Ana SayfaGüncel‘2 Mart’ın üzerinden 25 yıl geçti: Zihniyet değişmedi, darbe devam ediyor

‘2 Mart’ın üzerinden 25 yıl geçti: Zihniyet değişmedi, darbe devam ediyor

HABER MERKEZİ – 2 Mart 1994’te DEP milletvekillerinin Meclis’ten yaka paça çıkarılarak tutuklanmasının üzerinden 25 yıl geçerken, Kürt siyasetçiler Türkiye siyasetinde değişen bir şey olmadığını vurguluyor.

Türkiye siyasi tarihine “2 Mart Darbesi” olarak geçen Demokrasi Partisi (DEP) milletvekillerinin Meclis’te gözaltına alıp tutuklanmasının üzerinden 25 yıl geçti.

Halkın Emek Partisi (HEP) ile birlikte siyasi yaşama atılan Hatip Dicle’nin başkanlığındaki DEP 12 Aralık 1993 tarihinde Meclis’e girmişti.

Ancak Meclis kürsüsünden Kürtçe yemin etmesi soruşturmaya konu olan Leyla Zana ve arkadaşları hedefe konulmuştu.

Meclis oylamasında DEP milletvekilleri Orhan Doğan, Hatip Dicle, Leyla Zana, Ahmet Türk ve Sırrı Sakık ile bağımsız milletvekili Mahmut Alınak’ın dokunulmazlıkları kaldırılmıştı.

DEP milletvekilleri Orhan Doğan ve Hatip Dicle 2 Mart 1994’te TBMM’den çıkışta sivil polisler tarafından yaka paça gözaltına alınmış, 13 gün sonra tutuklanarak Ankara Merkez Kapalı Cezaevi’ne konulmuştu. Aynı hızla DEP’in kapatılmasına da karar verilmişti.

DEP milletvekillerinin Meclis’ten çıkarılarak yaka paça gözaltına alındığı fotoğraf kareleri ise halen yankı uyandırmaya devam ediyor.

Kürt siyaseti açısından gelinen noktada nelerin değişip değişmediği ise tartışılan bir diğer mesele.

25 yıl sonra milletvekilleri yine hapiste

4 Kasım 2016 tarihinde 5 farklı kentte eşzamanlı olarak aralarında dönemin HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da bulunduğu dokuz milletvekili gözaltına alındı.

Daha sonraki süreçte de gözaltına alınanlarla birlikte 12 milletvekili tutuklandı.

Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Ferhat Encu, Selma Irmak, Gülser Yıldırım, Çağlar Demirel, Burcu Çelik Özkan, İdris Baluken ve Abdullah Zeydan hala tutuklu bulunuyor.

“2 Mart Darbesi” döneminde tutuklanan Kürt siyasetçiler, 25 yıl geçmesine rağmen Türkiye siyasetinde değişen bir şey olmadığını söylüyor.

Kürt siyasetçiler bugün ne diyor?

Hatip Dicle

“Şimdiki döneme bakıldığında devlet zihniyeti açısından değişen bir şey yok. Yine o dönemin aynı zihniyeti yürürlüktedir. Örneğin Çiller şuanda hükümetle birliktedir. AKP ve MHP’nin derin bir ittifakı vardır. Dolayısıyla Mehmet Ağarların zihniyeti yürürlüktedir. Devlet zihniyeti değişmedi ama Kürtler açısından çok şey değişti. Fakat biz daha güçlüyüz. O döneme göre çok daha güçlüyüz. Bu dönemde parlamento diye bir şey bırakmadılar ama arkadaşlarımız direniyor. Halkımız da daha diri ve mücadeleci bir halk. Bugün Leyla Güven öncülüğünde büyüyen destansı bir direniş var. Kürtler Kürdistan’ın bütün parçalarında ve Ortadoğu’da söz sahibi ve dikkate alınan politik bir figür haline geldiğinde biz onlardan daha ilerdeyiz.”

Sırrı Sakık

“Sürekli bir yargı kıskacıyla karşı karşıyayız. 2 Mart da aynıydı. Bugün aynı süreç yaşanılıyor. Ama ne yazık ki 2 Mart’ta yaşananlar kimseye bir ders olmadı. Hatta bu iktidar 2 Mart darbesindeki hukuksuzların 10 yıl da olsa ortadan kaldıran bir iktidardı. Yani cezaevindeki vekil arkadaşlarımızı, AİHM’nin verdiği kararları hayata geçirerek özgürlüğünün yolunu açan bir hükümetti. Hükümet o gün sorunun çözümü için duyarlık gösterirken, bugün geldiğimiz noktada hala bu duyarlılığı olmaması, tam tersi olması bizi kaygılandırıyor.

“2 Mart’ta çok ağır bedel ödendi. Ama o bedeller Türkiye demokrasine ışık tutmuş olsaydı, bu ülke şuan bu durumda olmayacaktı. Belki bu ekonomik kriz yaşanmayacaktı. Belki değil, yüzde 100 bu ekonomik kriz yaşanmayacaktı. Bu kan ve ölüm deryasından hepimiz kurtulacaktık. Bugün de Türkiye’nin yapması gereken 2 Mart gibi darbelerin tekrarı değil tam tersi özgürlükleri hayata geçirmektir. Sorunu çözmek ve ülkeyi kan deryasında kurtarmaktır.”

Mahmut Alınak

“Dün bizi zindana attılar, bugün HDP milletvekilleri zindanda. Böyle giderse yarın da başka Kürt milletvekilleri bu nöbeti devralacak. Bu yüzyıllık yazgının değişmesi için bizim büyük değişimler yaratmamız gerekiyor diye düşünüyorum.”

Selim Sadak

“Bizim gözaltına alınmamız birinci sivil darbeydi, HDP’lilerin de alınması ikinci sivil bir darbeydi. Ve darbe hala devam ediyor. …Yanlışları tekrarlamaktan vazgeçsinler. Yanlışta ısrar etmek hem kendilerine hem ülkeye zarar veriyor. Kürt sorunun çözümü karşısında direnenler bugün tarihe karıştı, esameleri okunmuyor.”


Hatip Dicle, Sırrı Sakık, Selim Sadak ve Mahmut Alınak’ın demeçleri Mezopotamya Ajansı’ndan alınmıştır.
Previous post
ODTÜ'de 8 Mart etkinliği ‘siyasi’ denilerek yasaklandı
Next post
Cezayir’de Buteflika karşıtı protestolar: Bir eylemci yaşamını yitirdi