Ana SayfaGüncelAnter davası tanığı: Cinayette adı geçen Aytekin Özen Ankara’da halen müteahhit

Anter davası tanığı: Cinayette adı geçen Aytekin Özen Ankara’da halen müteahhit

HABER MERKEZİ – Musa Anter cinayeti ve JİTEM Ana Davası’nda tanık olarak dinlenen emekli astsubay Hüseyin Oğuz, dava sanıklarından Abdülkadir Aygan’ın Musa Anter’in öldürülmesi talimatının “Celil” kod isimli Aytekin Özen’den geldiğini söyleyerek, “Aytekin Özen JİTEM’de çok yetkin biri. Hala Ankara’da müteahhitlik yapıyor. Kendisinin ifadesi bir kez bile alınmadı” dedi.

Musa Anter cinayeti ve JİTEM ana davası dosyalarının birleştirilmesi sonrası yapılan yargılamanın dokuzuncu duruşması, Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

Sanıklardan Savaş Gevrekçi duruşmada hazır bulundu.

Ardından başlayan duruşmada, mahkeme heyeti bir önceki duruşmada talep edilen “Yeşil” kod ismi ile anılan Mahmut Yıldırıma’a ait bir koruma kaydı olmadığının Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yazı ile bildirildiğini aktardı.

Mahkeme ayrıca Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) Yıldırım’a ait sağlık kaydına rastlanmadığını bildirdiğini söyledi.

Mahkeme heyeti, önceki duruşmada, Yıldırım’ın tanık koruma kapsamının araştırılması kararı vermişti.

“JİTEM adına Vedat Aydın’ı öldürdüler”

Duruşmaya, Karaburun Asliye Ceza Mahkemesi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan emekli astsubay Hüseyin Oğuz tanık olarak dinlendi.

11 sene Kürt illerinde görev yapan Oğuz, dava sanıklarından “Yeşil” kod ismi ile anılan Mahmut Yıldırım ve Abdülkadir Aygan’ı tanıdığını ve “Yeşil”in gerçek kimliğini ilk defa kendisinin açıkladığını söyledi.

Oğuz, Aygan’a Musa Anter’in öldürülmesi ile ilgili sorular sorduğunu ve olayı anlatmasını istediğini belirtti.

“Abdülkadir Aygan bana Musa Anter’in öldürüldüğü gün yanında, Mahmut Yıldırım (Yeşil), ‘Celil’ kod adıyla bilinen Aytekin Özen’in ve bir kişinin daha olduğunu söyledi. Adı bilinmeyen o dördüncü kişinin Ahmet Yıldırım olduğunu söyleyebilirim. Çünkü o dönem Mardin’de koruculuk yapan Bedran Akdağ, beni arayarak Musa Anter’in katillerinden birinin Ahmet Yıldırım olduğunu söyledi. Bedran Akdağ, 18 yıl koruculuk yapmıştır ve bunun 10 yılını JİTEM’e çalışmıştır.”

“Abdülkadir Aygan, Musa Anter’i kaçırarak infaz ettiklerini açıkça söyledi. Katıldığı Beyaz Tv’deki programda açıkça söyledi. Ben Vedat Aydın’ı da iyi tanıyordum. Bana gelen bilgiye göre Abdülkadir Aygan ve Aytekin Özen (Cemil) JİTEM adına Vedat Aydın’ı öldürdüler. Vedat Aydın insan hakları savunucusu olduğu için öldürüldü. Aygan bana bunu Beyaz TV’deki programa katıldığında telefonda söyledi. Rejiden konuşmuştuk. Bu görüşmenin kaydı kesinlikle Beyaz Tv’de olmalı. Hala yurt dışında olduğunu bildiğim Abdülkadir Aygan ile bir temasım şu an  yok. Ben JİTEM’de görev yapmadım. Devletin içinde olan farklı bir yapılanmaydı JİTEM. JİTEM doğrudan görev alan bir yapılanma içerisindedir. JİTEM yüzde 100 illegal bir yapılanmadır. Araç kayıtları bile olmayan bir yapılanmadır. Ülkücülerin ağır bastığı bir yapılanmadır.”

“Talimat Aytekin Özen’den”

“Yeşil” kod isimli Mahmut Yıldırım’ın Elazığ, Dersim ve Diyarbakır illerinde kadınları kaçırdığını ve  tecavüz edip JİTEM adına öldürdüğünü söyleyen tanık Oğuz, “Malatya’da İl Jandarma Komutanlığı’nda gece bıyıkları aşağı sarkmış bir adamı gördüm ve görüntüsünden memnun olmadım. İki kişilerdi.  Bunlardan biri Yeşil’di. Yeşil ve yanındaki o kişi, Diyarbakır’da gözaltına alınan DHKP-C örgütünden iki kişiyi 2 gün gözaltından sonra öldürüp cenazelerini Malatya yakınında bulunan bir köprünün yanına attılar. Hatta bu cenazelerin yanına ‘ajan ve provakatörün sonu böyle olur’ diye bir not bırakarak, örgüt içi infaz süsü verdiler” diye konuştu.

