Karınca’nın vizyon seçkisinde bu hafta: ‘Hellboy’, ‘Altın Eldiven’ ve ‘Kapı’

HABER MERKEZİ – Bu hafta yerli ve yabancı toplam 10 film vizyona girdi. 12 Nisan itibari ile beyazperdede olan filmlerden üçünü sizin için seçtik.

‘Daha karanlık, daha ürkütücü’: Hellboy

Neil Marshall’ın yönetmen koltuğuna oturduğu yeni “Hellboy”un başrolünde bu kez Stranger Things dizisinden tanıdığımız David Harbour yer alıyor.

Filmin oyuncu kadrosunda Harbour ile beraber Ian McShane, Daniel Dae Kim, Sasha Lane gibi isimler yer alırken, Resident Evil serisinden tanıdığımız Milla Jovovich filmin kötü karakterini canlandırıyor.

İntikam ateşiyle yanıp tutuşan ve insanlığa savaş açan bir büyücüye karşı mücadele edecek David Harbour’lı yeni “Hellboy”un senaristi film için Hellboy’un ‘daha karanlık, daha ürkütücü bir versiyonu’ diyor.

Fatih Akın’ın yeni filmi: Altın Eldiven

Fatih Akın, Altın Küre ödüllü “In The Fade”den sonra bir seri katil hikayesiyle geri dönüyor.

Akın’ın, Heinz Strunk’un romanından esinlenerek yazıp yönettiği ve dünya prömiyerini 69. Berlin Film Festivali’nde yapan yeni filmi “The Golden Glove” (Altın Eldiven), 1970-1975 yılları arasında Almanya’nın Hamburg kentindeki ‘Red Light District’ bölgesinde dört kadını öldüren seri katil Fritz Honka’nın hikayesine odaklanıyor.

Filmde seri katil Fritz Honka rolüne Jonas Dassler hayat veriyor. Filmin oyuncu kadrosunda Dassler’ın yanı sıra Margarethe Tiesel, Hark Bohm, Margarete Tiesel gibi isimler yer alıyor.

Süryani bir ailenin hikayesi: Kapı

Mardin’den Berlin’e göç eden Süryani bir ailenin hikayesine ışık tutan “Kapı”nın yönetmen koltuğunda Nihat Durak oturuyor.

Senaryosu Filiz Üstün Durak tarafından kaleme alınan filmin oyuncu kadrosunda ise Kadir İnanır, Vahide Perçin, Timur Acar, Aybüke Pusat, Erdal Beşikçioğlu, Menderes Samancılar ve Şerif Erol yer alıyor.

Filmin sinopsisi şöyle:

“Yakup ve Şemsa üç çocukları ve torunlarıyla birlikte Berlin’de yaşayan Süryani bir ailedir. Yirmi beş yıl önce Mardin’den Berlin’e göç etmişlerdir. Yeni hayatlarının mutlu bir gününde Mardin’den bir telefon gelir. Bu sarsıcı telefon yirmi beş yıl önce kaybettikleri oğulları Mikhael ile ilgilidir ve ailenin tüm acıları tazelenir. Yakup ve Şemsa onları yalnız bırakmak istemeyen torunları Nardin ile birlikte Mardin’e giderler. Bu yolculuk hepsinin kişisel yolculuklarının da başlangıcı olacaktır.”