Ana SayfaÇeviriClara Zetkin: Kadın işçilerin büyük örgütçüsü – Andrea D’Atri

Clara Zetkin: Kadın işçilerin büyük örgütçüsü – Andrea D’Atri

Clara Zetkin, dönemindeki pek çok feminist burjuva kadın gibi kadınların oy hakkı için mücadele etti. Ancak mücadelesinde ilkelerinden taviz vermedi; Zetkin her zaman, sosyalistlerin oy hakkını destekleyen burjuva kadınlar ile “birlikte mücadele edip, ayrı yürümesi gerektiğini” ileri sürdü. Zetkin’in liderliği, Alman sosyal demokrasisinin programında kadınların oy hakkına yer veren ilk Avrupalı siyasi parti olmasını sağladı. 8 Mart’ın Uluslararası Kadın Günü olmasını teklif eden kişi de Clara Zetkin’den başkası değildi.


Andrea D’Atri

Çeviri: Süreyya Özgör / Sendika.org*


Almanya’daki imparatorluk rejiminde kadınların, öğrencilerin ve dükkanlarda çalışan çırakların siyasi örgütlenmelere dahil olmaları ve siyaset tartışılan toplantılara katılmaları yasaklanmıştı. Bu yasada ancak 1902 yılında kısmi bir değişikliğe gidildi: bundan böyle, kadınların siyasi örgütlenme hakkı vardı fakat erkeklerden ayrı olmak kaydıyla.

Alman Sosyal Demokrat Parti, Avrupa’nın dört bir yanından yüzlerce delegeyi bir araya getirerek Uluslararası Kadın Sosyalistler Konferansı’nı örgütleyen ve başında Clara Zetkin’in bulunduğu bir kadın kolu kurdu. Ancak kadın sosyalistlerin örgütlenmesinin karşısındaki tek engel yasal kısıtlamalar değildi: devrimciler arasında istihbarat faaliyeti yürüten İçişleri Bakanlığı, gizli raporlarından birinde, sosyalist erkeklerin kadınların partiye katılmalarına karşı bir “pasif direniş” sergiledikleri notunu düşüyordu.

Kadın işçilerin hakları

Clara Zetkin, kapitalizmde kadın işçilere yönelik baskıları kınadı ve eşit işe eşit ücret hakkından başlayarak kadın işçilerin bütün hakları için mücadele etti. Yine Zetkin, kadınların siyasete katılımını engelleyen kısıtlamalara karşı da mücadele verdi; burjuva evliliğin iki yüzlülüğünü teşhir etti ve kadınların “kendisine sahip olma” hakkının savunucusu oldu. Zetkin, Alman Sosyal Demokrat Parti’nin liderlerinden bazılarının karşı çıktığı kürtaj hakkını ve doğum kontrolü hakkını destekledi. Zetkin aynı zamanda seküler ve karma eğitimi de savunuyordu.

Clara Zetkin, dönemindeki pek çok feminist burjuva kadın gibi kadınların oy hakkı için mücadele etti. Ancak mücadelesinde ilkelerinden taviz vermedi; Zetkin her zaman, sosyalistlerin oy hakkını destekleyen burjuva kadınlar ile “birlikte mücadele edip, ayrı yürümesi gerektiğini” ileri sürdü. Zetkin’in liderliği, Alman sosyal demokrasisinin programında kadınların oy hakkına yer veren ilk Avrupalı siyasi parti olmasını sağladı. 8 Mart’ın Uluslararası Kadın Günü olmasını teklif eden kişi de Clara Zetkin’den başkası değildi.

Sosyal demokrasinin ihanetine karşı Rosa Luxemburg, Lenin ve Troçki ile birlikte

1914’te, Almanya’nın sosyal demokrat partisinin temsilcileri sermayedarlara karşı bir işçi devrimi örgütlemek yerine Almanya’yı Birinci Dünya Savaşı’nda desteklemek üzere savaş kredilerine onay verdiğinde, Clara Zetkin, dostu ve yoldaşı Rosa Luxemburg ve parti içindeki diğer solcu liderler ile birlikte parti liderliğinin bu ihanetine karşı mücadele etti ve bu ihaneti teşhir etti.

Savaş süresinde hem Clara Zetkin hem de Rosa Luxemburg, Birinci Dünya Savaşı’na karşı verdikleri tepkiler nedeniyle hapis ve sürgün cezalarıyla karşılaştılar. Bu durum onları, sosyal demokrat partideki çoğunluk tarafından benimsenen savaş yanlısı konumu reddeden Lenin, Troçki ve farklı ülkelerdeki diğer sosyal demokrat liderler ile birlik olmaya itecekti. Bu liderler, Marksizm’in en önemli ilkelerinden –işçiler silahlarını bir savaşta diğer işçilere karşı değil, kendi uluslarının sermayedarlarına karşı çevirmelidir– kopan İkinci Enternasyonal’in çürümüş karakteri nedeniyle yeni bir uluslararası örgütün, Komünist Enternasyonal’in kurulmasını savundular.

Kadınlar arasında siyasi savaş tezi

Clara Zetkin, ona kadınlar arasındaki siyasi çalışma üzerine bir belge hazırlaması görevini veren Lenin ile bir dostluk geliştirecekti. Belge daha sonrasında Komünist Enternasyonal’in Üçüncü Kongresinde onaylandı.

Clara Zetkin “dünyanın her yerindeki komünist partilere, III. Enternasyonal’in kararını hayata geçirme, devrimci mücadele ve devrimci inşa için geniş çalışan kadın kitlelerinin örgütlenmesini ciddiye alma, komünist düşünceleri yaymak üzere kadın proletarya arasında propaganda ve ajitasyon yapma ve bu kadınları Komünist Parti’ye kazanarak onların harekete geçme ve mücadele etme yönündeki iradelerini ve becerilerini derinleştirme ve geliştirme” çağrısında bulunuyordu.

Clara Zetkin, komünistlere, sadece kadınlara dönük propagandayla yetinmeme ve kadınları devrimci militanlar olarak görme konusunda uyararak şunları söyleyecekti: “Kadınlar arasında faaliyet gösteren birimler, işlerinin sadece sözlü ve yazılı propaganda ve ajitasyondan fazlasını içerdiğini akıllarında tutmak zorundadır. Bu birimlerin temel meselesi –ellerinin altındaki en etkili yöntem olan– eylem yoluyla ajitasyon yapmak ve bütün kapitalist ülkelerde, kadınları devrimci proletaryanın bütün eylemlerinde ve mücadelelerinde, grevlerde, sokak gösterilerinde ve silahlı ayaklanmalarda etkin biçimde yer almaya teşvik etmektir.”

Clara Zetkin, 1933 yılında Rusya’da hayata gözlerini yumdu. Fakat Zetkin, her daim kadın işçilerin ve sosyalistlerin hakları ve örgütlenmesi için mücadele etmiş bir devrimci olarak küresel işçi sınıfının tarihinde ölümsüz kalmaya devam etti.


* [Left Voice’taki İngilizce orijinalinden Süreyya Özgör tarafından Sendika.Org için çevrilmiştir]



Önceki Haber
“12 bin gazeteci işsiz, 144 gazeteci tutuklu”
Sonraki Haber
Türkiye'den Hollanda'ya 'Sessiz Çığlık Bisiklet Turu'