Uluslararası Barış Delegasyonu: Tecridin kaldırılması hayati önemde

HABER MERKEZİ – Açlık grevlerine dair temaslarda bulunmak üzere Türkiye’ye gelen Uluslararası Barış Delegasyonu, HDP Eş Genel Başkanı Buldan ile yaptığı görüşmenin ardından açıklama yaptı: “Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması hayati bir önemde.”

Türkiye’ye bir ziyarette bulunan ve aralarında eski İzlanda İçişleri ve Adalet Bakanı Ögmundur Jónasson’ın da bulunduğu Uluslararası Barış Delegasyonu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genel Merkezi’nde HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ile bir görüşme gerçekleştirdi.

Görüşmeden sonra Buldan ve heyet sözcüleri birlikte ortak basın açıklaması düzenledi.

Konuşmasına önemli bir heyeti ağırladıklarını dile getirerek başlayan Pervin Buldan, “Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin kaldırılması yönünde parti olarak yürüttüğümüz yoğun bir mücadele ve çalışma var. Bu çerçevede heyet, Sayın Öcalan’ın durumu ile ilgili, tecrit ile ilgili son gelişmelere ilişkin görüşlerimizi almak üzere buradalar” diye belirtti.

Buldan, “Öcalan’ın avukatları ve ailesiyle görüştürülmemesi şeklindeki mutlak tecridin uzun süredir devam etmesinden kaynaklı sorun sadece bizim değil, Türkiye ve Avrupa ülkelerinin de meselesi haline getirmek gibi bir sorumluluğumuz var” dedi.

“Adalet Bakanı’na yazdığımız mektuba cevap bekliyoruz”

Buldan’ın ardından ilk olarak heyet üyelerinden Ögmundur Jónasson konuştu. Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre Arjantin, İzlanda, ABD ve Britanya’dan gelen bir heyet olduklarını belirten Jónasson, şunları dile getirdi:

“Hepimizin endişesi ortak. Bu da Türkiye’de kötüye giden insan haklarıdır. Aynı zamanda bir ortak noktamız da adaletin sağlanması için kararlılığımızdır. Türk Adalet Bakanı’na bir mektup gönderdik ve ondan görüşme talebinde bulunduk. Bu mektupta kendisine şunu ifade ettik: ‘Abdullah Öcalan’a uzun süredir ailesi ve avukatları ile görüşme yaptırılmadığının farkındayız’ dedik. ‘Sizden bize onu tutulduğu İmralı’da ziyaret edebilmemiz için gerekli koşulları sağlamanızı rica ediyoruz’ diye mektup gönderdik. Buradaki herkesin ortak noktası, barışın sağlanması isteğidir. Bazılarımız sendikalardan, STK’lerden, siyaset alanından gelen insanlar olabiliriz ama kararlılığımız, adanmışlığımız tektir. Bu da barışın sağlanmasıdır.”

Adalet Bakanı’na yazdıkları mektuba halen cevap beklediklerini ifade eden Jónasson, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geçtiğimiz günlerde Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin açıkladığı bir karar vardı ve burada bizim söylediklerimizle hemen hemen benzer şeyler söylediler. Tecridin kaldırılması gerektiğini söylediler ve biz burada bulunan heyet olarak Parlamenterler Meclisi’nin verdiği karara katılıyoruz. Biz, açlık grevinde olanların durumu konusunda endişeliyiz.”

“Açlık grevcilerinin taleplerine derhal kulak verilmeli”

İnsan hakları aktvisti Beverly Ann Keene ise “Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması hayati bir önemde” dedi ve şöyle devam etti:

“Bu tecridin kesinlikle kalkması gerekiyor. Kürtlerin hakları, kadın hakları, ekolojik haklarının tamamı bu tecrit ile bağlantılıdır. Latin Amerika’daki deneyimlerde de bu tip şeyler görüldü. Oradaki ortak şey şuydu; insanlar güçlerini birleştirdi. Şu anda Türkiye’de olması gereken de bu insan hakları ihlallerine karşı herkesin güçlerini birleştirmesidir. Çünkü kim olursa olsun cezaevindeki böylesi korkunç bir uygulamaya izin verilmemesi gerekiyor. Bu kabul edilmemeli, insan haklarına uygun bir tavır takınılmalıdır. Açlık grevcilerinin taleplerine derhal kulak verilmelidir. Onların talebi temel insan haklarına saygı duyulmasıdır.”

Uluslararası Barış Delegasyonu’ndaki isimler

Eski İzlanda İçişleri ve Adalet Bakanı Öğmundur Jonasson, Arjantinli ekonomist ve insan hakları aktivisti Beverly Ann Keene, Britanyalı hukukçu Paul Scholey, Britanya Taşımacılık Sendikası (TSSA) Genel Sekreteri Manuel Cortes, Britanyalı aktris Maxine Peake, ABD’li felsefe öğrencisi Connor Hayes ve Britanyalı sendikacı Tony Burke.

Ne oluyor?

HDP Hakkari Milletvekili ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Leyla Güven’in açlık grevi eylemi 100’üncü güne yaklaşıyor. Güven tam 97 gündür açlık grevinde.

Güven’in yanı sıra 300’ü aşkın tutuklu cezaevlerinde, onlarca siyasetçi ve aktivist de yurt dışında açlık grevi eylemini sürdürüyor.

Hukukçular, insan hakları savunucuları ve sağlık örgütü temsilcilerinden oluşan Açlık Grevleri Takip Platformu, 11 Şubat’ta yaptığı açıklamada “Leyla Güven ve ilk grupta bulunan açlık grevindeki mahpusların sağlık durumları gelinen gün itibariyle kritik aşamaya yaklaşmaktadır” denilmişti.

Açlık grevcileri, PKK lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecridin kaldırılmasını ve Öcalan’ın ailesi ve avukatlarıyla düzenli görüşebilmesini talep ediyor.