Ana SayfaKültür-SanatAçlık grevinin 110. gününde yazar ve sanatçılardan çağrı: Artık talepler konuşulsun

Açlık grevinin 110. gününde yazar ve sanatçılardan çağrı: Artık talepler konuşulsun

HABER MERKEZİ – HDP Milletvekili Leyla Güven’in Abdullah Öcalan’a dönük tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı açlık grevi eylemi 110’uncu gününde devam ederken çok sayıda aydın ve sanatçı hükümete seslendi. Oyunculardan Levent Üzümcü, “Yetkililerin yaşamı savunması lazım” dedi, Füsun Demirel ise “bir an önce taleplerin konuşulması gerektiğini” belirtti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Leyla Güven’in açlık grevi eylemi bugün 110’uncu gününde.

PKK lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecridin kaldırılması talebi ile açlık grevinde olan Güven, Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde 8 Kasım 2018 tarihinde başlattığı eylemini, 25 Ocak’taki tahliyesi sonrası evinde sürdürüyor.

Yaptığı son açıklamada “yasalarını ihlal eden Türkiye’nin yasalarına uyması gerektiğini” belirten Güven’e göre “tecridin kaldırılmasıyla Türkiye nefes alacak.”

Öte yandan Güven ile aynı taleple cezaevlerinde ve yurt dışında başlatılan eylemler de sürüyor. Yurt dışında HDP Erbil Temsilcisi Nasır Yağız’ın eylemi 97, Fransa’nın Strasbourg kentindeki 14 eylemcinin 71, Galler’de İmam Şiş’in 71, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve HDP eski Hakkari Milletvekili Selma Irmak’ın eylemi ise 42’nci gününde devam ediyor.

Aydın ve sanatçılardan çağrı: “Bir an önce talepler konuşulmalı”

Eylemler sürerken duyarlılık çağrısı yapan birçok aydın ve sanatçı hükümete seslendi.

Yeni Yaşam’dan Elif Aydoğmuş’a konuşan sanatçılardan oyuncu Levent Üzümcü, “Bir can, canını ortaya koyarak yanlış bulduğu bir şeyi protesto ediyorsa yetkililerin oturup düşünmesi lazım. Yetkililerin o canların ölmesini değil o canların yaşamasını savunması lazım, devlet budur çünkü” diyor.

Oyuncu Orhan Alkaya da açlık grevindeki Güven’in halkın oylarıyla seçilmiş bir milletvekili olduğunu hatırlatıyor.

“Belediye Başkanlığı’nı da katarsak, halkın halis bir temsilcisidir. Temel hukukun yok sayılması anlamına da gelen ‘tecrit’ uygulamasına yahut hukuksuzluğuna karşı, Meclis’teki ifade olanaklarının hiçe sayılması üzerine başladığı açlık grevi, bir ‘liceat statum’ durumuna yani devletin hukuktan arındırılması durumuna işaret ediyor.

“Gene de, kendimde bu hakkı bulabilseydim, Sayın Leyla Güven’in önünde diz çöküp, açlık grevini sonlandırması için ona yalvarırdım. Çünkü hayatın, halkın halis temsilcilerine ihtiyacı var. Leyla Güven’in yaşaması büyük dileğimdir.”

Moda tasarımcısı Barbaros Şansal da, “Demokrasiye, özgürlüğe ve hukuka aç kalmış bir coğrafyada Leyla Güven ve nicelerinin direnişi dünyaya mesaj veriyor” diyor ve ekliyor: “Eşit yaşam hakkı korunmalı. Adil hukuk derhal sağlanmalıdır.”

Güven’i açlık grevine zorlayan koşullara dikkat çeken yazar Ahmet Ümit ise “İnsanların bir ülkede canı pahasına açlık grevine gidiyor olması çok kötü ve üzücü bir durum. O nedenle ülkede öyle bir adalet ve özgürlük olması lazım ki kimse kendi canı pahasına adalet arayışına girmemeli” diye belirtiyor.

Leyla Güven’in açlık grevinde olmasını “çok üzücü” diye nitelendiren oyuncu Füsun Demirel’se bir an önce taleplerin konuşulması gerektiğine dikkat çekiyor.

Oyuncu Deniz Türkali de “Hukuka tamamen aykırı olan bu durumun yok edilmesi gerekiyor, tecridin kendisine itirazım var” diyor.

Sanatçı İlkay Akkaya’nın çağrısı da şöyle:

“İlkesel olarak açlık grevine karşı olabilirsiniz fakat ne olursa olsun canlı hayatının kutsal olduğunu unutmamalı ve bu çerçevede tecridin kaldırılması için baskı yapılmalıdır. Açlık grevi artık çok kritik günlerinde. Bir an önce harekete geçilmeli ve herkes bulunduğu yerden ses çıkarmalı.”


Yeni Yaşam’a konuşan diğer aydın ve sanatçıların demeçlerine de BURADAN bakabilirsiniz.
Previous post
91. Oscar ödülleri sahiplerini buldu
Next post
Kendini asker olarak tanıtıp bir kadını alıkoyan erkek tutuklandı