Ana SayfaGüncelGazi’de polis kurşunuyla öldürülen gençlerin davası: ATK’nin raporu davanın seyrini değiştirebilir

Gazi’de polis kurşunuyla öldürülen gençlerin davası: ATK’nin raporu davanın seyrini değiştirebilir

HABER MERKEZİ – Gazi’de polisin açtığı ateş sonucu iki gencin hayatını kaybettiği olaydan yaralı kurtulan Ramazan Altürk hakkında ATK tarafından hazırlanan raporda, aldığı yaraların “yaşamını tehlikeye sokar nitelikte” olduğu kaydedildi. Bu rapor doğrultusunda sanık polisler hakkında “Bilinçli taksirle” açılan dava, “Olası kastla öldürme” suçlamasına dönüşebilir.

İstanbul’un Sultangazi ilçesine bağlı Gazi Mahallesi’nde 14 Nisan 2017 tarihinde bir araca polis tarafından ateş açılmıştı.

Açılan ateş sonucu araçta bulunan Barış Kerem ve Oğuzhan Erkul isimli gençler hayatını kaybetmiş, Ramazan Altürk ağır yaralanmıştı.

Olaydan sonra dört sanık polis hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vermek” suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istenmişti. Ancak iddianamede, polislerin öldürmek niyetiyle ateş açmadığı, kanun hükmünü yerine getirdikleri ve meşru savunma durumunda bulundukları öne sürülerek, TCK’nin 24/1. Maddesi’nin uygulanması talep edilmişti.

Bu madde, “Kanun hükmünü yerine getirenlere ceza verilmez” diyor.

Şimdiyse Adli Tıp Kurumu (ATK) Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından sağlık raporunun davanın seyrini değiştirebileceği belirtiliyor.

Mezopotamya Haber Ajansı’nın aktardığına göre söz konusu rapor sonrası; “bilinçli taksirle” açılan dava, “olası kastla adam öldürme” suçlamasına dönüşebilir.

Raporda ne yer alıyor?

Olaydan yaralı kurutulan Ramazan Altürk’e ilişkin Adli Tıp Kurumu (ATK) Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan sağlık raporu 20 Haziran 2018 tarihli.

Raporda, daha önce Gaziosmanpaşa Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nce 1 Kasım 2017 tarihinde hazırlanan raporun aksi yönünde tespitler yer alıyor.

Önceki raporda Altürk’ün “yaralanmasının kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı” yönündeki değerlendirmenin aksine Altürk’ün vücudundaki yaralanmaların “kişinin yaşamını tehlikeye sokan nitelikte olduğu” tespitinde bulunuluyor.

Raporda şu ifadelere yer veriliyor:

“Kişide sağ skapula bölgesinde giriş deliği olup C2 omur seviyesinde seviyesinde saplanmış C2 korposunda parçalı açık kırığa ve sağ skapula korpusunda açık kırığa neden olan ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasının; (a) Kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, (b) Kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı (c) Vücudundaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisi hafif (1), orta (2-3) ve ağır (4-5-6) olarak sınıflandırıldığında ve birden fazla kırık saptandığından; şahısta saptanan kırıkların müştereken hayat fonksiyonlarını ağır (5) derecede etkileyecek nitelikte olduğu…”

Suçlama değişebilir

Müşteki avukatı Meral Hanbayat, ATK tarafından hazırlanan raporu şu sözlerle değerlendiriyor:

“Atış ve giriş-çıkışlar düşünüldüğünde öldürücü nitelikte olduğunu söylüyor. İlk raporun üstün körü bir şekilde hazırlandığı çok net. ‘Öldürmeye teşebbüs’ fiili olması gerekiyor. Orada yaralama kastı ile tartışabilirdi mahkeme. Bu rapor ile birlikte öldürücü bölgenin, hayati bölgenin hedef alındığı ve kişinin hayatını tehlikeye sokacak bir yaralanmanın olduğu açıklığa kavuşmuş oldu.”

Davanın bir sonraki ve üçüncü duruşması 8 Kasım’da görülecek.