İnce: Rakibim Erdoğan bir beyaz Türk

HABER MERKEZİ – CHP’nin cumhurbaşkanı adayı İnce, ekonomik krizin “kapıda” olduğunu vurgulayarak, “Acaba Erdoğan ‘bu ekonomik krizle ben uğraşmayayım, İnce uğraşsın’ diye bilerek bana Türkiye’yi mi teslim ediyor?” dedi. Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Erdoğan’a eleştirilerde bulunan İnce, kendisini “milletin zencisi”, Erdoğan’ı da “beyaz Türk” olarak nitelendirerek, “Rakibim beyaz Türk, sarayında beyaz çay içiyor” ifadelerini kullandı.

CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, 24 Haziran erken seçimlerine yönelik seçim kampanyası kapsamında İstanbul’un Esenyurt ilçesinde halka seslendi.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vaatleri arasında bulunan stat, “Millet Bahçesi” ve “Millet Kıraathanesi” projelerini “Sen Esenyurt’a belediye başkanı mı oluyorsun, Türkiye’ye cumhurbaşkanı mı oluyorsun?” sözleriyle eleştiren İnce, “Benim size vaadim bereket fışkıran topraklar, bacaları tüten fabrikalar. Bedava kek yemek isteyenler Erdoğan’a oy versin. Fabrikada iş isteyenler bana oy versin” diye konuştu.

İnce, ekonomideki gidişatı da “kriz kapıda” ifadeleriyle değerlendirerek, “Acaba diyorum Erdoğan, kapıdaki ekonomik krizi görüyor, ‘bu ekonomik krizle ben uğraşmayayım, İnce uğraşsın’ diye, bilerek bana Türkiye’yi mi teslim ediyor?” dedi ve devamla şu sözleri kaydetti:

“Merak etmeyin çok sağlam bir ekibim var. Çok nitelikli ekonomistler var yanımda. Bir büyük kadro var, bu gemiyi limana rahatlıkla yanaştıracağız hiç merak etmeyin.”

Erdoğan’a eleştiri

İnce, son olarak kendisini “milletin zencisi”, Erdoğan’ı da “beyaz Türk” olarak nitelendirerek eleştirilerini şu sözlerle sürdürdü:

“Benim rakibim kim? Benim rakibim bir beyaz Türk. İşi düzgün, cukka sağlam, sarayda yaşayan bir beyaz Türk. Karşısında da bu milletin zencisi var. Zencisi benim, beyaz Türk’ü o. Bana ‘gariban’ diyor. Doğru. Ben garibanların adayıyım doğru. Rakibim beyaz Türk, sarayında beyaz çay içiyor. Ben sizin gibi siyah çay içiyorum. Onun için o beyaz Türk, ben zenci. Bütün televizyonlar, gazeteler onun.  O manşetleri atıyor ben manşetlere karşı savaşıyorum. Onun yanında medya var, benim yanımda millet var. O artık eskisi gibi değil. O saraylı, o fakirlik günlerini unuttu. O, pahalı elbiseler, pahalı saatler, pahalı uçaklar, pahalı helikopterler, onlarla yaşıyor. Milletin evladı benim, halk çocuğu benim.”