Ana SayfaGüncelDemirtaş hakim karşısında: Suçlamalara konu eylemler niye fezlekede yok?

Demirtaş hakim karşısında: Suçlamalara konu eylemler niye fezlekede yok?

HABER MERKEZİ – HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Demirtaş, tutuklu yargılandığı davanın duruşmasının ikinci gününde devam ettiği savunmasında, “Madem benim yasa dışı gösteri yaptığımı iddia edeceksiniz, ben tam olarak ne yapmışım, niye bunu fezlekeye yazmıyorsunuz?” diye sordu.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuklu yargılandığı davanın duruşmasının yapılmasına Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi Kampüsü Salonu’nda devam edildi.

Demirtaş’ın tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nden Ses, Görüntü ve Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldığı duruşmayı takip edenler arasında HDP’nin şu anki bazı milletvekilleri ile önceki dönem milletvekillerinin yanı sıra Diyarbakır eski Baro Başkanı Ahmet Özmen yer aldı.

Davayı takip etmek için gelenlerden İsveç Sosyal Demokrat Partisi Milletvekili Yılmaz Kerimo, EFA/Yeşiller Başkan Yardımcısı Lorena Lopez Lazcalle duruşmaya alınırken, Norveç Kızıl Parti Milletvekili Johan Petter Andresen ise alınmadı.

‘Niye fezlekede yok?’

Kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmanın ikinci günü Demirtaş’ın savunmasıyla devam etti.

Savunmasına 16 No’lu fezleke üzerinde durarak başlayan Demirtaş, “Hukukla ahlak hukukla etik ilişkisi birbiriyle doğru orantılı olmalı” dedi.

Demirtaş, “Hukuka saygınız varsa ahlaklısınızdır; ahlaklı iseniz hukuka saygınız vardır. Burada yapılan ahlaksızlığın daniskasıdır. Madem beni örgüt üyesi olmakla, örgüte yardımla suçlayıp yasa dışı gösteri yaptığımı iddia edeceksiniz ben tam olarak ne yapmışım neden bunu fezlekeye yazmıyorsun?” diye konuştu.

‘Uyaranlar düşman addediliyor’

‘Barış adına hiçbir sorun çıkmadan demokratik eylem yapabilmeyi gösterme kararı aldıklarını’ belirten Demirtaş, “Çünkü diyoruz ki biz demokratik yol ve yöntemleri öne çıkarmazsak sürekli provokasyonlarla hem ölümler artacak hem çatışmalar derinleşecek hem de sorun çözülmez hale gelecek. O yüzden biz ısrarla sivil itaatsizlik, gerilimden uzak, çatışmasız yol ve yöntemler kullanmalıyız. Ve bunları çıkıp açıkça kamuoyuna belirttik” diye konuştu.

Demirtaş, fezlekenin üzerinden 8 yıl geçtiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

“Fezlekedeki suçlama abesle iştigal de, ben arkasındaki niyeti anlatmaya çalışıyorum. Bakın 8 yıl geçmiş, söylediğimiz her şey doğru çıkmış. Erdoğan ve AKP uyarılarımızı dikkate almamış Cemaat ne dediyse tıpış tıpış yapmış, bu sebeple ülke 15 Temmuz koşullarına gelmiş. Erdoğan ders çıkarmamış. Kendisini uyaranları düşman olarak görüyor içeri attırıyor, kendisinden beslenen asalaklarla iktidarda yürümeye çalışıyor. Ders çıkarmamış. Biz aynı noktadayız. Türkiye büyük bir tezgahla karşı karşıyaydı. Erdoğan da siyasi basiretsizliği, öngörüsüzlüğü; siyasetten, tarihten, coğrafyadan anlamayan bir siyasetçi olması nedeniyle halen hatalı politikalar uygulamaya devam ediyor. Seçim kazanıyor olması Erdoğan’ın usta bir siyasetçi olduğunu değil, sadece usta bir demagog olduğunu gösteriyor. Ne dostunu tanıyor ne düşmanını. Bizi düşman olarak kodlamaya devam ediyor. Erdoğan’ın dostu kim? Putin. Dostu kim? Trump. Müjdat Gezen düşman. Metin Akpınar düşman. Peki yurttaş kim?”

