Ana SayfaDünyaFranz Kafka’nın saklı kalmış eserleri yakında gün yüzüne çıkabilir 

Franz Kafka’nın saklı kalmış eserleri yakında gün yüzüne çıkabilir 

HABER MERKEZİ – Franz Kafka’nın gün yüzüne çıkmamış el yazmaları onlarca yıl süren hukuki sürecin tamamlanmasıyla yakın bir zamanda gün yüzüne çıkabilir.

20’nci yüzyıl edebiyatının en önemli figürlerinden biri olarak kabul edilen Franz Kafka’nın, içeriği tam olarak bilinmeyen el yazmaları üzerinden yürütülen hukuki süreç nihayete ermiş görünüyor.

İsviçre’de Zürih mahkemesi, on yıllardır Kafka’nın el yazmalarının tutulduğu İsviçre bankalarındaki kasaların açılarak içindekilerin İsrail Milli Kütüphanesi’ne teslim edilmesine hükmetti.

Hikaye 1924’e uzanıyor

Edebiyatçı ve yazar Franz Kafka’nın el yazmalarının hikayesi, hayatını kaybettiği 1924 yılına uzanıyor.

Bant Mag.’ın haberine göre Kafka, ölümünden kısa bir süre önce el yazmalarını edebiyatçı arkadaşlarından Max Brod’a göndererek “okunmadan yakılmalarını” vasiyet etti. 

Ancak Brod, Kafka’nın bu isteğini yerine getirmediği gibi el yazmalarını 1939’da Naziler nedeniyle gitmek zorunda bırakıldığı İsrail’e götürdü ve aralarında “Dava” ile “Şato”nun da bulunduğu başyapıtları ilk kez yayımlatarak Kafka’yı 20. yüzyılın en önemli yazarlarından biri konumuna taşıdı.

Fakat Brod her şeyi yayınlatmamıştı. 

1968’de hayatını kaybettiğinde el yazmalarını sekreteri Esther Hoffe’ye miras bıraktı ve onları akademik bir kuruma iletmesini tembihledi. 

Hoffe bunun yerine koleksiyonu sakladı, hatta bir kısmını sattı. 

Aralarında “Dava”nın da bulunduğu el yazmaları, 1988’de Londra’da Sotheby’s müzayede evi tarafından açık artırmayla yaklaşık 1 milyon 700 bin euroya Marbach Arşivi’ne satıldı. 

Koleksiyonun geri kalanını da İsviçre ve İsrail’de birtakım banka kasalarında ve Tel Aviv’deki evinde sakladı.

Esther Hoffe 2008’de, 101 yaşındayken hayata veda ederken Kafka koleksiyonunu kızları Eva Hoffe ve Ruth Wieslar’a bıraktı. 

Holokost’tan sağ kurtulan Esther Hoffe ve kızları için Brod önemli ve yakın bir figürdü, dolayısıyla onun arşivini kendilerine miras kabul ettiler. 

Avukatları bu koleksiyonu onlardan almanın ‘utanç verici bir hırsızlık’ olduğu görüşündeyken, İsrail Milli Kütüphanesi ise Kafka’nın el yazmalarının Yahudilere teslim edilmesi gerektiğini savunuyordu.

Süreç içinde İsrail Yüksek Mahkemesi, kütüphane lehine karar verdi, İsrail bankalarındaki kasalar açıldı, Hoffe’nin Tel Aviv’deki evi araştırıldı.

Son gelişmelerin ışığında İsviçre mahkemesi de İsrail mahkemesinin verdiği kararı onadı ve süreç nihayete erdi. 

Yani Max Brod’un sahip olduğu tüm koleksiyon bundan böyle İsrail Milli Kütüphanesi’nin mülkiyetinde olacak. 

Uzmanlara göre bu el yazmalarından Kafka’nın ölümünden sonra yayınlanmamış ama tamamlanmış popüler eserlerinin sonları çıkabilir. 

İsviçre bankalarının kasalarında tutulmuş binlerce belgenin arasında ise Kafka ve Brod arasında geçmiş 400’e yakın yazışma ve “Köy Hekimi”nin erken versiyonunun bulunabileceği düşünülüyor.