Ana SayfaGüncel“Demokratik muhalefeti tasfiye edemediler, baskı Mart’ta bir kez daha boşa çıkartılacak”

“Demokratik muhalefeti tasfiye edemediler, baskı Mart’ta bir kez daha boşa çıkartılacak”

HABER MERKEZİ – HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, partilerine dönük 4 Kasım operasyonunu, Osmanlı’nın son dönemindeki merkezileşme ve baskı politikalarına benzeterek, “Demokratik muhalefeti tasfiye edemediklerini 24 Haziran’da gördük. Yaklaşan yerel seçimlerde de baskı bir kez daha boşa çıkartılacak” dedi.

HDP’li vekillere dönük gözaltı ve tutuklama operasyonlarının başladığı 4 Kasım’ın üzerinden iki yıl geçti.

4 Kasım gecesi başlayan operasyonlar hala devam ederken, iki yıl içerisinde birçok HDP’li vekil tutuklandı.

Son olarak 24 Haziran’da Hakkari Milletvekili seçilen Leyla Güven de halen Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde tutuluyor.

Bilgen: Demokratik muhalefeti tasfiye edemediler

4 Kasım’da HDP’li vekillere dönük operasyonu değerlendiren partinin Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, 7 Haziran 2015 seçimlerinde ‘iktidarın oyunlarını bozduklarını’ belirtti ve “İktidar çözüm sürecinde kurulan masayı dağıtmak için bir arayış eğilimindeydi. Bunun en önemli göstergesi de 5 Haziran 2015 tarihinde HDP’nin Diyarbakır mitingine yönelik yapılan bombalı saldırının akabinde yapılan açıklamalarda saklı” değerlendirmesinde bulundu.

Mezopotamya Haber Ajansı’ndan Berivan Altan’a konuşan Bilgen, iktidar için ‘çözüm sürecini canları istediğinde çıkarıp, ısıtacakları, istedikleri zaman sunacakları servis edecekleri, canları istediğinde de kaldırabileceklerini gören bir masabaşı siyaset yapmak istediler’ sözlerini sarf etti.

“Hendekler bahane edilerek, belediyelere operasyonların zemini hazırlandı” diyen Bilgen, doğrudan hedef alınanın halk, sivil toplum, şehirler ve şehir yönetimleri olduğunu kaydederek, “Son aşamada parlamento ve seçilmişler hedef alındı. Planlı bir süreçti” ifadelerini kaydetti.

HDP Grup Başkanvekili’nin siyasetçilerin tutuklanmasına ve belediyelere kayyum atanmasına rağmen demokratik muhalefetin tasfiye edilemediğini belirttiği değerlendirmeleri şöyle:

“Türkiye’de AKP iktidarı 2007’den sonra yeniden şekillendirildi. Eski ile yeni iktidarın Ergenekon davalarında yaşadığı sürecin adeta rövanşı 15 Temmuz ile birlikte alınmaya başlandı. Askeri siyasi vesayeti gerileten anlayış bir tarafa gitti ve tamda Cizre ve Sur’da olduğu gibi yeniden askeri konseptle buluşan anlayış ortaya çıktı. Bir taraftan Kürt şehirlerinde bu konsept işlerken diğer taraftan 15 Temmuz’un alt yapısı oluşturuldu.”

“İktidar Türkiye’nin sorunlarını demokratikleşerek çözemeyeceğini düşündü. Yetki devrinden, egemenliğini paylaşmaktan çekindi. Yüz yıl önce olduğu gibi Osmanlı’nın son dönemlerindeki gibi merkezileşerek, bastırarak, sindirerek, sürgün ve yerinden ederek, kontrol altına almayı tercih etti. Bu yüzden siyasetçileri tutukladılar, belediyelere el koyup, kayyum atadılar. Bu yöntemlerin demokratik muhalefeti tasfiye edemediğini 24 Haziran’da da gördük. Yaklaşan yerel seçimlerde de bir kez daha boşa çıkartılacak.” 

Previous post
Gazi’de polis kurşunuyla öldürülen gençlerin davası: ATK'nin raporu davanın seyrini değiştirebilir
Next post
Keskin ve Türkdoğan yeniden İHD eş genel başkanlığına seçildi