaşındaki bir erkek beni ne kadar temsil edebilir ki” dedi. Yine karşılaştığım bazı genç arkadaşlar Kürt dili mezunu olduğum için mecliste Kürtçe konuşmamı istedi. Kürt yöresel kıyafetleri ile meclise gitmemi isteyenler de var.

Değişim yaşamın her alanında oluyor ve biz gençler bu değişimin ve zamanın ruhunu yakalamalıyız. Bu da değişen ve gelişen dünyada söz sahibi olmaktan geçer. Yeni bir dünya bizlerin eliyle yaratılacak.

Peki siyasete orta yaş üstü erkeklerin yön verdiği Türkiye’de özellikle genç kadınların meclise girmesinin anlamı sence nedir?

Evde, sokakta, işte egemen olan erkeğin eliyle ve diliyle dışlanan, ötekileştirilen ve hatta köleleştirilen kadının var olma mücadelesini yürüteceğimize inanıyoruz. Kadınların yaşamın tüm alanlarında eşit hak ve özgürlüklere sahip olması için mücadele vereceğiz. Çünkü kim için siyaset yapıyor? Toplum için yapıyoruz. Toplum kimlerden oluşuyor? Kadınlar ve gençlerden oluşuyor, yani kadınlar ve gençler de bu toplumun çok önemli bir kısmını oluşturuyor. HDP de kadınlar ve gençlerin partisi olduğu için buradayım.

Milletvekili olma fikri sana ne hissettiriyor?

Milletvekili olma fikri değil ama halk için çalışmak beni çok heyecanlandırıyor. Halkların, kadınların sesi olmaya çalışmak çok güzel bir duygu.

Seçilirsen HDP Milletvekili Dersim Dağ’ı mecliste nasıl göreceğiz?

Meclise gençlerin sesini, rengini taşımaya çalışacağım. Gençler ve kadınlar bizim şahsımızda meclise gelecek ve kendi sorunlarını, isteklerini dile getirecekler. Çözüm yolunu hep birlikte bulacağız.


Fotoğraflar: MA
Previous post
İş cinayetleri raporu: Mayıs ayında en az 166 işçi yaşamını yitirdi
Next post
Piri: Adil seçim için Demirtaş serbest bırakılmalı