Ana SayfaÇalışma Yaşamı190 gün geride kaldı: ‘Flormar direnişi bir umut ışığı olarak görülüyor’

190 gün geride kaldı: ‘Flormar direnişi bir umut ışığı olarak görülüyor’

HABER MERKEZİ – Flormar kozmetik firmasında sendikalaştıkları gerekçesiyle işten çıkarılan 100’ün üzerindeki işçinin direnişi 190 günü geride bıraktı. webiz’de değerlendirmelerde bulunan Petrol-İş Sendikası’ndan Mustafa Mesut Tekik, OHAL koşullarında başlayan eylemlerin Türkiye’nin farklı kesimlerinde sempatiyle karşılandığını vurgulayarak, “Flormar direnişi bir umut ışığı olarak görülüyor” dedi.

Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Flormar kozmetik firmasında, Petrol-İş Sendikası’nda sendikalaştıkları gerekçesiyle işten çıkarılan çoğu kadın yaklaşık 132 işçi, 15 Mayıs’tan bu yana fabrika önünde sürdürdükleri eylemde 190 günü geride bıraktı.

webiz’de Kıvanç Eliaçık’ın “Grev Gözcüsü” isimli programının konuğu olan Petrol-İş Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Mustafa Mesut Tekik, Flormar direnişindeki 190 günlük mücadeleyi değerlendirdi.

Tekik, 132 kalifiye işçinin işten çıkarıldığı fabrikada taşeronla direnişin kırılmaya çalışıldığını ve bunun Flormar ürünlerinin hem kalitesinde hem de üretiminde düşüşe neden olduğunu dile getirdi.

Başta kadın örgütleri olmak üzere birçok kesimin Flormar ürünlerini boykot ettiğini de anımsatan Tekik, Flormar’ın İran’a yaptığı ihracat sebebiyle günü kurtarabildiğini ifade etti.

Mustafa Mesut Tekik, Flormar’ın büyük hissesine sahip Yves Rocher’nin Cenevre ve Paris’teki merkezleri önünde yaptıkları eylemlerin ardından şirket yönetimiyle görüşebildiklerini ancak henüz bir adım atılmadığını söyledi.

Flormar direnişinin Olağanüstü Hal (OHAL) koşullarında başlamasının ve direnişin öncüsünün kadın işçilerin olmasının eylemin Türkiye’nin gündemine oturmasına neden olduğunu dile getiren Mustafa Mesut Tekik, şunları dile getirdi:

“Aslında Petrol-İş’in veya herhangi bir emek örgütünün koordine ve sevk ettiği bir eylemden ziyade insanların yüreğinden, yüreğinin imbiğinden süzülmüş bir eylemdi sempatiyle karşılanan. Ve bu Türkiye’nin birçok yerinde, yani zulmün, sömürünün, kuralsız çalıştırılmanın, vicdansızlığın olduğu pek çok fabrikada, tarlada, işyerinde büyük bir heyecanla, coşkuyla, moralle karşılandı. İnsanlar soruyor ‘bir zafer oldu mu, olacak mı, nasıl gidiyor?’ Çünkü kendisi için de bir umut ışığı olarak görüyor. Dolayısıyla arkadaşlarımızın formüle ettiği ‘Flormar artık Flormar değildir; Flormar değil direniş güzelleştirir’ sloganları, süzüle süzüle sloganlaşmış cümleler.”

Tekik sözlerine, “Bir kez olsun sınıftan, işçiden, kendi yurttaşından yana tavır koyan bir iktidar gerçekliği bekliyoruz. Beyhude bekleyiş olsa bile, Godot’yu beklemek gibi bir durum olsa bile iktidarı buna zorlamalıyız” diye ekledi.

‘Sınıf mücadelesinin birleşmesi gerektiğine inanan bir kitle var’

Petrol-İş Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri, başta kadın işçiler olmak üzere direnişteki işçilerin dayanışma beklentilerini dile getirdi.

Direnişteki işçilerin iktidarın yönelimlerinden korkusunun ve kaygısının olmadığına da işaret eden Tekik, “Bedel ödemedikçe hiçbir hak elde edilemeyeceğine ve sınıf mücadelesinin birleşmesi gerektiğine inanan bir kitle var orada” dedi.

Öte yandan Tekik, Türkiye’deki emek örgütlerinin ciddi bir özeleştiri sürecinden geçmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.


webiz’deki programın tamamını aşağıdaki bağlantıdan izleyebilirsiniz:


Twitter

Facebook

Youtube




Önceki Haber
Real Market işçileri: Yaşadıklarımız kimin umurunda?
Sonraki Haber
Gazeteci İsmail Çoban'a 'zincirleme örgüt propagandası'ndan 5 yıl hapis