Oğuz, sanık Abdülkadir Aygan’ın Musa Anter’in öldürülmesi talimatının “Celil” kod isimli Aytekin Özen’den geldiğini söyleyerek, “Aytekin Özen JİTEM’de çok yetkin biri. Kendisi emekli tarih uzmanı bir albaydır. Hala şu an Ankara’da müteahhitlik yapıyor. Kendisinin ifadesi bir kez bile alınmadı. Musa Anter’i katli eylemini JİTEM yapmıştır. Aytekin Özen, binbaşı Ahmet Cem Ersever’i de öldürmüştür. Ersever’in öldürülmesinde Ankara İl Jandarma Alay Komutanı Ali Öz’ün de dahil olduğunu söylüyorum. Ali Öz daha sonra Trabzon İl Jandarma Komutanı olarak görev yaptı” dedi.

Tanık Oğuz, dava sanıklarından tutuksuz yargılanan emekli albay Savaş Gevrekçi’yi tanıdığını ancak Anter’in katledilmesi ile ilgili olaya katılıp katılmadığını bilmediğini söyledi.

Oğuz, “Ahmet Cem Ersever ve astsubay Şaban Bayram Mehmet Kılıç’ı kaçırıp KDP’ye sattılar. Ben bunu Sivas İl Jandarma Komutanlığı adına yürütülen bir operasyon sırasında Şaban Bayram’ın ağzından kaçırması sonucunda öğrendim. Şaban benim dört yıllık okul arkadaşımdı. Ben kendisine tepki de gösterdim. JİTEM 1992’de Tunceli Mazgirt’te bir fabrikada çalışan Ayten Öztürk’ü kaçırarak, Diyarbakır’da bulunan JİTEM binasına götürdü. Orada sorguladıktan sonra öldürdüler. Bunu bana hem Abdülkadir Aygan anlattı hem de  ‘Zeki’ kod isimli yüzbaşı bunu övüne övüne anlatmıştı. O yıllarda Kürt olmak suçtu. Örgütle alakası olmayan insanlar kaçırılıp öldürüldü. Böyle bir süreçten geçtim” dedi.

Avukat: Zamanaşımına 3 yıl kaldı

Ardından söz alan Anter ailesinin avukatlarından Selim Okçuoğlu, gelinen aşamada dosyanın zamanaşımına doğru götürüldüğünü Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığından ümidini kestiğini söyledi.

Okçuoğlu, “Zamanaşımına 3 yıl kaldı. Biz hala delil topluyoruz. MİT’in Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın kendisinden bir daha haber alınamadığını belirttikleri tarihten sonra MİT’ten Hilmi Karaer adlı kişinin bu tarihten sonra iki kez ‘Yeşil’ ile telefonla görüştüğü ortaya çıkmıştır. Hilmi Karaer bunu kendisi size sunduğu dilekçede belirtmiştir. Dosya sanıklarından Mahmut Yıldırım’ın MİT tarafından operasyonlarda kullanıldığı, kendisini sıklıkla arayarak Mehmet Eymür ile görüşmek istediğini söylediği Hilmi’nin yazılı beyanında anlaşılmakta. Biz bu aşamada MİT’ten Mahmut Yıldırım’a ait olduğu saptanan araçta bir inceleme yapılıp yapılmadığını, bir işlem varsa sonucu hakkında mahkemeye yazı yazmalarını talep ediyoruz” diyerek eksikliklerini giderilmesini talep etti.

Avukatların savunmasının ardından mahkeme sanık Savaş Gevrekçi’ye savunma yapıp yapmayacağını sordu. Gevrekçi söyleyecek bir şeyinin olmadığını belirtti.

Mahkeme, duruşmayı 3 Temmuz tarihine erteledi.

Musa Anter ve JİTEM Ana Davası

Fotoğraf: Faili Belli

Musa Anter ve JİTEM Ana Davası, 1999 tarihli iddianamelerle yargılanan 11 sanıklı ve 2005 tarihli iddianameyle yargılanan 5 sanıklı davaların 2010’da birleşmesiyle süren ve “JİTEM Ana Davası” olarak anılan dava ile, 1992 yılında öldürülen gazeteci-yazar Musa Anter’in öldürülmesiyle ilgili 2013’te açılan davanın birleşmesinden oluşuyor.

Ağırlıkta itirafçılar ve Abdülkadir Aygan, Mahmut Yıldırım (“Yeşil” kod) gibi bir dönem devletin içinde “çete” olarak tarif edilen yapıların tanınmış aktörleri, bu dava kapsamında “Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, taammüden adam öldürmek, bir suçu söyletmek için işkence yapmak” gibi suçlardan yargılanıyorlar.


Bu haberde Mezopotamya Ajansı’ndan yararlanılmıştır. Bu davayla ilgili ayrıntılara Hafıza Merkezi’nden bakabilirsiniz.



Önceki Haber
Hamile olduğu için işten çıkarılan Sevda Kotan işe iade davasını kazandı
Sonraki Haber
Yeni Zelanda’da saldırı tüfekleri ve yarı otomatik silahlar yasaklandı