Hak savunucuları ve hukukçular hükümetle açlık grevlerini görüştü

HABER MERKEZİ – HDP Milletvekili Leyla Güven 167 gündür açlık grevinde. 7 bin tutuklu cezaevlerinde, onlarca siyasetçi ve aktivist de dünyanın birçok yerinde aynı eylemi sürdürüyor. Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerle açlık grevlerine ilişkin görüşme yapan heyette yer alan İHD Eş Genel Başkanı Türkdoğan, AKP ile meselenin çözümüne dair konuştuklarını belirtti.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Bakanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Leyla Güven, PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması talebi ile 167 gündür açlık grevinde.

Güven’le aynı taleple yurt dışında ve cezaevlerinde başlatılan eylemler de sürüyor.

HDP üyesi Nasır Yağız’ın Erbil’deki eylemi 154’üncü günde. Strasburg’da 14 kişi ve Galler’de İmam Şiş 128, cezaevlerinde 16 Aralık 2018 tarihinde eyleme başlayan tutuklular ise 129 gündür açlık grevinde.

HDP milletvekilleri Dersim Dağ, Tayip Temel ve Murat Sarısaç’ın partilerinin Diyarbakır İl Örgütü binasında başlattığı eylem de 3 Mart’tan bu yana devam ediyor.

“Mesele artık çözülmeli”

Açlık grevlerini takip etmek için kurulan ve içerisinde İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Çağdaş Hukukçular Derneği’nin (ÇHD) bulunduğu komisyon, Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerle görüşme gerçekleştirdi.

CHP, HDP, AKP ve Saadet Partisi ile görüşme gerçekleştiren heyet içerisinde yer alan İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, görüşmelerin ayrıntılarına dair Mezopotamya Ajansı’na konuştu.

Türkdoğan, HDP ile “ne yapabiliriz” konusunda, CHP’den daha fazla ilgi beklediklerini, Saadet Partisi’nden ellerinden geleni yapmalarını talep ettiklerini, AKP ile ise meselenin çözümüne dair konuştuklarını belirtti.

AKP Grup Başkanvekili Naci Bostancı ile yaptıkları görüşmeye dair aktarımlarımlarda bulunan Türkdoğan, şunları söyledi:

“Naci Bey, hukuk ve siyaset ilişkisine değindi ama her halükarda bu meselenin artık çözülmesi gerektiğini ifade etti. Bu konuda sorunun hukuki temelde çözülebileceğini ve bizden aldığı görüşleri ve dosyayı hem Adalet Bakanlığı’na hem de Sayın Cumhurbaşkanı’na ileteceğini söyledi. Bu konuda Naci Beyi oldukça samimi gördüm.

“Burada artık seçim baskısının ortadan kalktığını ve bu meselenin çözülmesi noktasındaki düşüncelerimizi ifade ettik. Polisin uygulamalarını kendisine aktardık. Dolayısıyla partinin dönüp bu güvenlik biriminin uygulamalarının incelenmesi gerektiğini anlattık. Hala diyalog yolu açıktır. Görüş alış verişinde bulunma imkanı vardır. Sorunları iletebiliyoruz.”

Cezaevlerindeki ölümler

1 Mart tarihinden itibaren tüm cezaevlerine yayılan açlık grevi eylemlerinde tutuklular 53 günü geride bırakırken, cezaevlerinde bugüne dek yedi siyasi tutuklu yaşamına son verdi.

17 Mart’ta Zülküf Gezen Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde, 23 Mart’ta Ayten Beçet Gebze Cezaevi’nde, 24 Mart’ta Zehra Sağlam Oltu T Tipi Kapalı Cezaevin’de, 25 Mart’ta Medya Çınar Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde, 1 Nisan’da Yonca Akici Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde, 2 Nisan’da Siraç Yüksek Osmaniye 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde, son olarak 5 Nisan’da Mahsum Pamay da Elazığ T Tipi Cezaevi’nde yaşamını sonlandırdı.

Yaşamını yitirenlerin cenazeleri alıkonularak polis ve jandarma ablukasında defnedilirken, kitlesel ziyaretler her defasında engellendi.

Talep ne?

Leyla Güven, cezaevlerindeki tutuklular ve dünyanın farklı yerlerindeki eylemciler, İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecridin kaldırılmasını talep ediyor.

27 Temmuz 2011’den bu yana avukatları, 11 Eylül 2016’dan beri de ailesiyle ne yüz yüze ne de telefon yoluyla görüştürülen Öcalan’ı, 12 Ocak’ta kardeşi Mehmet Öcalan’ın ziyaret ettiği bildirilmişti.

Görüşme açlık grevleri sürerken gerçekleşmişti. Ancak tahliye edilen Güven ve diğer tutuklular “tecrit kaldırılsın” talebi ile başlattıkları eylemi “tecrit durumunun sürdüğü” gerekçesiyle devam ettiriyor.

Açlık grevcileri Öcalan’ın ailesi ve avukatları ile düzenli görüşmesini talep ediyor.

Hem Güven hem diğer birçok eylemcinin sağlık durumu kritik eşiği aşmış durumda. Ancak hükümet eylemler karşısındaki sessizliğini sürdürüyor.

Kanada’da açlık grevinde bir sürgün gazeteci: Yusuf İba