Demirtaş’ın savunmasının devam ettiği sırada Hüsniye Kart isimli HDP’li bir kadın “Mahkemenizi tanımıyorum. Leyla Güven’e selam. Tecrit kaldırılsın” diye seslendi. Sivil polisler tarafından ağzı kapatılarak, dışarıya çıkarılan Kart’ın cezaevi karakolunda bekletildiği, savcılık talimatının beklendiği öğrenildi.

‘Biz doğru şeyi savunduk’

Savunmasına 2011 yılında katıldığı yürüyüşe dair hazırlanan fezleke üzerinde durarak devam eden Demirtaş, “Her uyarım örgüt propagandası, her uyarım cumhurbaşkanına hakaret, her uyarım terör örgütü yöneticiliği, üyeliği. Erdoğan zannediyor ki bunu yapan yargı Erdoğan’ı koruyor. Hayır korumuyor. Erdoğan bu şekilde zayıflatılıyor. Erdoğan’ın iktidarı kendi elinde değil artık. Destek almadan, ittifak, koalisyon kurmadan iktidarda kalamıyor. Kim onu bu noktaya getirdi? Yüzde 35’le 40’la tek başına iktidarda kalabilen bir güç şu anda yüzde 49 alsa bile iktidarda kalamıyor. Kimler onu bu tuzağa çekmiş görsün bakalım. Herkes Erdoğan’a dost gibi görünüp istediğini yaptırdı, istediğini elde etti” dedi.

“Biz direniyoruz burada. Boyun eğmeyeceğiz. O dönem de boyun eğmedik, bugün de eğmeyeceğiz” diye konuşan Demirtaş, şöyle devam etti:

“AKP güçlüdür yargı emrinde, basın emrinde, bürokrasi emrinde, güvenlik güçleri emrinde diye hak bildiğimiz yoldan şaşmayacağız. Kellemiz de gitse şaşmayacağız. Biz inanıyoruz. Bu ülke düze çıkacak. Demokrasi bu ülkede kurumsallaşacak. Hepimizin sorunları da siyaset ve barış içerisinde çözülecek. İnanmayan bildiğini yapsın.”

“Biz gerçeği söylediğimiz için terörist ilan edilip cezaevlerine doldurulduk. Kaybettik mi? Kaybetmedik. Çünkü arkamızda on milyonlarca Türkiye’nin demokratik geleceğine inanan halk gücü var. Rantsız, çıkarsız, hesapsız. Biz kimseye kredi, ihale dağıtmıyoruz. Bizimle birlikte yola çıkanların payına düşen şey hapishanedir, gazdır, coptur işkencedir. Ama 10 milyonlarca insan bizi terk etmiyor. Birbirimizi terk etmiyoruz. Çünkü inanıyoruz ki biz doğru şeyi savunduk. Barışı savunduk ve barışın altını dolduracak demokratik programı savunduk.”

‘Vazgeçmeyeceğiz’

Demirtaş savunmasının şu sözlerle sonlandırdı:

“Buradan derdimi anlatıyorum Bu benim direnişimdir. Partim parlamentoda direniyor. Halkımız sandıkta direniyor. Elinden geldiğince miting yapıyor. Fırsat buldukça yürüyüş yapıyor. Derdini anlatmaya çalışıyor. Bizim budur direniş yolumuz, yöntemimiz. Bunu da yapmaya devam edeceğiz. Savcı bana fezleke hazırladı, siz beni tutukladınız diye bunları söylemekten vazgeçmiyorum. Taleplerimin arkasındayım. Bu kadar basit mi ya, terörist olmak bu kadar basit mi?”

“Başka yerde bir yılda yaşanmayacak şey, burada 1 haftada yaşanıyor. O günkü konuşmam haklıdır, meşrudur. Terör faaliyeti değildir. ‘Bu savcı bana dava açar, Erdoğan beni içeri atar’ dememişim. ‘Biri çıkar, beni öldürür’ dememişim. Korkmamışım. Allah’tan başkasından da korkmamışım. Bu fezlekeye dair söyleyeceklerim bunlardır.”

Mahkeme Demirtaş’ın savunmasını sonlandırması ardından duruşmaya bir saat ara verdi.