Ana SayfaKitapCumhuriyet’in “mirası”na farklı bir bakış: “Dünya ile Devlet Arasında Türk Muharriri”

Cumhuriyet’in “mirası”na farklı bir bakış: “Dünya ile Devlet Arasında Türk Muharriri”

HABER MERKEZİ – Tuncay Birkan’ın “onları gömüldükleri kuyudan çıkardım” dediği 1930-1960 yılları arasında kimi gazete ve dergilerde yayımlanan metinlere odaklanarak Cumhuriyet’in erken dönem yazarlarının devlet ve piyasa karşısındaki tutumlarını incelediği çalışması “Dünya ile Devlet Arasında Türk Muharriri”, Metis’ten çıktı. Kitap, dönemin mirasının, “yeterince vurgulanmamış ve sol bir perspektiften sahip çıkılarak işlenmesi gereken, özgürleştirici unsurlar da içerdiğini” söylüyor.

Tuncay Birkan’ın “Dünya ile Devlet Arasında Türk Muharriri” adlı kitabı Metis Yayınları’ndan çıktı.

Kitap, 1930-1960 yılları arasında gazete ve dergilerde yayımlanmış ama kitaplaşmamış metinlere odaklanıyor. Cumhuriyet’in erken dönem yazarlarının devlet ve piyasa karşısındaki tutumlarını merceğe alıyor.

Kitapta ele alınan yazılı metinlerin önemli bir kısmı ilk defa bu çalışma ile tedavüle sokulmuş. Birkan “onları gömüldükleri kuyudan çıkardığını” söylüyor.

Cumhuriyet’in hangi “mirası”?

Cumhuriyet’in “mirasına” ve bu “mirasın” korunamayışına dikkat çeken yazar, “Miras, konduğu yerde duran bir şey değildir, sanıldığından çok daha kolay ‘yitip gidebilir’; aktif bir sahiplenme, işleme tavrını ve yeni kuşaklarda (hiç değilse bireylerde) onu devralma arzusu yaratmak gerektiğinin bilincinde olmayı gerektirir” diyor ve ekliyor:

“Bu miras, savunucularının önemli bir kısmı tarafından bile, ivmesini Batı hıncından alan, bu hıncı bir yönetim teknolojisi haline getiren ve takipçilerini hep içimizdeki azınlıklara (Ermeni’ye, Rum’a ve elbette Kürt’e, en çok da ona) karşı teyakkuza çağıran bir milliyetçiliğin ne idüğü hep belirsiz bırakılan bir ‘çağdaş uygarlık’ övgüsüyle mezcedilmesinden ibaretmiş zannedilirken, ne kadar korunabilirdi ki zaten?”

Bir editöre kitap yazma ‘cüretinin’ gelmesinin uzun bir zaman istediğini belirten Birkan, bunun için en önemli nedenin ise “başka yazarların sorumluluğunu almak” olduğunu belirtiyor. Ve kendisinin de bu sorumluluk bilinciyle kitabı kaleme aldığını söylüyor.

Yazar, kitaptaki asıl amacının “yeni kuşak okurlarda, kendi acılı ve kasvetli tarihimizden işlenebilecek bir mirasın tohumlarını bulma arzusunu kışkırtmak” olduğunu ifade ediyor.

Cumhuriyet döneminin “miras”ının “çoraklıktan ibaret olmadığını” vurgulayan Birkan, dönemin mirasının “yeterince vurgulanmamış ve sol bir perspektiften sahip çıkılarak işlenmesi gereken, özgürleştirici unsurlar da içerdiğini” söylüyor.

Öyle ki Birkan, bu çalışması ile “geçmişe bakışımızı taşlaştıran, geçmişte sadece yeknesak bir çoraklık, devasa bir çöl görebilen belli toptancı perspektiflerin hegemonyasını sarsmak” niyetinde olduğunu da ifade ediyor.